Senden kalan tüm hatıraları sardım yaralarıma, o yaralar artık kabuk bağlamıyor.
Ellerim ellerinde tutsak kalmayacaksa eğer,varsın bir ömür boyu boş kalsınlar.
Bölüm şarkısı / Zakkum / Vurulurum
🌿Yabancı duygularla baş etmesi zor olduğundan, yalancı duyguların esareti altında kalan iki beden, gün gelecek birbirlerine sımsıkı sarılabilecek miydi?
Sabahın ilk saatlerinde her zamanki gibi yanındaki boş yastıkla bakışan Laçin. İçinde bir yerlerde baş göstermeye başlayan bütün huzursuzluğu, umutsuzluğu o boş yastığa bastırmak istiyordu. Elini uzatıpta dokunamadığı adamın, arkadasında bıraktığı izlerinin... Peşinden gitmenin bir manası yoktu aslında. O adam başlı başına bir tuzaktı Laçin'e. Ama aynı zamanda da yıllardır hasretini çektiği ilk aşkıydı..
Günler yavaş yavaş geçiyor, içerisinde bulunduğu odadan dışarı adımını atmayan Laçin'i, içinde bulunduğu dört duvar sıkmaya başlıyordu. Bulunduğu odada bütün gün yaptığı tek eylem. Akşam olması ve de Çınar'ın bir an önce eve gelerek, ona gülümseyerek bakmasıydı. Çınar ise ondan pek farklı durumda değildi. Sabahın erken saatlerinde şirkete giderek, oradaki işleri yoluna koymaya çalışıyordu akşam da yorgun,argın eve geliyordu. Eve gelir gelmez ilk yaptığı eylem ise, yatak odasında onu beklediğini bildiği Laçin'in yanına gitmek oluyordu.
Şirketteki işlerin yoğunluğuyla artık boğulacağını anlayan Çınar, bugün işten erken çıkmayı kafasına koymuştu fakat işler onun istediği gibi gelişmemiş, aylardır şirketin yolunu unutan Yaşar Ağa, bugün yüzünde neşeli bir tavırla oğlunun kapısına dayanmıştı.
Çınar'ın odasının kapısı tıklatmadan,
" Çınar, sana müthiş haberlerim var!" diyerek, heyecanlı bir sesle odaya dalan babasına."Hayırdır inşallah, neymiş bakalım seni buralara kadar yoran o müthiş haber? Gerçekten şu sıralar müthiş haberler duymaya o kadar çok ihtiyacım var ki. Sana anlatamam baba."diyerek, babasının heyecanına ortak olan Çınar. Bir yandan da bugünde şirketten erken çıkamayacağının farkına vardığında. Derin bir nefesi içine çekerek, başa gelen çilenin bir an önce bitmesini ve de şirketlerinin durumunun bir an önce düzelmesini umuyordu.
"Haberler güzel, hani şu uzun zamandır almak istediğimiz arsalar vardı ya ?Hah, işte onlar satışa çıkarılmış. Önümüzde büyük bir ihale var Çınar. Eğer biz o arsaları alabilirsek var ya; bu işten sıyrılırız. Bu şirketi batmaktan kurtaracak tek şey bu ihale Çınar. Gözünü seveyim evlat, yap şu işi. Bu ihaleyi kimseye kaptırma. Hepimizin geleceği senin ellerinde."diyerek büyük bir umutla oğlunun gözlerine bakan yaşlı adam. Yıllar önce Çınar'ı burada yaşamaya ikna etmediği için, kendi içerisinde büyük bir pişmanlık duymaya başlamıştı.
Küçük oğlu Yavuz'un yediği haltlar o kadar büyüktü ki, zamanında ona verdiği fırsatlar gün gelmişti, içerisine düştükleri duruma sebep olmuştu. Çınar'dan önce şirketin başında küçük oğlu vardı ve şirketlerinin şu anki durumunun, hatta başlarına gelen onca felaketin sebebi de küçük oğlu Yavuzdu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMDE YANGIN
Teen FictionHavanın soğukluğuna aldırış etmeyen küçük kız, soğuktan dolayı akan burnunu elindeki mendile sildikten sonra, mendilini çiçekli fisdanının cebine tışıktırdı. Annesi onun yokluğunu farketmeden hemencecik gidecek, onunla konuşup eve geri dönecekti. Ak...