Cesine kıvrılmış dı parayı aldı ve torpidoya attı kutunun kapağını kapadım ve indim taksinin kapısını kapattıktan sonra gitmesiyle yalnızlığım ile gece vakti baş başaydım reşit değildim ve büyük ihtimalle yarın beni almaya geleceklerdi yine konrtol amaçlı ayak bileğim de ki kelepçeyle beni takip edicekler di bu gece neden beni buraya yolladıkları hakkında hiç bir fikrim yok tu yavaş adımlarla bahçe kapısından içeri girdim evin ışıklarının açık olduğunu farkettiğimde minik çaplı bir şok geçirdikten sonra koşar adımlarla evin kapısının önüne geldim elimdeki kutuyu bir kenara bırakıp kapıyı yumruklarcasına çaldım genç bir bayan açtı kapıyı "geç içeri tatlım." Diyip elimden tuttu ve beni içeri çekti dışarda kalan kutuyu da alıp kapıyı kapattı salona geçtim ve koltuğa oturdum "siz kimsiniz hanfendi." Dedim kibarlık yapıyordum nedenini bilmesem de öyle gerektiğini hissettim "anlatıcam her şeyi." Dedi ve boğaz temizleme serüveninden sonra başladı hikaye anlatmaya "biz uzaktan aile dostuyduk annenle annen ölmeden önce vasiyetin de seni bize emanet etti." Kanıt istiyordum çünkü inanmıyordum bana babamın el yazısı olan bir kâğıdı göster di ve beni ikna etmeye başladı NOT:benim minik prensim biliyorum baban sana ne kadar kızmış olsa da ben oğluma güveniyorum senin bir suçun yok bizim şuan sana veda etmemiz gerekiyor sen Kendine bakabilen bir delikanlısın ve inanıyorum ki biz olmadan da yapabilceksin üzgünüm bebeğim... "notu neden annem yazmadı." Dedim ikna olmak istiyordum gözlerimden akan yaşlar ağlamam şiddetleniyor du titreyen vücudum beni boğmaya başlayan öksürüğüm "annen yazabilecek durumda değil di galiba bilemiyorum." Dedi hüzünlü suratifadesi o kadar yapmacıktı ki her an timsah göz yaşlarını akıtacak gibiy di öksürüğüm katlanılmaz hale gelmişti bir elimle göğüsümü tutarak diğer kolumu yukarı kaldırdım ve parmağım la işaret ettim "orada ilacım çabuk."öksürükler arasında ağzımdan zoraki çıkan cümlelerim beni boğuyor du kadın telaşla ayağa kalkarak yukarı çıktı zar zor da olsa elimdeki kanlı not kağıdını katladım ve masanın üzerine koydum kadın koşar adımlarla merdivenden inerek yanıma geldi ve elindeki ilacı ağzıma dayayarak 2 3 fıs sıktı bir iç çektim ve gözlerimi kapadım nefes alabiliyordum fakat iyi değildim bedensel sağlıklıyım ama ruhum bitmiş gibiydi sadece yalnızlık hissediyordum ayağa kalktım koluma giren kadını nazikçe iterek "ben iyiyim."dedim ve odama çıktım kapıyı öfkeyle çarpıp dolabın önüne geçtim sürgülü kapağı açık üstüme sıfır kollu siyah tişört altıma da şort aldım ve kapakları kapattım üstümü giydikten sonra yorganı açarak yatağa attım kendimi normal olmayan bir çok şey vardı sağa tarafa dönüm yorganımı ayaklarımın arasına aldım ve sarıldım kutuyu kadına vermiştim gözlerimi bulunduğum ortamın loş ışığıyla mayışırken yumdum ve kendimi daha rahat hissedeceğim uykunun kollarına bıraktım...