3. BÖLÜM

47 10 3
                                    

Multi media = Sevda Tekin

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
Keyifli okumalar ☆☆☆

Gece nefes nefese uyanmıştım uykumdan. Gördüğüm rüyanın etkisinden çıkmam fazlası ile uzun sürmüştü. Gerçi hala etkisindeydim, kimi kandırıyorumki? Sadece bir nebze olsun rahatlamak istiyorum ama ne mümkün.

İlk defa rüyamın içindeyken rüya gördüğümün farkındaydım. İki yıldan beri bu ilk oluyordu ve buda artık bağzı taşların yer degiştirdiğini gösteriyordu.

Bir şeyleri anlamaya çabalıyordum lakin olaylar kavrayabileceğim durumda değildi şuan. Rüyamda gördüğüm kanlar içindeki kız aklıma geldikçe kalbim acıyla kasılıyor, gözlerimden akan yaşlara engel olamıyordum.

Gözlerimin önünde kafası parçalanarak ölmüştü. Hayalini bile kuramayacağım bir vahşete şahit olmuştum dün gece. Gözlerimin önünde acıyla can vermişti ve ben hiç bir şey yapmayıp sadece izlemiştim. Gerçi ne yapabilirdimki? Nasıl kurtarabilirdim? Ve bu fazlası ile acınasıydı, alaylı bir gülüş belirdi dudaklarımda. Bu alay sadece kendimeydi. Ve bu vahşetin baş karakteri o canavardı.

O canavar neydi bilmiyorum. Daha önceki rüyalarımın hiçbirinde görmemiştim. Ve bundan sonra da görmek isteyeceğimi asla düşünmüyorum. Mümkünse benden uzak olsundu. Bu durumun üzerine sanırım bir süre uykularıma veda edecektim, çünkü uyuyabileceğimi sanmıyorum.

Elimdeki kalemle oynarken aklıma gelenlerle içli bir soluk bıraktım. Rüyamda geçirdiğim ağlama nöbetini, uyanınca bir de babamın kollarında geçirmiştim. Ve bu sayede babam gördüğüm rüyaların geçmediğini ve ona yalan söylediğimi anlamış oldu.

Peki ya o? O kimdi? Rüyamda duyduğum sesin sahibi. Evet kesinlikle oydu ama neden beni kurtardı. Ve bu kurtarışı ilkde değildi, başım her sıkıştıgında bir yerlerden fırlıyordu. Evet ilk defa kendisini görmüştüm, ama sesi sürekli benimleydi.

Ne demişti bana ben uyanmadan önce,
"Uyanman lazım küçük kız" sesi hala kulaklarımda yankılanıyordu. Ve garip bir şekilde gözlerinde gördüğüm ifade yabancı değildi. Sanki.. sanki beni tanıyormuş gibiydi.

"Offff" diyerek, elimdeki kalemi masaya bıraktım. Elimi başıma yerleştirip hafif hafif ovalamaya başladım. Başım çatlıyordu resmen. Bugün dersim olmadığı için erkenden çalıştığım kafede soluğu almıştım. Öğlene kadar fazlası ile yoğun geçmiş, başımı kaşıyacak vakit bulamamıştım.

Şu an ise öğleden sonraki zaman dilimindeydik ve gayet sakindi, buda beynimi istila eden sorularla baş başa kalmamı sağlıyordu.

Birinin omuzuma dokunması ile, irkilip refleks olarak hızla sandalyemi geriye doğru çektim. Gördüğüm yüzle rahat bir nefes aldım. Dün geceki rüyamdan sonra iyice paranoyak olmuştum.

Sevda masanın üzerine ilaç kutusunu bırakıp, elini omuzuma attı. "Meyra, hiç iyi görünmüyorsun" dedi üzüntülü gözlerle bakarken. "Bu ağrı kesiciyi sana getirdim." diyerek ilacı önüme doğru itti.

Sevda benim nadir arkadaşlarımdan biridir. Çok arkadaş canlısı bir yapıya sahip değilim, bu sebeple çok az arkadaşım vardı. Sevdayla kafede çalışmaya başladığımda tanışmıştık. Bir yılı aşkın süredir arkadaşlığımız devam ediyordu.

Sevda ilk zamanlar fazla sessiz sakin bir kızdı, ama tanıdıkça sadece dış görünüşünün öyle olduğunu anlamıştım. Beraber vakit geçirdikçe fazlası ile yakın bir arkadaşlığımız olmuştu ve bundan gayet memnundum.

Gecenin RitmiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin