Hayranınım ~ Taegi/ Jikook

5

Jessica: Gerek var mıydı yani dışarı çıkmamıza? Ne güzel evde oturacaktık.

Yoongi: Konuşmak istediğim bir şey var dedim ya. Dışarısı daha uygun. Bir kafeye gidelim.

Jessica: Ne konuşacaksın Yoon beni korkutuyorsun.

Yoongi: Gidince konuşuruz.

Jessica: Peki sevgilim nasıl istersen.

Arabayla ilerlerken önüme çıkan ilk kafede durup arabayı park ettim ve Jessica ile içeri girdik.

Garson: Hoşgeldiniz efendim şöyle geçebilirsiniz.

Yoongi: Teşekkürler

Garson: Siz siparişlerinize karar verdikten sonra arkadaşlardan biri sizinle ilgilenecektir.

Garson yanımızdan ayrıldığında konuşmak için cesaretimi toplamaya çalıştım. Bugün bitecekti.

Jessica: Ne söylesek? Bu kafeyi duymuştum. Biraz küçük olsa da baya tercih ediliyor. Kadın bir sahibi vardı çok güzel tatlıları varmış. Tatlı mı söylesek.

Yoongi: Fark etmiyor ne istiyorsan.

Jessica: Pardon biri bakabilir mi?

Camdan dışarıyı seyrederken masaya yaklaşan birini hissettim. Kafamı çevirdiğimde bir anlık bu garip duygunun ne olduğunu anlayamadım. Kafamı iki yana sallayıp etrafta göz gezdirdim. Sanki o buradaydı ama değildi de. Bir dakika. Kim?

Garson: Buyurun efendim ne arzu ederdiniz?

Jessica: Şu özel tarif olan tatlınızdan ve iki kahve

Garson: Hemen.

Jessica: Ee Yoon ne konuşacaktın benimle söylesene.

Yoongi: Ha?

Jessica: Sen iyi misin?

Yoongi: İyiyim. İyiyim evet. Ben seninle şeyi konuşacaktım.

Jessica: Neyi? Çatlatma insanı.

Yoongi: Jessica. Sana değer verdiğimi biliyorsun değil mi? Seninle vakit geçirmeyi sevdiğimi. Seni sevdiğimi

Jessica: Evet sevgilim. Biliyorum.

Yoongi: Ama eksik biliyorsun. Bunların hepsini sadece arkadaşım olarak. Ben seni sadece arkadaş olarak görüyorum Jessica. Hiçbir zaman sana aşık olmadım. Olmayacağım da. Bu yüzden ayrılmak istiyorum. Uzamadan bitsin

Derin derin bakışlarının ardından sadece tek bir kelime söyleyip masadan kalktı.

Jessica: Peki.

Yoongi: Bak ben üzülmeni istemiyorum ama böyle olmak zorunda. Lütfen otur arkadaşca ayrılalım.

Jessica: Zorlama Yoongi. Ben gideyim. Merak etme. Arkadaşca ayrılıyoruz. Her şey için teşekkürler.

Bir kaç adım attıktan sonra bir an düşecekmiş gibi oldu. Düşmemek için ayakta durmaya çalıştı. Bu yüzden de bileğini burktu. Hızla ayağa kalkıp yanına gittim.

Yoongi: İyi misin?

Jessica: İyiyim ben sadece. Ayakkabılar yüzünden.

Yoongi: Çok canın yanıyor mu? Doktora gidelim.

Jessica: Ben hallederim Yoon.

Yoongi: Jessica izin ver

Koluma girdiğinde yavaşça ilerledik. Olduğumuz konuma yakın olan hastaneye gittik.

Doktor: Böyle acıyor mu?

Jessica: Evet. Biraz

Doktor: Anlıyorum. Biz röntgen sonucuna bakalım bir. Ciddi bir şey olduğunu düşünmüyorum. Şimdilik dinlenin. Geçmiş olsun.