Gerçekler

101 15 98
                                    

İyi okumalar🐇
____________

"Anne onlar birazdan gelir"

"Masaya tabakları koydun mu?"

"Koydum"

Kapı zilinin çalmasıyla annemle birbirimize baktık.

"İyi geçecek, merak etme"

"Umarım.."

Kapının önüne gelip derin bir nefes aldım. Ardından kapıyı açtım. Önümde 7 beden duruyordu. En öndeki, diğerlerine kıyasla daha küçük olan beden, kapıyı açmamla direkt bana sarıldı.

Aslında biraz şaşırmıştım. Sanırım buna diğerleride şaşırmıştı.

F"Jeong..-"

"Seni çok özledim hyung"

Bana sarılan bedenin konuşmasıyla, Felix in sözü yarıda kesilmişti. Bense bana şefkatle sarılan bedene 'Bende seniz özledim' diyememiştim..

Beden biraz çekilip utangaçça yüzüme baktı.

"Üzgünüm. Şey.. kendimi tutamadım. Ben Jeongin"

"Hyu..-"

"Seni tanıyorum. Adını söylemene gerek yok"

Onu onayladığımda evden içeri girdi. Sonra Changbin'i gördüm. Hayranı olduğum ve bir zamanlar yakın arkadaşım olduğunu öğrendiğim kişi.

"Görmeyeli boyun biraz daha mı uzamış ne?"

Ona anlamaz bir şekilde bakıp sadece kafa sallamakla yetindim.

"Gel buraya"

Bana sıkıca sarıldı. Bende karşılık verdim. Düşünsenize idolünüzle sarılıyorsunuz ve sizle bu kadar samimi... (🥲Hyunjin yaşıyon bu hayatı)

Sırayla diğer herkesle sarıldıktan sonra, son kalan kişi Jisung'tu. Evin girişinde onunla yalnız kalmıştık. İkimizde konuşmadan yeri izlerken bir anda bana sarıldı. Bunu bende beklemiyordum.

"Seni özledim dostum"

Ona karşılık verdim. Beni bırakmadan konuşmaya devam etti.

"Sadece bilirsin.. Felix'in en kötü zamanlarına şahit oldum ve sen birden karşıma çıkınca patladım. Ama olanlar senin elinde değildi. Üzgünüm"

Ondan ayrılarak yüzüne bakıp gülümsedim.

"Önemli değil Jisung. Sen sadece iyi bir arkadaşsın. Tepkin normal"

"Jis"

"Ne?"

"Yakın arkadaşlarım bana böyle seslenir. Yani sende öylesin. Bana Jis de"

"Peki.. Jis"

Birbirimize gülümseyip birlikte içeri girdik. Diğerleri de annemle konuluşuyordu.

"Hyunjin size çok benziyor gerçekten"

"E tabiiki bana benzeyecek. Oğlum çok yakışıklı"

Hep birlikte biraz muhabbet etmiştik. Annemle çok iyi anlaşmışlardı. Annemin genç olması da bizimle arkadaş gibi olabilmesini sağlıyordu. Onu böyle seviyorum açıkçası.

Adını hatırlayamadıklarımında isimlerini söylemeleriyle onlarla da bir nevi tanışmıştım. Turuncu saçlı Seungmin, küçük Jeongin, mor saçlı Miho. 3Racha'yı zaten biliyordum. Tabii Felix'i de.

"Ee acıkan yok mu?"

In"Çok açım noona"

"Yemekleri boşuna hazırlamadık tabii. Hadi geçin masaya"

Lost Memories Of Butterfly \\ HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin