Değişik bir gün

75 15 8
                                    

Heeji kapıyı açınca hiç bir şey olmamış gibi elindeki tepsiyi aldım. Suratımda hâlâ şaşırmış bir ifade vardı.

"Doyoung kahveleri yapmam biraz uzun sürdü kusuruma bakma." Kafamı sağa sola salladım. Cevap veremedim çünkü kafamda binlerce soru vardı. Heeji içeçeğinden bir yudum alırken dalgınlığımı farkedip yüzümü inceledi. "Doyoung kahveni içmeyecek misin? Biraz kötü gözüküyorsun telefon görüşmen kötü mü geçti?" Kafamı tekrar sağa sola sallayıp kahvemi elime aldım.
"Yok ya galiba sadece biraz uykum geldi kahvemizi içip hemen uyuyalım."

Kahvemizi içtik ama uykumuz kaçtı. Bu yüzden artık Junghwan'ı oradan nasıl çıkaracağıma dair bir fikrim yoktu. Heeji oturduğu yataktan kalkıp "Ben bi lavaboya gideyim." diye seslendi. Kafamla onaylayıp ayağa kalktım. Dolabı açmak için elimi uzattığım an Heeji tekrar odaya girdi. "Yanında diş macunu var mı?" Kafamı ona doğru çevirip "Malesef yanıma almadım." dediğimde "Bu kötü oldu." dedi ve kapıyı kapatarak odadan dışarı çıktı.

Dolabın kapısını açtım ve Junghwan ter içinde bana bakıyordu. Gözlerimi bir kaç dakika önce yaptığı hareket yüzünden kaçırdım. "Junghwan iyi misin?" Dolaptan çıktı ve umursamadan "Görüşürüz" dedi. Neden hiç bir şey yaşanmamış gibi davranıyordu ki?? Kapıyı korkusuzca açtı ve ruhsuz bir şekilde uykulu uykulu tek başına gidecekti. Ama galiba buna izin veremezdim. "Junghwan dur!" diye fısıldadım. Junghwan bana doğru baktı ve duraksadı.

"Bu saatte gidemezsin, başına kötü bir şey gelebilir!" Kafasını evin çıkış kapısına geri döndürdü ve yürümeye devam etti. Hızlıca Junghwan'ın kolunu tutup geriye doğru çektim. "Gitme diyorum aptal mısın?" Kolunu elimden çekti. "Gitmem için bu kadar çabaladıktan sonra nasıl bunu söyleyebilirsin?" Dediklerine aldırmadan lavabodan Heeji çıkmadan önce Junghwan'ın kolunu tekrar sıkıca tuttum ve odaya sürükledim. "Dur ve sakın dışarıya çıkma bu gece buradasın." Odanın kapısını kapattıktan sonra salonun koltuğunda oturup Heeji'nin çıkmasını bekledim.

Heeji lavabodan çıkınca gözgöze geldik. "Neden odada beklemedin beni?" Söylediği söze karşılık yalan atmam gerektiğini düşündüm. "Heeji odaya sakın girme!!" Yüzüme şaşkın şaşkın bakıp "Neden girmeyeyim?" diye sordu. Kafamı başka yöne çevirip nasıl bir yalan atabileceğimi düşünmeye başladım. "Odaya kocaman arı girdi." Suratıma baktı ve kahkaha patlattı. Yalan attığım için kaşım gözüm ayrı oynuyordu. "Bu gece kanepede uyusak iyi olur." Heeji yanıma yaklaştı ardından oturduğum koltuğun üzerinde duran elimi tuttu. "Gerçekten arıdan mı korktun şapşal ya gel ben kovarım onu." dedi ve odaya doğru yürüdü. "Heeji dur!!" dediğimde kapıyı açmıştı bile.

"Doyoung burada bir şey yok ki" dediğinde içten rahatça ohh çektim. Ama yine de onu ordan çıkarmalıydım ki Junghwan rahatça yatakta uyusun. Onu bu şekilde çok düşünmemin sebebi sadece grup arkadaşı olmamızdı. Aramızda başka türlü bir şey olmazdı ve olmayacaktı da.

Ayağa kalktım ve Heeji'yi omzundan tutup koltuğa oturttum. "Canım benim arı şuan büyük ihtimalle içeride saklanıyor gel zaten 2 kanepe var uyuyalım şurada." Evet Junghwan koca bir arıydı benim için ve içeride saklanıyordu. "Tamam öyleyse burada uyuyalım, bu senin korumacı tavırların da ayrıca hoşuma gitti."

Heeji karşımdaki kanepeye oturduğunda tekrar odayı kontrol etmek istemiştim. "İçeriden telefonumu alayım ben sakın buradan ayrılma!" Kalkıp odaya girmek için kapıya doğru yöneldim. İçeriye girdiğimde Junghwan hâlâ saklanıyor olmalıydı. Kapıyı kapatmamın ardından dolabı açtım. Junghwan'ı orada öylece uykulu bir şekilde görünce elinden tutup dolaptan çıkarmaya çalıştım. Kulağına doğru iyice yaklaşıp
"Junghwan artık çıkabilirsin bu gece burada uyu sen biz salonda uyuyacağız." diye sessizce fısıldadım. Cevap vermeden yatağa atladı. Yüzüne gülümsedim ve odadan dışarıya çıktım.

Kanepeye uzandım. Çok geç olmuştu ve yarınki programa uyanamayacağımı düşünmeye başladım. Yastığa kafamı koydum ve gözlerimi kapadım.

Salı

tashakli idoller

jihoon:
yarrak kafalilar nerdesiniz
biz mekana geldik

jaehyuk:
ananin amindayiz

jihoon:
OROSPUCOCUGU NE DİYOSUN

jeongwoo:
beyler biz junghwan ile
oraya varmak uzereyiz

yoshi:
gelioz lan patlamayin

junkyu:
haruto beni opmekten
yuruyemio aq

jihoon:
vay gayler sizi

hyunsuk:
bu arada doyoung nerde
junghwan bilio musun
??

junghwan:
otelde kari kizla
takiliodu en son

jihoon:
15 dk sonra program
baslicak amk bulun o cocugu

hyunsuk:
biz niye zaten toplu gelmedik ki

doyoung:
arkadaslar ozur dilerim ama yeni uyandim nasil yetisecem bilmiyorum

jaehyuk:
aptal ozurlu

jihoon:
doyoung ciddi olamazsin ua

jeongwoo:
doyoung sana kotu soz soylemem istemem ama
orospusun

doyoung:
gercekten ozur dileirm

asahi:
boyle ozur mesajlari yazacagina git hazirlan amk

Junghwan ağzından:

Doyoung programa 10 dakika geç kalmıştı. Biz o gelene kadar sunucu ile sohbet etmeye çalışıyorduk. Doyoung geldiğinde yüzümüzde sinirli bir ifade vardı. Ama Doyoung kafasını eğmişti ve yeterince üzgün görünüyordu. Bunların olacağını düşünememiş miydi ki dün o kızla beraber eğlenirken???

Programa başladık sunucu giriş yaptı ve üyeler kendini tanıttı. Sıra bizim şarkı sergileyeceğimiz zamana gelmişti. Sunucu birden bana bir soru yöneltti. "Junghwan grupça dans etmeden önce burada dansına meydan okumak istediğin birisi var mı?" Üyeler bana destek vermeye başladığı sırada Doyoung oturduğu sandalyeden kalkıp "Bence benimle dans edebilir." dedi.
Galiba şimdi başlıyorduk.

____________________________________________________________________
2 gundur yb atmamisim arkadaslar
ama bugunluk size bu kadar yeterli 9.bolumu yazmadim cunku😭😭

Forbidden lovers  || DOHWANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin