5. BÖLÜM

35 8 2
                                    

Multi media= Ayza-Atlas Ateş

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Keyifli okumalar dilerim...

Gözlerimi büyük bir hırsla açıp, hızla yatağımda doğruldum. Öfkeyle ellerimi, yastığıma bir kaç defa geçirdim. Hırsımı alamıyordum, pis adam. Resmen beni uyandırıp oradan çıkmamı sağladı. Cevap vermeye tenezzül etmeyip beni kendi rüyamdan kovdu. Olacak iş değil ya. Sen benim beynimsin kendine gel, başkalarına itaât etmekte ne demek? Göğsüm hissettiğim sinir kıvılcımları ile hızla inip kalkıyordu. Yok, bu böyle olmicak! Yataktan aşağı inip, hızla banyoya ilerledim. Beni bu durumdan ancak su ile buluşmak çıkartırdı.

Aradan geçen zamanın ardından banyomu yapmış, kıyafetlerimi giymiştim. Ayna karşısında kendimi süzerken, giydiğim siyah tulum ve beyaz tişörtle ne kadar sevimli göründüğümü farkettim. Kahverengi saçlarımı geriye doğru itip, yatağımın üzerindeki çantamı alarak odadan çıktım.

Bugün cuma günüydü ve biz okulu asıp sevda ile beraber vakit geçirecektik. Aşağı indiğimde salonda oturan babamla karşılaştım. Bu saatlerde işde olurdu genelde. Bu durumu garipseyerek babama doğru adımladım. Beni görünce elindeki telefonu bırakıp, bakışlarını bana yöneltti.
"Babacım?" diyerek koltuk da yanına oturup, yanağına bir öpücük kondurdum. Oda saçlarımı öperek, öpücüğümün karşılığını verdi.

"Evdesin?" diye bir soru yönelttim.

Gayet rahat bir şekilde, koltuk da arkasına yaslanıp güldü. "Evet küçük hanım, bugün evden çalışmaya karar verdim." dedi ve ekleyerek "sen nereye?" diye sordu.

"Sevdayla buluşup biraz vakit geçiricez"

"Okul?"

Sorusuyla bakışlarımı kaçırıp, ellerime odaklandım. Normalde devamsızlığı olan biri değildim. Üstelik bugünkü dersim öğleye kadardı. Şu anki saate bakarsak, çoktan dersin yarısını kaçırmıştım. Hem teorik olarak çokta okulu asmış sayılmazdım. Yarım günden ne olacak canım, izin verdim kendime.

Bu halimi görünce babam, gülerek hayretle kaşlarını kaldırıp "asıyosun yani?" dedi ve bir kahkaha patlattı.
Anlamlandıramadığım kahkahası ile gözlerimi hayretle babama çevirdim.

"Yani okulu asıpta bunu bu kadar belli eden, üstelik ilk anda yakalanan bir seni görüyorum."

Babamın dalga geçmesi ile kaşlarım hızla çatıldı. "Yalanmı söylemeliydim?" diyerek huysuz çıkan sesimle serzenişte bulundum.
Söylediğim şeye daha da gülüp "hadi geç kalma" diyerek omuzuma patpatladı. Bugün keyfi gayet yerinde görünüyordu, bu hali benide mutlu ederken, eğilip diğer yanağına da bir öpücük koyup babamla vedalaşmış oldum.
Hızla kapıya ilerleyip, dolaptan beyaz spor ayakkabılarımı alarak giydim ve beklemeden çantamı da koluma takıp evden ayrıldım.

Sevdayla AVM de buluşup, ilk iş olarak şöyle güzel bol sohbet eşliğinde bir kahvaltı yaptık. Ardından tatlı canavarı olan sevdayı bir güzel doyurduk. Şimdi ise sinemaya girmek için film seçmeye çalışıyorduk. Bu konuda iyi olduğumuz söylenemez çünkü yaklaşık kırk beş dakikadır bir şeye karar verememiştik. Sevda

"Ya meyra dram olsunda gözyaşımız kuruyana kadar ağlayalım."

Gözyaşımız kuruyana kadarmı? Bu kız iç dünyasında ne yaşıyo böyle ya. Gözlerimi devirip

"Allah aşkına sevda, hayatımız olmuş dram. Sen ağlamaktan bahsediyosun"

"Ya meyra hemen burun kıvır. Sana kalsa film izlemekte gereksiz, e ne yapalım?"

"Kızım ben film izlemeyi seviyorum. Gereksiz dram sevmiyorum."

"Hah! Gereksiz drammış, sen ne anlarsın ki" diyerek burun kıvırdı. Bu hareketiyle ikinci defa zevkle gözlerimi devirdim.
"Bak şu film güzel bir şeye benziyo sevda" derken, elimlede filmin olduğu afişi gösterdim. Gösterdiğim film, fantastik kurgu bir filmdi.

Gecenin RitmiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin