Multi media = Meyra Alpay
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Keyifli okumalar♡
Gözlerimi yavaşça ve zorlukla araladım. İlk bir kaç saniye nerede olduğumu idrak edemedim. Ardından başımdaki şiddetli ağrı ile düştüğümü anımsayıp inleyerek yavaşça yattığım yerden doğruldum. Elimi başıma götürüp ağrısının dinmesi umuduyla yavaşça sıvazladım. Düşerken başımı feci çarpmış olmalıyım ki, hala sızısı dinmedi. Bir kaç saniye daha kendime gelmeyi bekledikten sonra gözlerimi yavaşça etrafda gezdirdim.
Gözlerim yerdeki kırılmış bardaklara takıldı, niçin düştüğümü anımsadım lakin yerde kan lekeleri yoktu. Gözlerim şokla irileşti. Yerimde biraz daha doğrulup, bayılmadan önceki gördüğüm kan lekelerini görmek için çabaladım. Gözlerimi daha dikkatli bir şekilde yerde gezdirerek varlığından emin olduğum kan izlerini aramaya başladım.
Cam kırıklarının olduğu yere, dolabın yanına iyice baktım ama yoktu. Vücudumu bir saşkınlık ele geçirdi.
Bunlar beynimin bana oynadığı bir oyunmuydu yoksa? Ya gerçekten halisülasyonlar görmeye başladıysam? Kafamı sertçe iki yana sallayıp kendi iç dünyama cevap verdim"Hayır hayır! Ben ne gördüğümden eminim"
Yavaşça oturduğum yerden kalkacaktım ki dış kapının açılıp kapanma sesini duydum, babam gelmiş olmalıydı. Ne kadar süredir baygındım hiç bir fikrim yoktu. Babamın "meyra" diye seslenen sesini işittim. Ama ayak seslerinden mutfağa doğru geldiğini anlamıştım. Hala yerde olduğum için ancak mutfağa girerse beni görebilirdi. Cevap verecekken babam mutfağın kapısında belirdi ve gözleri hızla yerde oturan beni gördü.
Endişeyle hızla yanıma adımlayıp yere benim gibi çöktü. Korkulu sesiyle "babacım! Ne oldu sana?"
Diyerek ellerini yanaklarıma yasladı, başımı yukarıya kaldırıp yüzümü incelemeye başladı. Cevap vermeme fırsat vermeden artan endişesi ile"Bir yerine bir şey oldumu kızım, iyimisin?"
Diyerek bu seferde gözlerini vücudumda gezdirdi, hasar tespiti yapar gibi.
Sonunda sesimi bulup, ellerimi babamın ellerinin üzerine koyarak onu sakinleştirmek istedim.
"İyiyim baba. Sadece bardak almak istemiştim başım döndü o kadar."
Duydukları ile kaşlarını çatıp, yerdeki cam kırıklarına çevirdi başını. Gözlerini orda fazla oyalamadan tekrar bana çevirip
"Bir yerini kesmedin dimi?" bir yandan konuşup bir yandanda ellerime bakıyordu. Hafif bir serzenişle "babaa" diye söylendim. İyi olduğumu anlaması için ellerini tutup hafifçe sıktım "gerçekten iyiyim babacım, endişelenme artık. Hem... " diyip bir müddet sustum.Babamın gözlerinde oluşan endişenin yanı sıra merak parıltıları ile cümlemi devam ettirdim
"Hem çatma kaşlarını" diyerek, gözlerimi babamın çatılmış kaşlarına çevirdim ve elimi kaldırıp kaşlarını düzelttim "yaşlısın zaten, dahadamı yaşlanmak istiyorsun?" diye muzip çıktığına emin olduğum sesle sordum.Söylediklerimle yüzündeki endişeli ifade biraz rahatladı ve işaret parmağını kaldırıp burnuma bir fiske vurdu. "İyisin iyi" dedi yavaşça emin olan sesiyle. "Yoksa babanla böyle ugraşamazdın" diyerek cümlesini tamamladı. İstedigimi başararak, endişesini yok ettiğimi görünce tebessüm ettim.
"Hadi bakalım daha fazla yerde oturma, kaldıralım seni yerden"
Elimden tutup, benide kendisi ile birlikte yerden kaldırdı. Yavaşça salona doğru getirip, koltuğa oturttukdan sonra "iyisin dimi?" Diye bilmem kaçıncı kez sorusunu yineledi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecenin Ritmi
Mystère / ThrillerYaşadığım her şeyin bir yanılgıdan ibaret olmasını ve sadece rüyalarımda kalmasını isterdim. Ama hayat yaşadığım herşeyin gerçekliğini yüzüme tokat gibi her defasında çarpıyordu. Ne demişti bana? "Sen sadece sefil bir yaratıksın. Aynaya baktığında...