13.bölüm

14 2 0
                                    

Birlikte inceleyip adlarını öğrenicez." Heyecanımı belli etmemeye çalışırken titreyen elim duygularımı ortaya koyuyordu "sakin ol eminim çabuk öğreniceksin." Kısa bir bakış attıktan sonra malum soruyu sordum "siz mi ilgileniceksiniz benimle?." Dedim güldükten sonra "bir mahsuru mu var." Dedi mahçup hissediyordum aslında hissetmemem gereken duyguları beslemeye başladım bu adama karşı "estafurullah bundan memnuniyet duyarım işiniz olması açısından dedim." Kibarlık şuan kendime gülebilirdim biraz çalışma yaptıktan sonra arabayı çalıştırmayı tek seferde yapmayı öğrendim debriyajı olan bi araca bindirdi ve buna alışırsam otomatik arabayı sürmenin daha kolay geleceğini felan anlattı bunun zevkine varmak güzel di

Motor sürmeyi biliyordum eski zamanlarda uyuşturucu kaçakçılığı yaparken işime yarıyordu iri yarı gözüküyordum yaşımdan olgun gösteriyordum.

Bir günüm daha bitmişti boş bir arazide çalışma yapmıştık bana o arazide kızının tasarladığı bir evin inşaatının olacağını ve o evi kızına hediye edeceğini felan anlatıyordu sonunda evimin olduğu sokaklara gelmiştik.

"Her şey için teşekkür ederim." Dedim bana çok iyi davranıyor du.

"Yarın yine gel bu sefer sınava gireceksin." Dedi ve bir dosya uzattı.

"İyi çalış." Diyerek ekledi.

"Tamam efendim." Dedim ve dosyayı alarak arabadan indim. Eve doğru yürümeye başladım. Bir tane bakkal vardı atıştırmalık bir şeyler alıp eve geçtim.

Yeni bir güne güzel başlamak iÇin dosyada yazan her şeyi aklıma kazıyana kadar yatmadım akşam yemeği olarak da hazır makarna almıştım. Her şeyin iyi olacağına inanarak uykuya daldım.

Yeni bir güne mutlu başlayarak kendini motive et!

Her gün daha dünmüş gibi her şeyin yeniden başladığına inanarak geleceğin o ızdıraplı sokaklarında adımlarımı dikkatli atıyordum.

Dersime iyi çalışmıştım ve patronum Utku beyin bana hediye etmiş olduğu takımı giyerek aynada kravatımı düzelttim. İyi ve güçlü göründüğüme emin olarak, suyu yüzüme çarptım, hafif ucu kıvrık olan saçlarımı elimle tarayarak cool görüntümü süzdüm.

Kusursuz olduğumu düşünerek evden çıktım. Tekrarlamaya alışkın olduğum sokaklarda koşar adımlarla ilerliyordum boranın bana getirmiş olduğu sigaradan bir paket cebime sıkıştırmıştım içinden bir tane alarak paketi geri cebime koydum ve dudaklarımın arasına sıkıştırdım bir elimle hava gelmesin diye siper alırken diğer elimle çakmağı tutarak sigarayı tutuşturdum dumanı içime çekerek mest oldum. Adeta bu hissi özlemiştim,

Otobüs durağına gelmiş otobüs bekliyordum ve yine o kızla karşılaştım,

"Belya?" Dedim beni görmezden gelmeye çalışıyordu yanına gittim ve koluna dokundum,

Kolumu iteleyerek

"Niye sürekli karşılaşıyoruz." Dedi atarlı kızlar beni boğuyordu,

"Benim evim burda." Dedim düz bir açıklamayla.

Benimle konuşmuyor du konuşmayı bırak suratıma bakmaya bile tenezzül etmiyordu.

"Ben bana verdiğin kitabı öğrenmek anlamak istiyorum." Dedim dikkatini çekmişti dediğim. bana döndü ve

"Öğretirim." Dedi neden bu kadar heyecanlandığını çözemiyordum,

"Niye bu kadar heveslisin?." Dedim

"Bu zamanda insanların böyle bir bilgi edinmeyi istemesi mucize herkes bildiği bilgileri Red ediyor çok üzücü bir durum." Dedi
Gerçekten de bu zamanda dine ilgi duyup adam gibi yaşayan kimse yoktu ben de bir zamanlar ilgimi bıraktım ve kendimi boşluğa sürükledim, sakin bir tavırla

"Haklısın." Dedim ve gelen otobüse birlikte binip gideceğimiz yere birlikte gittik. Aynı yerde inmiştik

"Ne tarafa gidiyorsun?." Diye sordum gözüyle işaret ettiği yer benim gideceğim yerle aynıydı.

Birlikte yan yana gittik ve aynı yerde duraksadık, birbirimize anlamsız bakışlar atarak.

"Sen burda mı yaşıyorsun?."

"Sen burda mı yaşıyorsun."

Aynı anda söylediğimiz cümlelere gülmüştük,

Ne kadar gülsem de o adamın kızı olacağı düşüncesi aklımdan çıkmıyordu. Tedirginliğim belliydi, güldükten sonra bir anda suratım düşmüş ciddi bir ifade takınmıştım.

"İyi misin?." Dedi belya yüzüne anlamsız bakarak sustum sadece.

Kapı açıldı ve dışarıya çıkan Utku bey yanımıza gelerek

"Siz tanışıyor musunuz." Dedi tedirgin olmuştu.

"Evet baba biz tesadüfen tanıştık." Dedi belya

"Sizin kızınızın adı su değil miydi?." Dedim merakımı gidermek istercesine

"İki ismim var." Dedi belya gözlerini gözlerime dikmişti sadece öyle bakıyor du bir şeylerden şüphe eder gibiydi.

"Sen karşıma nerden çıktın." Diyerek cevabını bilemediğim bir soru sordu ifadesizliğim onu korkutmuştu

Tekrar eden geçmişin çıkmaz sokaklarında dönüp durmuştuk işte.

Bir gözünü kısan belya

"Ateş çocuk." Dedi gözleri dolarken,

Hatırlamıştı o benim yakamadığım kurbanımdı....

💞✨gelecek bölümde görüşürüz✨💗

Ateş ve su Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin