Gökyüzü kadar parlak yıldızlar bulunmaz sanıyordum aslında, diğerleri görür bulur ancak ben bulamam. Çünkü büyük bir imkansızlığın içinde sürüklenen görünmez bir varlıktan ötesi değildim.
Onlar ile tanışana kadar.
Abimi kaybettikten sonra bir daha asla ayağa kalkmamıştım ben. İlla ki bir gün öleceğim düşüncesi ile yaşamak bir insana ne kadar hafif gelirse o kadar hafifti düşüncelerim.
Asla bir konu üzerinde durmazdım.En azından öleceğim vakte kadar biraz olsun kendimden değer görmek isterdim, tabii görebildiğim çok fazla kuşkulu ama yine de isterdim işte.
Arada küçük jestlerle kendime çikolata alır, ders çalıştığımda kafama esen bir anda bırakırdım. Biraz olsun yükleri omzumdan almak istiyordum, kimse yapmadığı içindi kendime karşı olan muhtaçlığım.
Ve ben bu zamana kadar hiç bir şekilde aile kavramını beynimin içinde dolaştırmamıştım. Aklıma geldiği an kendime lanetler edip uyku hapı içerdim. Çünkü uyumazsam geçmezdi, bunu da en iyi bilen bendim. Kendimi de en iyi ben tanırdım, yani öyle sanardım.
Arkadaş edinmekten de hep kaçmıştım, sonumun görkem ile olan gibi olacağından o kadar korkmuştum ki. Çünkü ben hep korkaktım.
Şuan değilim.
Sürekli erteleyip kaçtığım şeylerden artık korkmuyorum. Her zamandakinden daha da cesaretliyim.
Ben bu kadar kısa süre içerisinde nasıl böylesine bir değişim yaşadım onu dahi aklım almıyor, idrak edemiyorum.
Sadece korkmuyorum işte.
"İyiyim ben."
Kendime inandırmak istercesine bir sesle fısıldadım yavaşça. Birilerinin beni duyup deli sanmasından korkuyordum ama zaten deliydim.
Gözlerim neredeyse hafızamdan silinmiş olan büyük binaya kaydı. Sırf bu okulu kazanabilmek için ortaokulda nasıl mücadeler vermiştim. Tabii kimsenin umrunda olmadığı gayet açık ama.
Gri renkteydi, bahçede koşuşturan bazı engelli varlıklar dışında sıkıntı gözükmüyordu. Umarım yüzünü görmek dahi istemediğim insanlar ile karşılaşmam. Misal görkem gibi.
Adımlarımı ilerletmeye çalışırken telefonumdan gelen zil sesi bütün mücadelemi köreltmişti. Rehberimde 4 numara olduğundan 3 ihtimal vardı.
3 ihtimali de seviyorum.
Derin bir nefes alarak telefonumu çıkardığımda şu hayattaki en büyük destekçimin aradığını görmek büyük bir tebessüm etmemi sağlamıştı.
Alaz Arsen.
"Efendim?"
Gülümsediğini hissediyordum, umarım doğrudur.
"Napıyorsun? İyisin değil mi? Bende geliyim mi? Bak eğer iyi değilsen bende gelirim seninle iş falan çok da si-"
"Çok iyiyim, birazdan gideceğim. Telefon yasak değil bizde seni ararım tenefüste, ve eğer bir şey olursa sizi haberdar edeceğim tamam. Yetmiş sekizinci kez diyişin abi."
![](https://img.wattpad.com/cover/347399794-288-k25926.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayatın Yarası
Teen FictionGerçek ailem erkek versiyon! Kaliteli bir kurgudur. - Ağır yaralar geçmez. Acısı, görüntüsü, zerre değişmez. Onu gördüğünde hep aynı şeyi hissedersin. - Bu kitap, psikolojik şiddet, intihar, intihara teşvik, ağır dram, fiziksel şiddet, psikolojik so...