Selamlar
Yeni bölümle karşınızdayım.
Bu kitabı da bir kaç bölüm sonra final yapacağım. Uzatmanın çok da anlamı yok çünkü.
Hem siz sıkılmazsınız hemde ben. Çünkü aklıma devam ettirecek bir şey gelmiyor ve yazma hevesim kaçıyor.
Elimde bir iki kurgu daha var. Onları yayınlarım yüksek ihtimalle.
Başka Mha karakterleri ile fic isterseniz söyleyebilirsiniz.
İyi okumalar!
____________________⍟⍟⍟____________________
"Hâlâ konuşamıyor mu? Yoksa konuşmuyor mu?"[Endeavor]
"Konuşamıyor." [Hawks]
"İyileşmiş olması gerekmiyor mu? Neredeyse 1 buçuk hafta oldu."[Endeavor]
"Doktor , onu zorlarsak sesini tamamen kaybetme ihtimali olduğunu söyledi. Bu yüzden biraz anlayışlı ol koca adam!"[Hawks]
Önüme koydukları aptal zımbırtı ile derdimi anlatmak zordu. Diyecek bir şey bulamıyordum , yerlerini sordukları zaman barın yerini söylemiştim fakat onları bulamamışlar bunu da yalan söylediğim üzerine yormuşlardı.
"Yalan söylemedim. O barda kalıyorduk , hepimiz."
"İsterse o zımbırtıyı kullanabiliyormuş demekki."[Endeavor]
Kafamı kaldıramıyordum , kollarıma özgünlüğümü kullanmamı engellemek için bir alet takmışlardı. Yanaklarımda ağlamaktan kurumuş göz yaşlarımla sadece boşlukta gibi hissediyordum. Kimse , profesyoneller dışında kimse beni görmeye gelmemişti. İçeriye kimseyi sokmuyorlardı ama kapıda da beklemiyorlardı.
İhanetimi öğrenmişlerdi. Benden nefret ediyor olmalılardı , haklılar sonuçta aynı şeyi bana onlar yapsaydı bende böyle tepki gösterirdim.
"O zaman nereye kaçmış olabilirler sence Asami?"[Hawks]
"Bilmiyorum."
"Düşün , aklına gelir illahaki."[Hawks]
"Gelmiyor. Bir tek o bar vardı , orayı da terk ettiklerine göre başka nereye gidebilirler bilmiyorum."
"Belki de biliyorsun ama söylemek istemiyorsun?"[Endeavor]
"Endeavor, sen gidip biraz hava mı alsan?"[Hawks]
Hawks zorla Endeavor'u dışarıya çıkarmayı başarmıştı. En azından Hawks biraz olsun iyi davranıyordu bana. Kötü olsam bile.
"Sen ona bakma. Aptal bir bunak işte , empati kurmayı pek beceremez."[Hawks]
Kafamı kaldırmadan olumlu anlamda salladım.
"Arkadaşların... Onlar geldiler."[Hawks]
Kafamı kaldırıp umutla ona baktım. Beni teselli mi ediyordu?
"Endeavor onları içeriye almadı. Senin şuan gözetim altında tutulduğunu ve tehlikeli olduğunu söyledi , ama onlar beklediler. Özellikle de Shoto , sana kızgınlar ama yine de senden dinlemek istiyorlar."[Hawks]
Yine gözlerim dolmuştu... Lanet olsun.
"Ben... Buraya o amaçla gelmiştim. Ama işler istediğim gibi gitmedi , ne bir bilgi öğrenebildim ne de Shigaraki'ye bildirebildim. Ki öğrendiğim ufak tefek şeyleri bile ona adam akıllı söyleyemedim. Söylemek istemedim... Çünkü Shoto çıktı karşıma. Beklemediğim şeyler oldu aramızda bende kendimi kaptırdım. Beni uyardılar , ondan uzaklaşmaya çalıştım ama Shoto izin vermedi. En sonunda ise ona zarar geldi. Benim yüzümden , ona söylemiştim ama onun umurunda olmadı."
Anlattıklarıma gülümsedi. Bunu bekliyordu tabi. "Onlarla konuşup içeriye sokmayı deneyeceğim."
Gülümsedim. "Arigato gusaymas." Kuru yaşlarımın üzerine yaş olanları da eklendiğinde Hawks uzanıp yanaklarımı sildi. "Üzülme küçük kahraman , ben sana güveniyorum." Diyerek gülümsedi.
×××
Shoto'nun Anlatımıyla |
Aradan bir kaç hafta geçmişti. Onsuz. Hastaneden taburcu olmuş tekrar yurda gelebilmiştim. Fakat o gelmemişti çünkü onu polis merkezinde özel olarak bir zindanda tutuyorlardı.
Endeavor ile konuşmuş onu ikna edebilmiştim onunla görüşebilmek için. Gerçi onu konuşturabilecek tek kişi olduğum için kabul etmişti. Kapıdan içeriye girip karşısına oturdum , aramızdaki camdan onu inceledim.
Diğer kötülere yaptıkları gibi onu da demirden bir oturağa sabitlemişlerdi , ellerinde kocaman demir kelepçeler vardı. Gözlerini de bağlamışlardı , bunun gerekli olup olmadığını söylediğim de Endeavor gözleriyle bile gücünü kullanabildiğini söylemişti.
Ağzını bıçak açmıyordu , bu halini görmek... Gerçekten beni paramparça etmişti. "Bana zarar gelmesini istemediğini söylerken bunu kastediyordun değil mi?"
"Oi."
"Evet bunu kastediyordum. Ama bocaladım , yine de en büyük zararı sen aldın." Zar zor konuşuyordu, canının acıdığını hissediyordum. "Sen benden daha çok yaralandın. O ateşin önüne atlamak zorunda mıydın?"
"Senin olmadığın bir dünyada yaşamak , yaşamak sayılır mı?" [Asami]
"Benim olmadığım bir dünya yerine , kendi olmadığın bir dünya olmasını mı tercih ettin? Sence ben yaşar mıydım?"
"Böylesi hepimiz için daha iyi. Ben kabullendim Shoto, cezam neyse çekmeye razıyım. Kötüler Ligi senin aracılığın ile Endeavor'a ulaşacaklar. Ben burada kaldığım sürece onlarla başa çıkamazsınız."[Asami]
"Sikeyim kötülerini , onlar umurumda değil. Şuan senin için buradayım neden kendini düşünmüyorsun?"
"Ben uzun zamandır ölüyüm zaten. O ev yandığı gün Asami öldü Shoto. Şuan tek düşündüğüm kişi sensin."[Asami]
"Düşünme beni , sen beni düşünüp kendini tehlikeye atarsan seni kim koruyacak? Hadi ben koruyamadım sende kendini korumazsan ne olacak?"
"Dikkatli ol Shoto. Senin için gelecekler , kendini koru. Eğer beni yaşatmak istiyorsan ölme." Ve sonra sustu. Sorduğum hiçbir şeye cevap vermedi. Odadan çıktığımda onu uyuttuklarını söylediler. Daha bir ay önce kollarımda olan kız şuan o demirlerin içinde bir suçlu olarak hapse girmişti. Dolmuş olan gözlerimi sildim.
"Özgünlüğü çok güçlü. Sadece düşünürken bile ateşini kullanmak için bir sıvı salgılıyor , bu sıvıya Ignis diyor. Gücü neredeyse Shigaraki'nin ki ile eşdeğer. Bunu tıpkı yok etme ve yaratma gibi düşünebiliriz. Ateş gücüyle bir çok şey var edebiliyor , eğer bizimle iş birliği yapmaya ikna edersek... Midoriya İzuku'nun gücüyle birlikte ikisi beraber ölümcül bir silaha dönüşebilirler."
Ondan sanki bir denek hayvanıymış gibi bahsedilmesi beni sinirlendirdi. Herkes kendi çıkarlarını düşünüyordu , onun adına daha çok üzüldüm. Onsuzluk düşüncesi üzerime karabasan gibi çöküverdi , ama yine de gitmedim.
Okula gitmek zorunda olmadığım günler onu ziyarete geldim. Onu böyle görmek çok acıtıyordu. Ama asıl onsuzluk , ona dokunamamak yakınındayken bile uzaktaymış gibi hissetmek kalbime saplanan kazığı daha da ileriye itiyordu.
"O daha ne kadar orada kalacak?"
"Belki ona güvenebileceğimizi garantilediği zaman , ya da hiç."[Hawks]
Göz yaşlarımı tutamdım ve akmaları için serbest bıraktım. Elim istemsizce cama gitti , onu özlemiştim. Çok özlemiştim, aklıma dolan anılarımız göz yaşlarımı daha da artırdı. Koridordan gelen sesler ağlamamı durdurmaya yetti. Kapı açıldı ve içeriye giren kişi hepimizi şaşırttı.
"Asami-chan'ı serbest bırakın! Herşeyi anlatacağım."
____________________⍟⍟⍟____________________
Nasıldı?
Umarım hoşunuza gider.
Oy verip yorum yapmayı unutmayın.
Hoşçakalın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love And Betrayal | Shoto Todoroki
FanfictionVillian olan Asami'nin U.A.'ya ajan olarak gönderilmesi iyi bir fikir miydi? Yoksa Villian'ları bitirecek kötü bir hamle miydi?