1.BÖLÜM:ÖLÜM GRUBU

66 1 0
                                    

Selamlar,burayı doldurmak istemiyorum o yüzden konuşmayacağım.Biraz uzun bir bölüm oldu o yüzden iki part yaptım.İlk part biraz daha eskilere dayalı olduğu için sıkılabilirsiniz.Eğer kitaba ısınmak istiyor iseniz hemen ikinci parttan başlayabilirsiniz.Bu arada oy verip kurguyu arkadaşlarınıza önermeyi unutmayın,eğer sevdiyseniz bunu bana hissettirin.Yeni bölüm haftaya cumartesi veya cuma gelicek.

İyi okumalar...

Bu bölümü içinizdeki o kimsesiz tarafın seçtiği şarkı ile okuyun.

ŞARKI;

Kimsesiz(Forlorn)-Tuna hizmetli

Aslında herkes kimsesizdir,
sadece o kimsesiz tarafı istemediği bir,
zamanda çıkar insanın karşısına.

KİMSESİZLER:1.BÖLÜM;ÖLÜM GRUBU

Kimsesiz bir çocuğun neler hissettiğini bilir misiniz?

Umarım bilmiyorsunuzdur..

Çünkü ben biliyorum.

Ben Günce.

Sadece Günce.

Ne bir soy adım,nede bir ailem var.Kimsesiz bir çocuk için bunlar zaten alışılmış şeyler ama insan ihtiyaç duyunca istesede istemesede canı yanıyor.

Bugün üniversiteden mezuniyet törenim.
Herkes ailesi ile sarılıp fotoraf çekilirken ben yalnızdım.Ne annem vardı nede babam.
Kimsesizliğim sanki soğuk bir su gibi çarpılmıştı suratıma.Üşüyordum ve üstümü örtecek,yanımda duracak kimsem yoktu.

Türkiyede doğup büyüdüm.Ne zaman yetimhaneye verildiğim hakkında en ufak bir fikrim bile yok ve sormadım'da zaten.
Zaten kendimi bildim bileli ordaydım.Bu bilgi bana yeterdi.

Türkiyede bir yetimhanede büyüdüm.Ve ne yazık ki büyüdüğüm yetimhane hiçte iyi bir yetimhane değildi.Kırk yaşını aşmış sinirli bir çift yönetiyordu yetimhaneyi,katı kurallar vardı,cani kurallar...

Saat akşam altından sonra yemek yenmezdi.
Bu belki normal bir kural gibi gelebilir size,çünkü başta banada öyle gelmişti.

Akşam altıda yediğimiz yemek Allah'ın gücüne gitmesin yemek demeye bin şahit isterdi.Porsiyon o kadar azdı'ki insan sanki yiyince daha çok acıkıyordu.Herhangi bir çocuk,herhangi bir insan oturduğu yemek masasından tok kalkarken biz kimsesizler aç oturup aç kalkıyorduk.

Şimdi her evi olan annesi babası olanın tok olduğunu savunmuyorum ama.Biz kimsesizler için durumun daha kötü olduğunu söylüyorum.Hiç aşık oldunuz mu?Ben olmadım mesela.Birbirini seven iki insanın gülüşü bile ev gibi hissettirirmiş mesela,bunuda bilmiyorum.Bir gülüş sıcak bir bakış bile karın doyururmuş öyle diyorlar.

En azından ailesi olan çocukların onlara sıcak bir gülüş gönderip içini ısıtır,karnını doyurur.Biz kimsesiz çocukların karnını sadece yine kimsesiz çocuklar doyururduk.

Yetimhanede o kadar usulsüzlük vardı'ki,
çocuk aklımıza bize normal geliyordu.
Büyüdükçe anlamaya başlamıştık herşeyi,
fakat iş işten geçmişti.Onlar otoritelerini çoktan kurmuşlardı.

Başta yani çocukken,bizim önümüzü konan yemekler küçük olduğumuz için karnımızı doyuruyordu heralde.Fakat büyümeye başladıkça ve büyüdükçe vücudumuz ve ihtiyaçlarımızı arttı önümüze konan yemekler bizi tatmin etmemeye başladı.
Artık açlıktan midemiz bulanıyordu bu yüzden yetimhanedeki kızlarla toplaşıp bir gün müdire hanımın yanına gittik.Aramızda bir sözcü seçmiştik.Ve o sözcü bendim.

KİMSESİZLER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin