18. Bölüm

147 21 195
                                    

Kalbinin ortasında kocaman bir boşlukla yaşamak,nasıl bir histir bilir misin sen? Hiç kimsenin doldurmaya gücünün yetmeyeceği... Çok büyük bir boşluk.

Yokluk, hiçlik.

Bölüm şarkısı/ Tan Taşçı/ Tutunamıyorum

🌿

Yaşanabilecek küçük bir ihtimalin olasılığıyla ve de o küçük olasılığa dört elle sarılmak isteyen yanına.. Her türlü bahanelerle de o olasılığı yok saymaya çalışmakta, artık boş bir ümitten fazlası değildi. Ve bu iki olasılık arasında bocalayıp durduğu bir anın içinde, kendini bir yandan diğer yana savrulurken bulan genç kız. Yanı başında kendisiyle birlikte, önlerindeki kocaman duvarlarla çevrili koca konağın, kapısında dikilen adamın gözlerinin içine büyük bir acıyla baktığının farkında bile değildi.

Dün akşam damda Çınar'a ailesinin yanına gitmek istediğini söylediğinin ardından, o gün akşama kadar Çınar'ın eve gelmesini beklemişti. Akşam Çınar'ın eve gelmesiyle de hazırlanıp akşam yemeği için, ailesinin konağına geldiler. Fakat konağa gelmelerinin üzerinden on dakika geçmişti ama Laçin, konağın kapısının önünde öylece konağın kapısına bakıyordu ve sanki şu an burada değil de başka bir olayın ortasında yaşıyormuş gibi sadece sabit bir şekilde önüne bakıyordu. Bu duruma daha fazla kayıtsız kalamayan Çınar, tedirgin çıkan bir sesle,

"Laçin, sen iyi misin?"diye, ona seslendi.

Çınar'ın kendisine seslenmesiyle, kendini acı bir hatıranın kollarından çekip aldı ve yüzüne kattığı sahte bir gülümsemeyle ondan tarafa dönerek,

" Şey... İyiyim merak etme, öyle bir dalıp gitmişim. Evlendikten sonra ilk defa birlikte buraya geldiğimiz için heyecan yaptım herhalde, hadi içeri geçelim. " dedikten sonra, kendisine gülümseyerek kafa sallayan adamla birlikte, kendileri için açılan konak kapısından içeri girdiler.

Konağın kapısından içeri girdiklerinde de Laçin'in içini kaplayan ağlama hissi oradaki yerini koruyordu. Konağın ortasında yıllar önce , acı bir şekilde can veren abisinin kanlı bedeni, sanki hâlâ oradaymış gibi. Gözlerinin önünden bir türlü gitmiyordu ve yanındaki adamın da.. şu an burada olması sanki Laçin'in içindeki koru harlamaya yemin etmiş gibi bir andı ve Laçin bu iki acının arasında boğulacak gibi olduğunu derin derin nefesler aldığında anladı ve de konağın ortasından koşar adımlarla uzaklaşarak, yanındaki adamın da kendisine ayak uydurmasıyla yukarıdaki avluda kendilerini bekleyen anne babasını yanına çıktılar.

Damatlarını ve kızlarını güler yüzle karşılayan yaşlı çiftin içindeki yangının da kimse farkında değildi. Sessizce yenilen akşam yemeğinin ardından ortaya söylenen acı kahvelerde yudumlandı. Tam o sırada bir ara Emine kadının aralarından ayrılmasını fırsat bilen Cemal ağa, Çınar'ı soru yağmuruna tutmuştu. Derdi de belliydi, ortağı olduğu şirketin durumunu analiz ediyordu ve de Çınar'ın önlerindeki ihale için neler yaptığını anlamaya çalışıyordu fakat Çınar'ın bu konuda sır saklar gibi konuşmasıyla bu konuda sonuca ulaşamayacağı anlayan Cemal ağa, bu konuda asıl işin Laçin'e düştüğünü anladığında bir ara Çınar'ın lavaboya gitmesini fırsat bilerek, Laçin'e doğru dönerek,

"Hazır Çınar yokken seninle odama geçelim. Vakit geldi kızım, planımızı yapalım. "dedikten sonra, ayaklanarak salondan dışarı çıktı fakat kısa bir süre duraklayarak arkasına dönüp baktığında, salonun ortasında kararsız bir halde öylece yere bakan kızının halinde bir tuhaflık olduğunu anladığında, sesinin sinirli çıkmasını engellemeye çalışarak, sabit bir ses tonuyla kızına seslendi.

KALBİMDE YANGIN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin