Medya çok hoşuma gitti üşenmezseniz bi okuyun.🐰🐰
Eren Kant, Umut Yok Mu?
"Bu aşk bir yok oluş mu?"***
"Bu bildiğin gaspa giriyor." dedim aceleci sesimle, bu nasıl bir plandı böyle? Sinan sigarasından bir nefes alıp bana dümdüz baktı, zekamdan şüphe eder gibi de bakıyordu aslında.
"Daha iyi fikirlere açığım, var mı daha iyi bir fikrin Sefa?" dedi sakince. "Benim dediklerimi sorgusuz yapman gerekirken karşı çıkıp tepki göstermek için çok da iyi bir durumda değilsin. Telefonunu alıp çektiğin fotoğrafları silmem kaç saniyemi alır sence?"
Ağzım açık ona bakarken konuşmaya devam etti. "Geçen gece karşımda kedi yavrusu gibi durduğun için sana yardım etmek istedim."
"Haklısın." dedim sesim içime kaçarken. "Öyleyim. Şimdi susup planın hepsini dinle." dedi büyük bir ciddiyetle.
"Berre'yi arayıp elinde benim hakkımda çok büyük bir koz olduğunu, bu kozun beni bitireceğini söyleyip buraya çağırıyorsun ama yanında günlüğünü getirmesi şartıyla. Buraya geldiğinde de günlüğü göstermeden tek bir kelime dahi etmiyorsun, gerisi bende zaten." Kocaman gözlerle ona baktım, çok sinsiydi. "Ne bakıyorsun öyle?"
"Yok bir şey, güzel planmış yapabilirim umarım."
"Yaparsın. Hadi ara." dedi sigaranın izmaritini ayakkabısınım ucuyla ezerken. "Arayayım." diyerek telefonu çıkarıp Berre'nin numarasını buldum.
İkinci çalışta telefonu açtığında Sinan telefonu elimden alıp hoparlörü açtı. "Sonunda bana dönüş yapabildin Sefacık. Geçen gün aramalarına dönmeyeşinin önemli bir sebebi vardır umarım. Minik sırrının benimle güvende kalmasını çok isteğini sanıyordum."
Hızla konuşmaya başladım. "Elimde çok büyük bir koz var." Berre'den bir süre ses gelmedi, heyecanlanmıştı. "Dinliyorum." dedi sonra.
"Sinan'ı bitirecek bir koz," dedim Sinan'ın gözlerinin içine bakarken. "tüm okulda sana boyun eğmeye yetecek bir koz." Sinan dalga geçer gibi gülümsedi.
"Söylesene Sefa ne geveliyorsun o zaman?" dedi Berre hafiften bağırırken. "Telefonda olmaz." dediğim sırada Berre hızla konuştu. "Tamam konum at geleyim yanına. Hadi!"
"Bu büyük koz karşılığında senden günlüğümü istiyorum Berre. Zaten senin istediğin Sinan'ı bitirmekti, sana istediğini veriyorum ama sende bana istediğimi vereceksin." dedim sakin olmaya çalışarak. Berre gülmeye başladı, "Sefa... senin yapayalnız sefil halini bilmesem şu an birine güvenerek bana karşı plan yaptığını sanacağım" dedi.
Korkuyla Sinan'a baktım ellerini ceplerine sokmuş bana sinirli bir şekilde bakıyordu. Ne yaptım ki ben şimdi?
"İyi tamam getiririm günlüğünü, senden bu kadar hızlı kurtuluyor olmak benim için bir şeref. Bana konum atmayı unutma." diyerek suratıma telefonu kapattı Berre.
Sinan hâlâ aynı şekilde bakarken ne olduğunu sormaya çekiniyordum. "Ona ağzının payını vermeliydin." dedi birden. "Seni bu şekilde ezerken ona ağzının payını vermeliydin. Berre'yi bu kadar gözünüzde büyütmeyin o da sıradan bir insan, o gereksiz egosunu bu kadar göğe çıkaran sizlersiniz." diye devam etti sinirle. Şu an bana mı yoksa Berre'ye mi kızmıştı anlamamıştım.
"Sana diyorum Sefa. Kendini ezdirme, Berre gibi insanlara saygılı olmak zorunda değilsin. Onlar en hakikisinden bir küfrü hak ediyorlar."
"Benim kendimi koruyamamam seni neden bu kadar ilgilendiriyor?" dedim sinirle. "Üstelik onun gibi insanlara küfür edeceksin de ne olacak, onun seviyesine düşerek kendime olan saygımı yitireceğim."
"Güçsüz insanlara tahammülüm yok Sefa." dedi gözlerimin içine bakarken. "Zayıf insanlara, kendini ifade edemeyen insanlara sabrım yok. Anlıyor musun?"
"Anlamıyorum Sinan. Sabrın yoksa bu sabırsızlığı içinde yaşa bana yansıtmana ve bana üstten bakmana gerek yok. Bıktım artık bu tavırlarınızdan."
Sinan alayla güldü. "Berre'ye çıkmayan sesin bana çok çıkıyor. Hayırdır Berre'ye kıyamadığından mı?" dedi imalı bir şekilde. Hayretle yüzüne baktım, "Ciddi misin sen? Ne demeye çalışıyorsun?" dedim öfkeyle. "Ne demek istediğim gayet açık." dedi yüzündeki alaylı gülüş silinmişti.
"İma ettiğin gibi bir şey olsa ben neden kurtulmaya çalışayım amacın ne senin? Beni bu oyuna pişman edip başından atmak mı? Öyleyse eğer çok doğru yolda ilerliyorsun." dedim sinirle Sinan'a bakarken. "Hiçbir şey yapmaya çalıştığım falan yok, ben düşündüğüm şeyi söyledim ama sen fazla alınıp ciddiye aldın. Çok şüpheli davranıyorsun." dedi tane tane konuşarak.
"Senden yardım istemek en başında beri hataydı zaten. Ha Berre, ha sen. Hiçbir farkınız yok. Şu son iki günü hiç yaşamamış say çünkü ben öyle yapacağım. Senin ipinle kuyuya inmek en başından beri bir hataydı." dedim kalbim sıkışmaya başlarken.
Senelerdir yüzünü görünce kalbimin sıkıştığı insan böyle biri olmamalıydı. Yanıma her oturuşunda heyecandan ne yapacağımı şaşırtan kişi o olmalıydı. Sinan bugün olduğu gibi senelerdir benim pişmanlığımdı.
Sinan'ı çoktan arkamda bırakmıştım. Bu işin altından nasıl kalkacağım sorusu tamamen cevapsızdı. Sanırım artık arkadaşlarımın varlığını hatırlmalı ve onlara her şeyi anlatmalıydım.
***
Sefa çok ağlaksın diyenler +1lesin. Durduk yere mis gibi plandan olduk fena ayar oldum Sefa'ya.Sinan zaten kafasında kuran toxic manitalara benziyor. Ona ayrı bir ayarım.
İkinizi de bu kitabın sonunda öldüreyim de görün siz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
günlük
Short Story❝Sinan, bugün olduğu gibi senelerdir benim pişmanlığımdı.❞ ↬yarı texting, bxb. ♡ [20/06/2021] Bölüm günü yoktur.