Media= Uraz Avanoğlu
Keyifli okumalar. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.☆☆☆
Duyduğum gürültülü seslerle gözlerimi aralamaya çalışıyorum lakin gözlerim inat etmişçesine açılmıyordu. Duyduğum seslerin dahada çoğalması ile bilincim yavaşça kendine geldi ve gözlerimi aralamayı başardım. Bir kaç kez kırpıştırıp iyice uyanmayı bekledim. Zihnim ayılıp iyice kendini belli edince yattığım yerden yavaşça doğruldum. Bu sesler de neyin nesiydi böyle?
Seslerin artışı ile asıl kaynağını görmek için gözlerimi etrafa çevirmiştimki, gördüklerimin şokuyla gözlerim irice açıldı. Yine rüyamın içerisinde olmalıydım, çünkü olduğum bu yerin başka açıklaması olamazdı.
Oturduğum yerden etrafı daha fazla incelemeye başladım. Burası kocaman bir arenaydı, ve bu sesler sanki futbol maçı izlemek için toplanmış taraftar gibi, arenanın etrafında çığlıklar atıp, öldür! Öldür! Diye bağıran insanlara aitti.
Yavaşça ayağa kalkıp kendi etrafımda bir tur döndüm. Bu insanlar kana susamış olmalıydılar. Öldürmek bu kadar kolaymıydı? Ama onlar bencil bir şekilde kendi aralarında yatırdıkları bahsin sonucunu heyecanla bekliyorlardı. Bu hallerine yüzümü buruşturup niçin burada olduğumu anlamaya çalıştım. Hala yaşadığım şoku tam anlamıyla atlatabilmiş degilken, "Uraz!"
Diye bağıran öfkeli bir ses duydum.Ama gözlerimi, öldür! Parçala! Diye bağıran insanlardan ayırıp o sesin sahibine bakamadım.
Ardından arenanın büyüklüğüne takıldı bakışlarım. Kocaman bir silindiri anımsatan arenada, kim kimi öldürücekti? Kim katil, kim masumdu? Kalbim korkuyla kasıldı, her defasında beni korkudan perişan edecek yerlerde uyanmak zorunda degildim!.Kolumdan tutulup aniden çevirilmemle korkuyla kaçmaya çalıştım ama kolumun daha sıkı tutulması ile olduğum yerde kala kaldım. Kafamı kolumu tutan kişiye çevirdiğimde, tanıdığım o kara gözlerle karşılaştım.
"Ne işin var burada? Uyuyacak zamanımı buldun?" Diye dişlerini sıkarak öfkeyle sordu. Bakışlarımı gözlerinden çekemiyordum, her defasında bir girdap gibi beni içine hapsediyordu. Dilim tutulmuş gibi sorduğu şeye cevap veremedim. Üstelik cevap versem ne diyecektimki? Ben bile nasıl buraya geldiğimi bilmiyordum."Bilmiyorum" diyerek kısık sesle cevap verdim. Benim bile zor duyduğum sesimi onun duyduğundan şüpheliydim. Öfkeli bakışlarını benden alıp arkasına çevirdi ve daha büyük bir öfkeyle "URAZ!" diye bağırdı. Onun öfkeli sesi benide kendime getirdi ve olduğum durumu idrak etmemi sağladı. İçinde bulunduğum durumun ve bilinmezliğin verdiği öfkeyle, kolumu elinden ani bir hareketle çektim. Ardından "kimsin sen?" Diye sert sesimle sordum.
Bakışlarını hareketimle bana çevirip çektiğim koluma baktı ve tekrar tutmak için uzandı. Bir adım geri çekilip beni tutmasını engelledim. Öfkeyle parlayan gözlerini bana çevirdi ve dişlerini sıkarak "sonra!" Dedi net sesiyle. Ne sonra ne? daha ne kadar sonraların arkasına sığınıcaktım.
Öfkeyle "Şimdi!" Diye bağırdım.Bağırmamla kaşlarını çatıp bir adımda aramızdaki mesafeyi kapatarak resmen hırlarcasına "son-ra!" Dedi üstüne basa basa heceleyerek.
Sabrını sınıyormuşum gibi bakıyordu lakin daha sabır sınayacak hiç bir şey yapmamıştım. Yanımızda oluşan hareketlilikle gözlerimi karşımdaki adamdan alıp yan tarafa çevirdim.Yanımızda ellerini dizlerine yaslamış, hafif egilmiş bir şekilde hızla nefes alıp veren bir adam vardı. Kafası eğik olduğu için yüzünü göremiyordum. Sanırım buraya kadar koşmuş olmalı ki, derin derin soluk alıp veriyordu. Bir kaç saniyenin ardından dinlenmiş olmalı, kafasını kaldırıp doğruldu ve karşımdaki adamla göz göze geldiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecenin Ritmi
Mystery / ThrillerYaşadığım her şeyin bir yanılgıdan ibaret olmasını ve sadece rüyalarımda kalmasını isterdim. Ama hayat yaşadığım herşeyin gerçekliğini yüzüme tokat gibi her defasında çarpıyordu. Ne demişti bana? "Sen sadece sefil bir yaratıksın. Aynaya baktığında...