zelzele.

9 0 0
                                    

Yemek masasında herkes sessizliğini koruyordu, ölüm sessizliği gibi. Bu sessizliği bozan, çalan telefonum olduğunda telefonu hızlıca elime alarak baktım, tanımadığım bi numara arıyordu, masadan uzaklaşarak telefonu açtım, "Alo, buyrun?"

"Sesini duymayalı uzun zaman olmuş, Elfin," dedi karşımda ki ses. Tanıdık çok tanıdık ama çıkartamıyordum.. kimdi bu?

"Tanıyor muyum?"

"Çok yakından tanıyorsun, Elfin. Şimdi o sarı kafanın altında duran beynini aç ve beni dinle! Anneciğini çok seviyorsun değil mi? Annenin cesedini dahi bulamayacaksın ama. Son görüşlerindi," içimden birşeyler koptuğunu hissettim, nefes alamadım. Acı tüm bedenime şiddetle yayıldı. Hissedemiyordum, beynimi zihnimi..

"N-ne saçmalıyorsun? Annem herşeyim.."

Telefon da son olarak iki kelime duydum ve telefon kapandı. Ceset, ölüm.

Dizlerimin üstüne düştüğümde ağzımdan acı bi haykırış koptu, bir elim boğazıma gitti. Yaşlar birbirini takip ederek gitti. Annem ölmüştü, zifir karanlıkta olan ışık sönmüştü. Sesler geliyordu etraftan, Oflaz beni sarstığında bulanık sesleri anlayabiliyordum. Göğsümden sıcak ve can alıcı bi his geçti. Dikişlerim patlamıştı. Gözlerim yavaş yavaş kararırken dudaklarımdan 2 kelime döküldü, "Annemi öldürdü," sonrası zifiri karanlık.

Boğazımda attığım çığlıklardan dolayı inanılmaz bi sızı vardı. Muhtemelen serum takılmıştı, küçücük iğne dahi o kadar ağır geliyordu ki.. Annem ölmüştü. Geriye hiçbir şeyim kalmamıştı. Gözlerimi yavaş yavaş açtığımda Oflaz yanımda oturuyor, İpek'de ayağa kalkmış bana bakıyordu. Başka kimse yoktu, "İpek.." dedim güçlükle, "Söyle kuzum," kuzum.. sesi endişeli çıkıyordu. Gözlerimden yaşlar inmeye başladığında sakin olmak istedim. Krizlerin kimseye zerre yararı yoktu. Zararı vardı. Sadece bana, "Annem, İpek.. Oflaz, annemi aldılar şimdide! Bul lütfen.. " İkiside düşündüler, Oflazın bulması gerekiyordu. Bulmalıydı.

"Elimden gelen herşeyi yapıp bulacağım Elfin, birdaha kimseyi kaybetmeni, yıkılmanı göze alamam," gözlerimi silip serumu bir hışımla çıkarttım, acısa bile göğüs kafesimi parçalayan annemin acısı kadar olamaz. Babam, öldü. Annem, öldü. Babam yaşasa annem ölür müydü? Babam yaşasa annem zaten ölürdü. Seçim. İpek koşarak odadan çıktı nereye gidiyordu hiç fikrim yoktu.. Bende ayağa kalktım ama bacaklarımda o güç yokmuş, Oflazın desteği sayesinde ayakta durdum ama yürümedim kafamı Oflazın göğsüne gömdüm, "Mezarı bile yok.."

13 yıl önce.
Bodrum.

"Anne! Baba! Siz olmadan yüzemem gelin!" Diye ikisine kızdı küçük kız. "Bu kız 4 yaşında ama fena! Azcık otur kızım, yorulmadın mı?" Dedi annesi. 5 yaşında sayılırdım, 22 Aralığa az kaldı. Diye içinden geçirip içinden kızdı ailesine. Dışından kızmaya kalbi gitmezdi. Ailem üzülmesin derdi.

"Kızım babacım prensesim bir otur lütfen," dedi babası ama oturmaya niyeti yoktu, küçük kızın, "Bananeeeeee!" Kızın enerjisi bitmiyordu. Bitecek gibide değildi, elinde olsa herkesi ayağa kaldıracaktı, "Kızım git kendin oyna, bizsiz yaşayamazsın sen," yorgunluktan ayağa kalkmaya hali olmayan adam en sonunda kızını azarladı. Elfin küserek yanlarından uzalaştı, bir süre sonra geri gidecekti ama uzaklaştı. Bir çocuk gördü sonra, çocuk ağlıyordu. Çocuklar ağlamamalıydı, yavaş yavaş gitti yanına çocuğun, "Merhaba, ben Elfin," dediğinde çocuk yavaş yavaş kafasını Elfine çevirdi, kahverenginin en koyu tonları ile baktı kıza, çocuk küçüktü ama gözlerinde acı vardı, "Oflaz bende," diyerek buruk bi tebessüm etti. Çocuğun kollarında olan morluklar Elfinin gözünden kaçmadı ama çocuk mahçup olmasın diye ağzınıda açamadı, "Gitmem gerekiyor, Elfin. Muhtemelen birdaha görüşemeyiz, ama eğer kader karşılaştırırsa al bu deniz kabuğunu. Bundan tanıyacağım seni," çocuk gitti çocuk kaldı. Oflaz, Elfinden büyüktü.

Kargo Paketi.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin