çilek veya pamuk şeker ama kesinlikle benimle daha güzel

55 5 0
                                    

Olduğunuz kişiden kaçamazsınız. Ait olmadığınız bir yerdeyseniz oraya aitmiş gibi davranamazsınız. Eğer farklıysanız farkedilirsiniz. Denklem bu kadar basit.

Simsiyah da giyinsem, evrenin tüm gizemleri omuzlarıma da binse hiçbir şey değişmeyecek. En cesur halime bürümsem, vücudumda cayır cayır yanan ateş sönüp buz kessem yine de üzerimdeki o gözler hedefinden şaşmayacak. Dudağıma sürdüğüm çilekli dudak kremim, kızılımsı kahverengi saçlarımdan yayılan çilek kokusu, gözlerimde her saniye parlayan o kurnazlık kendini hep ele verecek. Çünkü eğer ait olmadığınız bir yerdeyseniz olduğunuz kişiden kaçamazsınız. Farklıysanız farkedilirsiniz.

Ben zaten bunu kabullenerek gelmiştim buraya. Ancak birebir yaşamak beklediğimden daha bir yorucu olmuştu. Gereksiz göz önünde olmayı, dikkat çekmeyi sevmem çünkü. Bu yüzden şu sıralar ne kadar dışarıdan iyi gözüksem de mental olarak hiç güçlü hissetmiyordum.

Burası Calabria. İncir ağaçlı sokaklarda sayılamayacak kadar çok insanın arasından geçip gitmene rağmen çilek kokusunun senden geldiği hemen farkedilir. Bembeyaz olmasına rağmen bir volkan kadar sıcak olan tenin, esmer olmasına rağmen bir buzdağı kadar soğuk olan bedenlerin arasında hemen dikkat çeker. Sadece biz değil Calabria'da yaşayan pek çok sicilyalı olmasına rağmen bu durum hiç değişmez. Çünkü dediğim gibi, farklı olan hep farklı gelecektir.

Bu durumda en şanslımız hyuka olabilir. Çünkü kendisi melez. Annesi bir calabrialıyken babası ise bir sicilyalı. Hep en güzel genleri almış. Bir sicilyalı kadar kurnazken bir calabrialı kadar da zeki. Bu yüzden herkes ona hayran. Zaten o da bu konu hakkında kendini övmekten hiç bıkmıyor. Bazıları bu yaptığını itici bulsada biz anlayışla karşılıyoruz çünkü olayın perde arkasını Soobin'le en iyi biz biliyoruz. Kai şu an ne kadar çok övgü alırsa alsın küçüklüğünde bu konuyla alakalı hep zorbalık gören birisiydi. Doğduğundan beri Calabria'da yaşayan biri olarak on yaşındayken Sicilya'ya gelmiş ve bize çok yakın bir yerde yaşamaya başlamıştı. O zamanlar arkadaş olmuştuk onunla. Biz nasıl o zamanlar zorluk çekmemesi için ona yardımcı olduysak o da şimdi bize aynı şekilde yardımcı oluyordu ve ona ne kadar teşekkür etsek azdı gerçekten.

"Bu orospu çocuklarıda mı burada?"

"Maalesef." diyerek yanıtladı Kai Soobin'i.

Yanımdaki ikilinin baktığı yöne baktım. Okul bahçesinin öbür ucundan bu tarafa doğru yürüyen iki beden vardı. Okulun ilk gününün ilk saatinde bu ikiliyle karşılaşmak yeni hayatım için pekte güzel bir başlangıç değildi açıkçası. Gözlerinin üzerine düşen masmavi saçları ve yanık teni ile Taehyun çekti ilk dikkatimi. Siyah bir sweat ve eşofman giymiş. Ayağında da pembe basketbolcu ayakkabıları. Ona hiç yakışmasa da ayakkabıları çok güzel. Pamuk şeker renginde. Ya da çilek. Renginden tam emin değilim ama hiç taehyunluk olmadığı kesin. Bana daha çok yakışırdı. Bu yüzden ayakkabılarını ondan önce keşfedip almadığım için kendimi fazlasıyla kınıyorum.

İçimde parlayan küçük kıskançlığı hissetmiş gibi gözlerimle buluştu bir anda gözleri. Hafif bir şaşkınlık görüyorum suratında. Sürekli en iyisi benim havalarında gezen onu hazırlıksız yakalamak benim en büyük zevkim. Burada ne işimiz olduğunu merak ediyor olmalı ki arkadaşınında farkedip etmediğine bakmak için ona dönüyor.

Doğru ya. Bir de o var. Yeonjun. Taehyun'un en yakın arkadaşı. Uzun boya ve atletik bir vücuda sahip. Siyah, mullet saçları var. Kulağındaki çelik piercingler on metre öteden parlıyor. Arkadaşının aksine o okul formasını giymiş.

Kendisi 'mahalle yanarken orospu saçını tararmış' sözünün vücut bulmuş hali olsa da Taehyun'un ki kadar aykırı bir kişiliğe sahip değil. Yalnızken kolayca çevreye uyum sağlayabilir, fazla göz önünde bulunmayı tercih etmeyebilir. Kısaca kendi halinde bir tip. Ancak Taehyun ile birlikteyse saydığım tüm bu özellikleri bir anda yok oluveriyor. İşte bu yüzden bu ikisi benim için en berbat ikili olabilir.

Aramız neden mi bozuk? Belki biraz komik, belki biraz saçma ama o yaz kampına gittiğimiz döneme dayanıyor bizim sessiz düşmanlığımız. O kampa gittiğimizde Taehyun ve Yeonjun en başından beri hep çevreleri olan, kendilerini beğenmiş egolu piçlerdi. Herkes onlarla arkadaş olmak için can atardı. Benim diğer iki silahşörde dahil. Bir gün gelip "Onlarla tanışmaya ne dersin Beom? Burası zaten sıkıcı. Arkadaş oluruz." diye sordular. Ancak en başından beri sıcak bakmıyordum ben bu işe. Soobin ve Kai arkadaş canlısı tipler olduğu için diğer ikiliyide kendileri gibi zannediyorlardı ancak ben biliyordum. Çok sosyal bir tip olmasamda maalesef kimin ne bok olduğunu anlayacak kadar gözlemci bir insandım. Önce reddetsemde bizimkiler çok ısrar edince onları kendi haline bırakmıştım.

Ve sonra öğrenmiştim ki sonuç tam da beklediğim gibi olmuş. Soobin ve Kai onlarla konuşmaya gittiğinde "Sizinle neden arkadaş olalım ki?" gibisinden alaycı bir tavır takınmışlar. Önce çok takmamıştık ancak, sonra bende dahil olmak üzere üçümüzlede uğraşmaya başlamışlardı. Hemde hiçbir şey yapmamamıza rağmen. Toplarımızı kaçırmaları, koridorda denk düştüğümüzde omuz çarpmaları, istem dışı aynı ortamda bulunduğumuzda arkadaşlarının gülerek bize bakması ve daha sayamayacağım kadar çok şey. Ve biz, 17 yaşında aklı başında gençler olmamıza rağmen on iki yaşındaki çocukların bu komik düşmanlığını hala devam ettiriyorduk. Çünkü bilirsiniz çocukluk dönemindeki gördüğünüz zorbalık ve hissettiğiniz dışlanmışlık duygusu her zaman daha tehlikeli ve can acıtıcıdır. Yıllar geçsede aşamazsınız.

Yeonjun'da bize dönüp şaşkın bir şekilde baktığında bakışlarımı yola çevirdim ve "Onlara bakmayın" diyerek yanımdakileri uyardım. Yanımdaki iki beden benim ne demeye çalıştığımı hemen anlamış ve sanki onları hiç görmemişiz gibi sohbet etmeye başlamıştık. Bu benim geliştirdiğim bir taktikti. İlgiye aç olan bu ikiliye istediğini vermediğin zaman bir süre sonra seni rahat bıraktıklarını farketmiştim.

Ancak bu taktiğimin her zaman işe yaramayacağını çok daha sonra öğrenecektim.

★★★

★★★

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


hayat kısa rahipler uçuyor, taegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin