Keyifli okumalar 🩶🫶🏻
.
.
Zaman, sessiz bir katildi. Hain planlarıyla içinize işler, geçecek sanılan olayları gizlerdi; günü geldiğinde yakmak için...
Zaman, durmuştu.
Kulakları sağır olmuş, gözleri görmez olmuştu.
Dumanlı düşünceleri içinde dümdüz bakarken cevap bekleyen kadına istediğini vermeyeceğinin farkında olarak ayaklandı.
Sızlayan yarasına aldırmadan attı adımlarını, sildi duyduklarını..
Gökyüzü siyah, bulutlar griye çaldı anında. Görmediği mavi sonsuzluğa uğurladı geleceğini. Hiç etti kendisini..
Aceleci tavırları ile bir bardak içki doldurdu kendine. Hiç beklemeden teklediğinde yanan boğazına inat yeniledi bardağını.
"Naza, çık."
Kırgınlık dolu yüzüyle bakıştı saniyelerce. Hissizlik saran kalbiyle döndü sırtını.
"Beni böyle mi yok sayacaksın?" Titreyen sesi, akan göz yaşını kutluyordu. Gizlemek şöyle dursun açık açık gösteriyordu.
"Sen kendine en büyük saygısızlığı yapmışsın. Buna mı alınacaksın?!"
Gülünü seven dikenine katlanamazdı. O diken, kalbine batar; canını alırdı.
Bile isteye canını yaktığı günleri saydı. Ödenmeyecek geçmiş acılar, alınmayacak intikamlar sardı etrafını.
Cevap vermedi, veremedi.
Kabul etti hatasını, dışarı attı adımlarını.
Naza çıktığı an gerginlikle nefesini verdi. Gördüğü role inanmış, gerçeği atlamıştı ve bu çok geçmeden ayağına dolanmıştı.
Söylediği yalanı hatırladı.
"Seviyor muydun?"
"Hayır."
Nehir misali geçip giden tilkilerinin sesine cam kırıklarının sesi karıştığında kara gözlerini eline indirdi.
Paramparça olmuş bardak, her yere saçılan zehir, kan damlalarıyla süslediği zemin...
"Sikerler!" Öfkeyle bağırıp kırıkları savurdu dört bir yana.
Odada yankılanan cam sesleri çınladı kulağında.