Gelen canerdi. Akşam ona hiç bir şey söylemeden ortadan kaybolmuştum ve muhtemelen buna bozulmuştu ki bu yüzünden kolayca belli oluyordu. Yapmacık bir sırıtmayla caner'e baktıktan sonra '' gelsene '' dedim. Caner beklemeden ''hayır ben seni almaya geldim vaktin varsa biraz çıkabilir miyiz?'' dediğinde yüzünde durumdan yararlanır bir tavır yoktu daha çok kırılmış gözüküyordu. ''Pekala biraz bekle hemen dönerim'' dedikten sonra büyük anneme haber verip evden çıktım. Arabası kapının önünde duruyordu. Caner siyah bir gözlük takmış ve asker yeşili bir tişört giymişti. Bense siyah bir şort ve üzerine askılı mor bir bluz giymiştim. Saçlarım ise tepeden topluydu.
Arabanın kapısını açıp oturduğumda caner bir şey söylemeden arabayı çalıştırdı ve ilerlemeye başladık. Yüzü asıktı ve hiç konuşmuyordu. Beklemeden söze girerek '' akşam için özür dilerim giderken söylemem gerekiyordu ama canım fazlasıyla sıkılmıştı ve..'' dediğimde sözümü kesip ''açıklama yapmana gerek yok'' dediğinde ne yapmak istediğini anlamak için yüzüne bakarken tekrar söze girerek ''ilk gün için seni oldukça hareketli bir yere götürmek aptallıktı asıl ben özür dilerim'' dediğinde içimden -ilk gün- diye geçirdim. Caner benimle ilgili ne düşünüyordu bilemiyorum fakat ben onunla o şekilde bir şey düşünmüyordum.
Konuyu değiştirmek için ''nereye gidiyoruz?'' diye sorduğumda gülümseyerek ''bildiğim çok güzel bir yer var daha sakin'' dediğinde sırıtıyordu. Zorla gülümseyerek ''inanmalı mıyım?'' dedim. ''Kesinlikle'' diyerek sırıtmaya devam ettiğinde ''pekala'' diyerek yolu izlemeye koyuldum.
__________________________________________________________________
Mekan gerçekten oldukça sakindi. Sıcak çikolatam dan bir yudum aldıktan sonra caner'e dönerek ''bir şey sorabilir miyim?'' dediğimde tabi der gibi başını salladı ''o akşam yani parti akşamı kavga ettiğin çocukla neden kavga ediyordunuz?'' dedim. Kahvesinden bir yudum aldıktan sonra ''uzun hikaye bir ara anlatırım'' dediğinde üstelemedim. ''Uzun zamandır Londra'daydım yeni döndüm. Aslında dönmeyecektim ama burayı fazlasıyla özledim'' dediğinde gülümsüyordu. Tekrar söze girerek ''özellikle de yaz gecelerini'' dediğinde artık ben de gülümsüyordum çünkü gerçekten yaz gecelerini severdim.
Bir sürelik sessizlikten sonra ''bu akşam bir rock grubunun konseri var adı şeydi sanırım .... karanlıktaki, gitmeye ne dersin?'' dediğinde ismi oldukça dikkatimi çekmişti. Kim koymuştu acaba çok derin bir anlam taşıdığı belli oluyordu. Aslında gitmek istemiyordum fakat grubun ismi beni oldukça etkilemişti. ''Peki gidelim'' dediğimde zafer kazanmış gibi gülümsedi ve kahvesinden bir yudum daha aldı. Zorla gülümsedikten sonra ben de sıcak çikolatam dan bir yudum aldım.
__________________________________________________________________
Konser girişi oldukça kalabalıktı. Bu kadar kalabalık olacağını düşünmüyordum. Rock konserlerini severdim. Siyah en sevdiğim renkti ve siyah giymeye bayılırdım. Rock konserlerinde sınırsız biçimde siyah giyinebilirdiniz ve kimse size -rüküş- gözüyle bakmazdı. Baştan aşağıya siyah giyinip gözlerime siyah makyaj yapmıştım canerde de durum farklı değildi buraya gelen herkeste de. Konser alanı oldukça büyüktü ve biz orta sıralarda yer alıyorduk. Caner'in eli belimdeydi fakat ben buna ses çıkarmadım çünkü böyle kalabalık bir yerde beni tek sanmalarını istemezdim.Çok geçmeden etraftan çığlıklar yükseldiğinde sahneye baktım. Baterist ve elektro gitarcılar yerlerini almıştı. Solist neredeydi? Sahnenin ışıkları hızlıca hareket etmeye başladığında sahneyi sis kaplamıştı.
Çığlıklar daha da yükseldiğinde sislerin arasından bir kız ve bir oğlan görünmüştü. Bir dakika bu o olamazdı. Hayal görüyor olmalıydım. Ama hayal değildi bu oydu. Aykandı. Ne yani aykan grubun solisti miydi? Peki yanındaki kız kimdi? Bedenimi ateş kaplamıştı. Kız seyircilere selam verdikten sonra elektro gitarı eline aldı ve yerine geçti. Aykan işaret verdikten sonra müzik başlamıştı. Cool tavırlarla ritm tutarak etrafa sert bakışlarını savuruyordu. Etrafımdaki herkes ritm tutarak zıplıyordu fakat ben donup kalmıştım. Sanki sadece aykan ve ben vardım. Sadece onu izliyordum. Bu kadar tesadüf olması neyin göstergesiydi peki?
Caner ''haydi busem dans etsene'' derken zıplıyordu. Zorla gülümseyerek isteksizce dans etmeye başladım. Gözlerimi aykan'dan alamıyordum. Sesi ruhumu okşuyordu. Büyülenmek dedikleri bu olmalıydı. Ama böyle durup onun dikkatini çekemezdim. Caner'e dönerek ''biraz ilerleyelim mi?'' dediğimde dediğimi yaptı ve ilerlemeye başladık. Kalabalığı yararak ilerlediğimizde öne çok yaklaşmıştık bu kadarı yeterliydi. Onunla aramda sadece birkaç kişi kalmıştı. Şimdi ise aykan eline bir elektro gitar almıştı ve bu sefer şarkı söylemiyordu. Gitarı çalarken kendinden geçiyordu ve kafasını ritme göre sallıyordu. Terlemişti ve saçları alnına yapışmıştı.
Şarkı bittiğinde herkes çığlık atmaya başlamıştı. Anlaşılan grupları seviliyordu. Yeni bir şarkı çalmaya başladıklarında caner'e dönerek ''beni omuzlarına alır mısın?'' dedim. Caner beklemeden önümde eğildi ve beni omuzlarına aldı. Şimdi aykan'da beni rahatlıkla görebilirdi. Aykan sağ taraftaki seyircilere doğru bakarken gülümsüyordu. Gülümsemek yüzüne çok yakışsa da hala sert tarafı ağır basıyordu. Gözleri orta kısımları tararken birden göz göze gelmiştik. Evet başarmıştım dikkatini çekebilmiştim. Yüzündeki gülümseme silinmişti fakat hiç bozmadan şarkı söylemeye devam ediyordu. Siyah gözlerini gözlerime sabitlemişti ve hiç ayırmıyordu.
Bende ifadesiz bir şekilde gözlerine bakıyordum. Sahneye beraber çıktıkları kız durumu farketmiş olmalıydı ki eğilip aykanın kulağına bir şey söyledi. Aykan rüyadan uyanmış gibi gözlerini kırpıştırarak eski temposuna geri döndü ve diğer seyircilere bakıp gülümsemeye başladı. Bu durum sinirlerimi bozmuştu. Kimdi bu şıllık! Sinirli olduğumu belli eden bakışlarımı kızın gözlerine dikmiştim. Kızla göz göze geldiğimizde sinsi bir şekilde sırttı ve gözlerini başka tarafa çekti. Sinirlerim fazlasıyla bozulmuştu daha fazla burada kalamazdım. Canerden beni indirmesini söyledikten sonra '' gidelim mi sıkıldım'' dedim. Caner ısrar etmeden ''peki'' dedi ve çıkışa doğru ilerlemeye başladık.
Konser alınından çıktıktan sonra caner ''araba şurada hemen alıp geliyorum'' dedi kolundan tutup ''biraz yürümek istiyorum'' dediğimde ''nasıl istersen'' dedi ve yürümeye başladık. Bütün moralim alt üst olmuştu. Kimdi o kız?. Kısa saçları vardı ve çok güzel bir yüze sahipti. Oldukça havalıydı ve o kız varken aykan'ın bana o şekilde davranması artık doğal gelmeye başlamıştı. Biraz yürüdükten sonra iki kişinin tartıştığını gördük. Kızın arkası bize dönüktü ve çocuk kolunu tutmuş ona bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. Kız pek oralı değildi ve sürekli kolunu çekip gitmeye çalışıyordu. Çok geçmeden çocuk kıza tokat attığında caner koşarak ''hop hop sakin ol'' dedi çocuk caner'i iterek ''sanane kardeşim sen işine bak'' dediğinde yanlarına gittim ve kızın sahra olduğunu gördüm. Ağlıyordu.
