KABUS

147 11 2
                                    

                           7.Bölüm

"Ne demek bu ya Mustafa? Ortada ciddi bişe var ve sen polise şikayet etmeme izin vermiyorsun" diyerek bağırdım.

" polise şikayet etmeyi bende çok istiyorum abla ama anlamıyomusun
Şikayet edersek başımız belaya girer" dediğinde Mustafada sesini yükseltmeye başlamıştı.

"Asıl polise şikayet edersen hapise girer bidaha çıkamazlar" diyerek bu sefer bir öncekinden daha sesli bağırdım.

Mustafa bana cevap vericekken kapı açılma sesi duyduğumuzda ikimizde kafamızı kapıya doğru çevirdik.
Annemle babam içeri girerken " bu bağırışmalarda ne böyle" söyleniyolardı. En sonda bize baktıklarında annem ağzı açık kalmış bize bakarak " oğlum" deyip koşarak Mustafaya sarıldı.Babamda poşetleri içeri alıp hemen kapıyı kapatıp gelip Mustafaya sarıldı.

Beyza(annesi)- " ne kadar özlemişim seni ya. İyiki geldin oğlumm"

Efe(babası)- " sen buralara gelirmiydin mustafa" diyerek elini mustafanın saçlarına dokunup karıştırdı.

Söze girerek " oğlunuz gelmiş ama başına belayla gelmiş hemde ne bela" dedim.

Annem endişeyle " ne oldu oğlum neye bulaştın" dedi.

Yine söze girerek " anne baba oturun size baştan anlatım herşeyi" diyerek oturmalarını sağladım.

"Şimdi sizin bu oğlunuz biliyosunuzki yatılı okula gitmek istemişti sizde kabul etmiştiniz. Ondan sonra bu oğlunuz okulda bi çeteyle arkadaş olmuş ama bu çete iyilik meleği çetesi falan değil bildiğiniz uyuşturucu, sigara içen bir çeteyle arkadaş olmuş" dediğimde annem Muftaya bakarak doğrumu der gibi bakış attı.

" bu çetede oğlunuza uyuşturucu kullandırmaya çalışmış. Mustafa kabul etmeyince dövmeye kalkmışlar. Mustafa aralarından bi şekil kaçmış. Kaçtığındada beni aradı ve sonuç" dediğimde babam sinirle ayağa kalkarak

" bidaha ne o okula gitceksin nede orda yatıcaksın. Yarin işlemlerini halledicem. Ablanın okulunun yanındaki okula aldırcam seni" diyerek odaya geçti.

Annemde Mustafanın yanına gelip
" başına bişe gelebilirdi annem. Baban bu yüzden sinirli. Dediği gibi okulunu değiştirelim ve ablanla sabah gider gelirsiniz tamammı" diyerek kardeşimi teselli etmeye başladı.

Bende ayağa kalkarak "ee sorunlar hallolduğuna göre banada müsade o zaman" diyerek odama geçtim.

Yatağa uzanıp kendimi serbets bıraktım. Ardından gözlerim beni uykuya davet etti.

Karanlıktı. Çok soğuk çok soğuk diyerek orman yolunda ilerliyordum. Kulaklarımı bebek ağlaması basıyordu. Sesin geldiği yöne gitmeye başladım. Ses yaklaşıyordu ama sadece bebek sesi değil kurt sesleride yaklaşıyordu.
Biraz daha yürüdükçe sesler daha yakından gelmeye başladı. Karşımda bir bebek vardı. Ağlamaktan sesi kısılmış bir bebek. Kucağıma almak için yanına gitmeye bir adım attımkı bir güçle geri sarsıldım. Tekrar denedim yine geri sarsıldım. Durdum ayak adımları geliyordu. Hemen bi çalılıkların arkasına gizlenip gelen kişiyi izledim.

Bir adam elindeki tüfekle etrafa bakınıyordu. Avcıydı muhtemelen, bebeği görünce durdu. Tekrar etrafa bakındı. Kimseyi göremeyince bebeği kucağına aldı. Tam adım atıp gidecektiki arkasında bir kurt belirdi. Adam hemen bebeği geri koyup tüfeği çekip tam vuracaktıki arkasından bir kurt üstüne atladı.
Adam yüz üstü yere yığıldı ama üstündeki kurt yüzünden ayağa kalkamadı. İki kurt beraber adamı yemeye başladılar. Görüntü çok kötüydü.

Kaçıp gitmeyi düşündüm. Bu görüntüyü daha fazla görmek istemedim. Gitmeye karar vermiştimki durdum. Gitmemeliydim. Bebek oradaydı. Ona bişe yapabilirlerdi.
Ne yapmalıyım diye düşünürken
adamın üstüne kurt atladığı sırada tüfek birazda olsa benim tarafıma gelmişti. Koşarak hemen alıp kurtun ikisinide vurabilirdim. Evet yapabilirdim. Ben bunu yapabilirdim. Kendime inandım. O bebek için canımı feda edicektim.
Kurtlara baktım. Benim olduğum tarafa arkaları dönüktü. 1,2,3 diyerek koştum. Koştum,koştum ve sonunda tüfeği alıp hemen tetiği çekip ikisinede sıktım ama bişe oldu. Sıktığım kurşunlar içlerinden geçip gitti. İki kurttada mermi izi yoktu. Tekrar sıktım. Yine mermi içlerinden geçip gitti. Sonra bişe daha farkettim kurtlar beni görmüyordu. Ses çıkardım, bağırdım ama ufak bir hareketlenip bana bakmadılar. Bunu fırsat bilerek bebeğin yanına giderek kucağıma almak için eğildiğimde yine bi güçle geri itildim ama bu seferki daha güçlüydü. Ağacın gövdesine çarpmıştım. Sırtım çok kötü acıyordu. Tekrar ayağa kalktığımda adım sesleri duydum. Bu sefer tek kişinin ayak sesi değildi. Tahmin ettiğim kadarıyla 2 kişi vardı.

Kurtlarda benim gibi adım seslerinide duymuş olacakki ayaklandılar ve sesin geldiği yöne baktılar. Görüş alanıma girdi 2 insan. Yüzlerini seçemiyordum.
Anladığım kadarıyla biri kızdı. Çünkü başına örttüğü şapkadan uzun saçları salınıyordu. Diğeride erkek olmalıydı. Kurtlar ikisinin üstünede koşmaya başladı ama
o iki insan önce davranıp tüfeği çekip tam kafalarının ortasından vurdular. İki kurtta yerde yığıldılar. Başlarından oluk oluk kanlar akıyordu. Kız bebeği görünce hemen yanına koştu. Bebeği kucağına alıp sen ne tatlı birşeysin böyle diyerek seviyordu bebeği. Diğeride yanına ulaştığında erkek olduğunu seçebildim. Kim olduklarını görebilmek için adım attığımda bi güçle geri çekildim. Bu sefer fazla uzağa düşmüştüm. Ayağa kalktımğımda karşımdakı cesetleri gördüm.

Nefes nefese yatağımdan sıçradım.
Etrafıma baktım. Rahatladım, odamdaydım. Gördüğüm kabus gerçek gibiydi. Çok kötüydü. Ayaklarımı yataktan sarkıtarak indim. Mutfağa girip 2 bardak su içtim. 10 tur koşmuşumda  sanki öyle hızlı hızlı içiyodum. Sandalyeyi çekip oturdum. Avuçlarımı başıma bastırdım. Başım çok kötü dönüyordu. Gördüğüm kabusun etkisindendir diye düşündüm. Ayağa kalkıp dolaptan parol alıp ağzıma attım. Odama girip, yatağa uzandım. Kendimi tekrar uykuya bıraktım.

LİSE İZİ ( TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin