-
-
-
-Changbin fazla yiyememişti. Yorgun hissediyordu uyuyamadığı için.
"Changbin hasta mısın?" Chan endişeli bakıyordu.
"Hayır hayır sadece uykusuzum."
"Söyleseydin keşke başka zaman yapardık bunu."
"Olsun sorun değil. Eve gidince uyurum.".
"Gidelim o zaman.""Yok gitmeyelim uyumak istemiyorum."
"Yürüyüş yapalım mı işin yoksa uykum açılır hem de.""Olur tabii işim yok ama kardeşlerimin yanına gitmek istiyorum benimle gelir misin?"
"Ama özelinize girmiş olurum."
"Yakın arkadaşız biz Changbin sorun değil. Yalnız kalmak istemiyorum."
"Peki geleyim o zaman."
Chan Changbin'den ayrılmak istemiyordu aslında Changbin'de istemiyordu ama özeline girmişti resmen. Chan'ın evine doğru yürümeye başladılar. Chan durgundu yol boyu. Changbin gerildi onun durgunluğundan dolayı o yüzden ne yapabilirim diye düşündü. Yürürken pamuk şeker satan bir yer gördü.
"Chan pamuk şeker yiyelim mi?"
Chan ona baktı, duymamıştı.
"Efendim?"
"Pamuk şeker yiyelim."
Chan gülümsedi.
"Yiyelim."
Pamuk şeker satan yere doğru yaklaştılar.
"Hangi renk yersin?" dedi Changbin merakla.
"Hmm... Mavi."
Chan'a mavi, kendisine pembe aldı. Yürümeye devam ettiler. Changbin şekerini açmıştı Chan ise önüne bakarak yürüyordu. Changbin ona baktı. Kendi şekerine kopartıp Chan'a uzattı.
"Aç ağzını."
"Hadii eriyor."Chan gülümsedi ve şekeri yedi.
"Afiyet olsun." deyip gülümsedi Changbin.
"Teşekkür ederimm."
"Chan sorun ne? Ne oluyor?"
Changbin kendini tutamadı.
"Yanlış bir şey yaptım annemi eve göndermemeliydim."
"Hayır doğru olanı yaptın. Her şey daha iyi olacak Chan hissediyorum."
"Güveniyorum sana." sıcak bir gülümseme sundu Chan.
"Hadi şekerini ye."
Chan şekerini açtı ve yemeye başladı. Bir yandan sohbet ediyorlardı. Changbin Chan'ı mutlu etmeyi başarmıştı. Changbin gergin hissediyordu biraz hâlâ. Çünkü Chan'ın özeline karışıyormuş gibiydi.
"Chan, ben gelmesem mi?" dedi Changbin sakin bir şekilde.
Chan gülümsedi hafifçe. "Gelmek istemiyorsan sorun değil anlarım."
"Kapının önünde beklerim!" hızla konuştu Changbin.
"Sen nasıl istersen." Chan'ın gülümsemesi büyüdü.
Biraz daha yürüdükten sonra Chan'ın evine geldiler.
Chan Changbin'in omzunu tuttu. "Hemen gelmeye çalışacağım."
"Bir şey olursa mesaj at..." Changbin hangi duygularını yaşadığını anlayamazken Chan eve girmişti bile.
Annesi Hannah ile konuşuyordu. Lucas zaten tanımıyordu neredeyse annesini. Chan kapıyı çaldığında Lucas açtı.
"Abi..."
"Sorun ne Lucas?" Chan endişelenmişti.
"Annem geldi.."
"Haberim var endişelenme." Chan hafifçe gülümsedi.
İçeri girdiğinde Hannah ilk başta sorun etsede annesiyle sohbet etmeye başlamıştı bile. Chan Lucas ile birlikte Hannah'ın yanına oturdu. Annesi gururla bakıyordu ama üzgündü.
"Anne söz verdin bir daha gitmeyeceksin yalnız bırakmayacaksın bizi." dedi Chan.
"Asla öyle bir şey olmayacak Chan merak etme." dedi annesi.
Chan annesinin yanına gidip sarıldı. Ardından Lucas ve Hannah'da sarıldı.
Chan mutluydu tüm gerginliği gitmişti. Changbin'in aşağıda olduğunu hatırladı.
"Anne Changbin aşağıda bekliyor gideyim ben."
"Buraya gelsin eğer bir planınız yoksa."
Chan düşündü bi' iyi olurdu aslında. "Planımız yok aslında."
Changbin'e mesaj attı.
"Sorun halledildi gelebilirsin."Changbin mutlu olmuştu mesajı görünce. "Gelmesem daha iyi ailece vakit geçirin.❣️"
Chan mesajı görmedi çünkü sohbet ediyorlardı.
Changbin eve doğru ilerlemeye başladı. Bu sefer Chan'ı değil kendi ailesinin ilgisizliğini düşünüyordu
-
-
-
-biraz sacma oldu sanki 🥹