0.8

318 13 6
                                    

Medya: dinçer

Yavaş yavaş gözlerimi açarken kendime gelmeye çalıştım nedense bu gün kendimi enerjik ve mutlu hissediyordum selimle parkta yakalamanın üzerinden 2 gün gecmisti ve tabiki dincer abime hiç bir şey söylemedi eğer söyleseydi sedefe aslında dincerin sena ablanın gideceğini bildiğini ve onu engellemedigini söyleyecektim sena ablanın bizde yeri farklıydı çok severdik ve gittiğinde çok üzülmüştük sedef eğer dincerin böyle bir şey yaptığını bilse çok kızardı düşüncelerime son vererek ayağa kalktım bu gün dersim vardı ona yetişmem gerekiyordu saate baktım saat henüz 10 du ve benim dersim 12 de başlıyordu bu yüzden kahvalti yapabilirdim hızlıca lavobaya girdim ve elimi yüzümü yıkayarak aşsağı indim burnuma mutfaktan mis gibi sucuklu yumurta kokusu geliyordu annem sucuklu yumurta yapmıştı koşarak mutfağa girdim ve annemin yanaklarından öptüm
"Annem miss gibi sucuklu yumurta yapmis bee" derken abim geldi o da annemin diğer yanağından öperken konuştu
"Sultanım bee" Annem yumurta tavanına eline aldı ve
"Yalakalık yapmayinda hadi masaya gecelim" diyerek mutfaktan çıktı tabi bizde peşinden

Kahvaltıyı yapmış hazırlanmış ve çıkmak üzereydim ancak çıkmadan susadığımı fark ettim ve mutfağa ilerledim sürahi yi elime alarak az önce raftan aldığım bardağı doldurdum tam o sırada Annem girdi içeri yanıma yaklaştı ve tam önümde durup elini yumuşak bir şekilde koluma koydu annemin eline bakarken konuştu
"Güzel kızım uzun süredir dincer abinle konuşmuyorsunuz kavga mı ettiniz bir sıkıntı mı var?" Şimdi de bu çıkmıştı abim Annem melda teyze arif amca babam Serkan abi selim bile herkes bu soruyu soruyordu ve darlanmistim zaten onlarda artık bir şeylerden suphleniyorlardi bir çözüm bulmam gerekiyordu
"Annecim yok bır şey söyledim ya yoğunluktan dolayı" dediğimde annem inanmayan bakışlarını atti ve
"İyi bakalım öyle olsun" diyerek mutfaktan çıktı gerçekten artık bir çözüm bulmaliydim bardağa doldurduğum suyu içtim ve kapiya doğru ilerledim tam ayakkabılarımı giyerken telefonum çaldı selim arıyordu telefonu açtım ve kulağıma koyup ayakkabılarımı giymeye devam ettim
"Alo mahperi nasılsın?" Sesi neşeli geliyordu ya da ben öyle algiliyordum nedense bu gün fazla neseliydim
"İyiyim sen?" Diye sordum
"Bende iyiyim ne yapıyorsun?" Sanırım buluşalım diyecekti ama şuan olmazdı derse yetişmem gerekiyordu
"Derse yetişmeye çalışıyorum sen?" Dedim ayakkabılarımı giymeyi bitirip ayağa kalkarken
"Bende buluşalım mı diyecektim ama senin dersin var galiba" dediğinde sesindeki neşe yok olmuştu
"Evet maalesef belki dersten sonra buluşabiliriz" dedim o ise başka bir fikir bulmuştu
"Buldum seni ben bıraksam fakülteye hem seni görmüş olurum" dediği şuan için çok mantıklıydı çünkü geç kalıyordum her zaman olduğu gibi
"Olur ama sen mahalleye girme ben sizin evin oraya geleyim abim var malum görürse seni de beni de yaşatmaz" diyerek güldüm onunda gülme sesi kulaklarıma geliyordu
"Tamam o zaman güzelim bekliyorum" dediğinde gülümsedim bu laftan sonra göz kırpma hareketi gözümün önüne geldi
"Tamam orad görüşürüz" diyerek telefonu kapattım ve yürümeye başladım

Selimin evine yaklaştığında selimin evinin önünde bekleyen dinçer kaşlarımı çatmama sebep oldu burada ne işi vardı diye düşünmeye gerek yoktu gaye yi sevgilisini almaya gelmişti acı gerçekler bir kere daha yüzüme vururken dudaklarımda hafif bir tebessüm oluştu niye üzülmüştüm ki olmayacağı zaten belliydi kapı açıldığında hemen kendimi toparladım dolan gözlerimi içeri akittim ve iki üç adımda dincerin biraz arkasına geldim henüz beni görmemişti icerden çıkan gayeyi einden tuttu gaye ise onun yanağına bir öpücük kondurdu dincer hadi gidelim diyerek arkasini döndüğünde göz göze geldik pekala ağlamak yok mahperi sabret bakışlarımı yere egdim ve Kendimi az çok toparladiktan sonra kafamı kaldırdım o sırada dincer konuştu
"Ne işin var senin burada?" Tam ağızimi açmış cevap verecekken arkadan selimin sesi duyuldu
"Geldim" dincere kısa bir bakış attıktan sonra selimin yanına ilerledim
"Hoş geldin" diyerek gülümsedim o da bana gülümseyerek
"Hoş buldum" dedi tam o sırada yine dincerin sesi duyuldu
"Sana bir şey sordum mahperi" dediğinde öfkeyle burnumdan nefes aldım hani bir daha beni görmek benimle muhatap olmak istemiyordu şimdi ona neydi benim ne yaptığım
"Selim beni dersime götürecek" dedim bu sefer burnundan derin bir nefes çeken dincer olmuştu
"Sen-" derken lafa gaye atladı
"Benim yakışıklı centilmen kardeşime bak sen" diyerek kardeşine göz kırptı muşmula surat sonra bana döndü ve konuştu
"Kardeşimi üzme" dediğinde sabır çektim
"Ben sen değilim insanların hayatını mahvetmem" dedim bu sefer o ofkelenmisti
"Bana ba-" diyemeden biri selime diğeri dincere ait olan iki ses tarafından lafı bölündü
"Abla"
"Gaye" gaye bu uyarılarla susmuş ve zafer de benim olmuştu itici bir şekilde gaye ye gulumsedikten sonra selime döndüm ve bu sefer samimi bir gülümseme ile
"Hadi gidelim" dedim selim kafa salladığında bir iki adım atmıştık ki dincer konuştu
"Önüme düş mahperi seni ben bırakırım" dediğinde hızla ona döndüm o konusmadan sonra o kim oluyordu ki bana emir veriyordu evet sevdiğim adam olabilirdi ama kalbimi yeterince kırmıştı birde emir veremezdi
"Sen bana emir veremezsin ayrıca ben selimle gidecegim" dedim bu cevabı beklemiyor olacaktı ki susa kaldı mahperi 2 dincer ve gaye 0 daha sonra selim ile arabaya bindik ve yola çıktık

Aşk çıkmazı mahallesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin