2.Bölüm-

10 2 0
                                    

Sabah 08.30 alarmı ile kalktım. Yarın okullar açılacaktı ve daha alışverişimi bile yapmamıştım. Hemen kalktım ve giysi dolabının önüne gittim. Sonunda giyeceklerimi seçebilmiştim, yüksek bel krem rengi palazzo pantolonum, beyaz crop ve pantolon ile birlikte aldığım krem kabanım. Saçımı at kuyruğu yaptım. Makyaj konusunda fazla abartıya gerek yoktu, parfümümü de sıktım, siyah çantamı ve şapkamı alıp aşağıya indim. Mutfağa geçip abimle bana kahvaltı hazırladım.

-Abi hadi gelsene kahvaltı soğuyacak.

Abimden ses gelmedi. O zaman bende arardım tabi sabah sabah aramamı sevmiyordu ama onun yüzünden sesim kısılamazdı da. Hemen telefonu alıp abimi aradım, tam dört kez çaldı ve telefonum meşgule atıldı.

-Kübra daha kaç kez diyeceğim sabah sabah beni arama diye!?

-Bağırdım ama uyanmadın, bugün alışveriş yapacağım ve sesim kısık bir şekilde gitmek istemiyorum. Hem ne yapsaydım yanına kadar gelip seni mi uyandırsaydım?

-Evet, bunu yapabilirdin mesela. Neden yapmadın?

-Ya üzerini değiştiriyor olsaydın, benim gözlerim seni öyleyken görmek zorunda mı?

-Saçmalama istersen ben saat 09.00 da uyuyor oluyorum ya zeki kız.

-Ne bileyim bir kere de uyanmışsındır diye düşündüm, bir mucize bekledim. Gel artık şuraya ya yemek soğudu.

-Tamam geliyorum ve bir daha sabah sabah beni aramayacağına söz vermeni istiyorum.

-Aynen senin dediğinden diyorum abi.

-Söz vermeyeceksin yani.

-Hayır söz vermeyeceğim.

-Aferin Kübra aferin.

Sabah sabah hiç olmayan bağırışlarla günümüzü şenlendirdiğimize göre yemek yiyebilirdik. Hemen kahvaltımı yaptım. Abim bana bugün biraz fazla bağırmıştı ve bu yüzden intikamımı alacaktım. Ellerimi yıkadım kurulamadan çantamı koluma taktım ve yavaşça abimin yanına gittim.

-Abim ben çıkıyorum, ne zaman gelirim bilmiyorum.

Dedim ve hemen ıslak yüzümle yanağını öptüm ellerimi de üstüne sildim. Hemen kapıya doğru koştum.

-Kübra! Kızım bittin sen.

Dedi ve peşimden koştu ama kapıya doğru yönelmedi, salona gitti. Hızlıca geri geldiğinde eline aldığı yastıkları bana fırlatmaya başladı.

-Abi dur, ben salonu daha yeni toplamıştım. O yastıkları bir güzel kabartmıştım ve sen gelmiş bana fırlatıyorsun.

Dedim ve artık sinirden bana attığı yastıkların hepsini ona atmaya başladım ilkinde ıskalamıştım.

-Aptal daha önünde duran bana, yastık fırlatamıyorsun, bir de üniversite okuyacağım diyorsun.

Dedi ve gülmeye başladı, fırsattan istifade bende yastıkları fırlattım artık ıskalama falan yoktu.

-Ben üniversitemi kazanıp tercüman olacağım ve sende arkamdan baka kalacaksın.

Hemen evden çıktım. Bugün Cem ile alışveriş yapacaktık çünkü canım arkadaşlarım bensiz alışverişi tamamlamışlardı.

Telefonu açıp Cem'i aradım. Onun arabası ile gidecektik. Beni alacağı yeri ona söyleyip telefonu kapattım. Mesaj sesi ile telefonu açtım, dünkü çocuk mesaj atmıştı. İnstagrama girdim ve mesaja baktım.

Burakylmzzx

Merhaba

Görüldü atmamak için bende mesaj attım. 

Kübraincinizx

Merhaba

Mesajı attıktan sonra telefonu çantaya koydum, Cem sonunda gelebilmişti. Beyaz arabası çok hoşuma gidiyordu eğer bir araba alacak olsaydım onun arabasına benzer alırdım.

-Sonunda geldin nerelerdeydin

-Sana da merhaba Kübracım.

-Cevap versene ya, ağaç oldum beklemekten. 

Elime aldığım iki dalı kollarımdan çıkararak.

-Bak dallarım bile oldu az daha bekleseydim çiçek açıp meyve vereceklerdi.

Gülmeye başladı. Gülünce çok tatlı görünüyordu sırf gülüşü yüzünden üç tane kız ''Cem ile biz sevgili olur muyuz sence? '' deyip deyip yanıma geliyorlardı.

-Kübra ya at şu dalları arabadan.

-Hayır olmaz onlar benim canımdan bir parça.

-Kübra at onları her yer kuru yaprak oldu, arabayı yeni yıkattım.

-Öyle mi Cem bey benim arabam olduğunda da senin ayakkabılarını çıkarttıracağım ve ayağına benim pembe pelüş terliklerimi giydireceğim.

-O niye ya? 

-Sen benim evlatlarımı yanımdan ayırmaya çalışıyorsun çünkü.

Tekrardan gülmeye başladı.

-Tamam Kübra bir şey demedim say.

Dedi ve müzik açtı daha sonra konuşmadan yola devam ettik.


Sıkılmayın diye bölümü fazla uzatmak istemedim. Bu arada böyle instagram hesapları yoktur. Varsa da ben bunları aklımdan uydurdum. Umarım bu bölümü beğenmişsinizdir.

Kim bilebilirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin