17

261 44 3
                                    

Sunoo'dan

Rikilerin gideceği gün gelmişti. Zaten bana haberi gitmelerine iki gün kala söylemişti. Şimdi hepimiz Riki'nin evinin önünde onu uğurlamaya gelmiştik. Baya üzgündü ve morali bozuktu, o adamı tekrar görmek istemediğinden ve bizden ayrıldığından dolayıydı. En çokta benden. 

Çantalarını gidecekleri taksiye koydular, Riki gelip herkese sarılmıştı kısaca. Hiçbirimizin yüzüne bakamıyordu şuan da. Yere bakarak herkese sarılmıştı, beni ise en sona bırakmıştı. 

Yanıma gelip kollarını bana sardığında bende sıkıca sarıldım ona, sanırım şuan da istediği tek şey benimle birlikte kalmaktı. Herkes gibi kısa sarılmadığını anlayınca kollarımı daha da sıkılaştırdım güvende hissetsin diye. Kafası boynuma gömülüydü, kokluyordu beni, 3 hafta boyunca ona yetmesi için sanki. Aklıma gelen şey ile ondan ayrılıp üstümde ki hırkayı ona verdim. "Al bunu, sende kalsın." 

"Ama burada giyecek bir şeyin kalmayacak." Kafamı iki yana sallayıp gülümsedim, aslında ağlamak istiyordum ama ağlarsam Riki de ağlardı. "Senin hırkan hala benim evimde ya unuttun mu? Ben onu giyerim, merak etme." Taksi kornaya bastığında Riki hırkayı kucağına aldı, son kez benim yüzüme hızlıca bakıp taksiye bindi. Bakamıyordu, üzülüyordu.

Taksileri uzaklaştığında sanki gözlerim bunu bekliyormuş gibi ağlamaya başlamıştım. Aslında ayrılığa dayanabilirdim ancak onun orada güvende olmayacağı gerçeği beni çok korkutuyordu. Jungwon gelip bana sarılmıştı hemen, onlarda durumu biliyorlardı, Riki onlarında bilmesini istediği için hepsine anlatmıştı, onlara da çok yakın görüyordu kendini. Aynı yaşta olsak bile grubumuzun en küçüğü gibi bir şeydi, herkes ona çok sahip çıkıyordu. 

Olduğum yerde biraz ağladıktan sonra ağlamam durunca hep birlikte parka gitmiştik. Heeseung Hyung en sevdiğim çikolatadan almıştı ve benim eğlenmem için herkese naneli çikolata yedirebileğimi söylemişti. İlk başta itiraz etseler de mutlu olduğumu görünce kabul ettiler. "O zaman ilk başta fikri ortaya atana yedirmeliyim değil mi Heeseung Hyung?" Heeseung Hyung şaşırmıştı. "Ayıp ediyorsun Sunoo seni o kadar düşündüm." Bunu demesiyle küçük bir gülüşme olmuştu içimizde. Onu dinlemeyip ağzına götürdüm çikolatayı, zor da olsa kabul edip yemeye başlamıştı. O yerken sanki yarışma programında son eleme turunu izliyormuş gibi hepimiz onu izlemiştik. Sonunda yuttuktan sonra sırada ki kurbanım için bakarken hepsi gözlerini kaçırdı benden.

Jay Hyung'u seçtiğimde başta Jungwon olmak üzere buna çok sevinmişti. Jungwon'a verdim çikolatayı, ben versem yemeyeceğine çok emindim bu yüzden Jungwon'un yedirmesini istedim. Jay Hyung biraz itiraz etse de karşısında ki Jungwon olunca çok bir şey gelmiyordu elinden. Yüzü ekşimiş şekilde çikolatayı yerken kalanını da ben yemeye başladım. Biraz daha takıldıktan sonra artık kalkma vaktimiz gelmişti. Jungwon benimle eve kadar eşlik edecekti.

Birlikte karanlık hava da yürürken çok konuşmamıştık, eğlenip gülüyordum evet ama istemsizce küçük bir üzüntü de vardı içimde, buna engel olamıyordum. 3 hafta, koskoca 3 hafta gözümde çok büyüyordu. İç çektiğimde Jungwon bana döndü. "Geri dönecek Sunoo, üzülme bu kadar. Sen sıkıntılıyken bana da sıkıntı basıyor." Kafamı aşağı yukarı salladım, en azından arkadaşlarım vardı Riki'yi beklerken yanımda olacak.

"Deniyorum ya Jungwon. Biraz zor, Jay'in 3 hafta burada olmadığını düşünsene, üstelik gittiği yere de sıkıntılı bir iş için gidiyorlar." Jungwon bana hak verip susmuştu. Tekrar sessiz yürürken telefonumdan bildirim sesi geldi. Telefonun ekranına baktığımda Riki'nin aradığını gördüm, hemen açıp cevapladım. "Alo? Riki! Yolculuk nasıldı?" 

"Gayet normal geçti, sen ağlamadın değil mi ben gittikten sonra?" Hıhı diyebilmiştim sadece. Biraz yalan söylediğim belli olsa da hemen konuyu değiştirdim. "Otele yerleştiniz mi? Güzelce dinlen tamam mı? Ben burada iyi olacağım." "Dinleneceğim, sen şuanda tek misin?"

"Hayır Jungwon ile birlikte eve yürüyoruz. Sen gittikten sonra hep birlikte biraz parkta takıldık, bana iyi bakıyorlar merak etme!" Biraz daha sohbet ettikten sonra vedalaşıp kapatmıştık. "Tek bir aramasıyla yüzünde gülümsemeler açıyor Sunoo. Kıskanırım bak, hani en yakın arkadaşımdın?" Dediğiyle birlikte sesli gülmüştüm. "Hala öylesin tabii ki! Ama o farklı. Hem sana ne demeli, iki lafından birisi Jay-Hyung."

Yolda yürürken bunun tartışmasını yapmıştık biraz daha. Evime vardığımızda sarılıp vedalaştım. "Dikkatli git. Okulda görüşürüz." İçeri girip kapıyı örttüm bende. 3 hafta boyunca uykuya dalsam diye düşündüm, o geldiğinde beni uyandırsalar ne güzel olurdu, hızlıca geçerdi ve beklemek zorunda kalmazdım. 

Bunları düşünmeye başladığımda gözlerim dolmuştu hafifçe. Annemlere görünmeden odama kaçtım hemen. Kulaklığımı takıp yatağa attım kendimi. Ağlamamalıydım, Riki ağlamamı istemiyordu ama elimde değildi, genel olarak duygusal olduğum için ağlamam da hızlı oluyordu. Şarkılarla kendimi rahatlatmaya çalışırken uyuya kalmıştım bende.

-

Sunkim 😭

That Feeling When | SunkiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin