Has Mühre Koyim

14

"Bu toplantı daha önce girdiğim tüm toplantılardan daha keyifli olacak."

😏🤌🏿

Barlasın planı açıklamasının üzerinden sadece on dakika geçmişti ve şu an Sedefle onları uğurlamak üzere kapıda bekliyorduk.

"Hadi kurtlarım inanıyorum size başaracaksınız, dişleriniz pençeleriniz keskin olsun!" dedi Sedef elini yumruk şeklinde göğsüne koyarken.

"Aşkım savaşa mı gönderiyorsun Allah aşkına." dedi Atlas gülerek.

"Hee aynen canım savaşa gönderiyorum sizi." dedi Sedef trip moduna geçerek.

Ellerimle yüzümü sıvazladım. Ve bıkkınca konuşmaya başladım.

"Uzatmayın Sedef. Hadi sizde gidin kimse görmeden." demiştim ki Barlasın bakışlarına maruz kaldım.

"Ne yani bu kadar çabuk mu gitmemizi istiyorsun?" dedi gözlerini kısarak.

Alayla dediğine güldüm.

"Aaa telefonuma mesaj geldi sanırım. Kim acaba?'' diyerek telefonumu sağa sola salladım.

Gözleri anında kocaman oldu. Bununla beraber hareketleri iyice hızlandı. Ayakkabılarını hışımla giyerek tepeden Atlasa bakmaya başladı.

''Bir Alfanın sağ kolu olduğun göze alınırsa çok yavaşsın Atlas.''

Sedefle aşk dolu bakışmalar yaşayan Atlas duyduğuyla beraber yerinde dikleşti. 

''Sanırım pozisyonunu tekrar gözden geçirmem gerekecek.'' dedi ve son bir defa bana bakarak ormanın içinde kayboldu. 

Barlasın gözden kaybolmasının ardından Atlas derince bir ofladı. 

''Evet canım biricik sevgilim ve baldızım, Atlas kaçar!''  

''Sanırsın Behlül Haznedar.'' diyerek arkasından kapıyı kapattım.

''Öyledir.''

🐺

Barlas'la Atlası evden gönderdiğimizden beri sadece bir yarım saat geçmişti, ve biz Sedefle çoktan Neriman ve Hatice teyzenin evine gitmek için hazırlanmaya koyulmuştuk.

Ben normal pijama alt üst takılırken, Sedef elinde olan iki tane süslü püslü elbiseyi bana  gösterip hangisini giyip giymemesine dair sorular yağdırıyordu. 

''Ayy Akşin ne giysem ki? Bence bu siyah olan güzel.'' dedi.

Kısa bir sessizliğin ardından devam etti. 

''Yok ya fikrimi değiştirdim. Şu yeşil olanı giyeceğim.'' diyerek elindeki siyah elbiseyi dolaba geri koydu. 

Tam yeşil elbiseyi giymek üzereyken kararsız bakışlarını dolaba yöneltti.

''Yoksa-''

''Ay yeter Sedef! Yeter artık Allah rızası için giy bir şeyler ve gidelim artık.'' dedim kızgın bir ses tonuyla. 

Eğer böyle kararsız kalmaya devam ederse biz buradan yok bir saate, iki güne bile çıkamazdık.

Odadan seri hareketlere çıkıp kendimi aşağı kattaki salona attım. 

Barlas ne yapmıştı acaba? Şuan neredeydiler, yola çıkmışlar mıydı? arabayla mı yoksa kurt formlarıyla mı gitmişlerdi. 

Ben kurt olsaydım kesinlikle kurt formumda giderdim. O kadar benzin yakmaya ne gerek var arkadaş, değil mi?