19.BÖLÜM

4.8K 240 192
                                    

Evet selam canlarım.

Yeni bölüm ile gelmiş bulunuyorum.

Ve bu hafta ne kadar yetenekli olduğumu öğrendim.

Ben taslak olan yayınlanmamış kitapları çalabiliyor musun meğer de haberim yokmuş.

Panoma yazıp da beni kitabı kaldırmaya zorladığını düşünen arkadaşlar siz iki laf ettiniz diye kitabı kaldırmak gibi bir düşünceyi aklımın ucundan bile geçirmedim.

Benzerlik olsa deseniz burası benziyor elbette değiştiririm benim derdim de sıkıntım da o değil. Direk kitabı kaldır yada sil neden peki yayında olmayan iki videosu atılmış başka bir kitap da laf arasında sözü geçmiş eeeee.

Ah gelelim fasulyenin faydalarına.

Neyse yav siz anladınız beni!!!!

Bende size gereken cevabı verdiğimi düşünüyorum ha derseniz ki almadık cevabı seve seve cevaplarım!!!!

Neyse canlarım sınırları kaldırıyorum her perşembe sağlığım el verdiği sürece bölümler gelecektir.

Hadi başlayalım ❤️.

**********

Sahi neydi hayat? Baba sevgisi ne mahrum kalmış bir adama bugün baba olacağı haberi verilmişti.

Bir yanı mutlu iken bir yanı hüzün dolmuştu alaz Ağa'nın.

Alaz baba oluyordu.

Alaz'in sevdası anne oluyordu.

Kan dan doğan aşkın meyvesi olacaktı.
Kan davasına kurban etmişti alaz sevdasını şimdi ise baba olacaktı.

Diyet gelin olmuştu hevin amcanın hatasının diyeti idi şimdi ise kendi kolları ile saracağı kimseye ezdirmeyeceği umudum dediği kocasından ikisinden bir parça vardı içinde.

Küçük minik bir hediye idi hayatlarına.

Alaz yağmurun altında ne kadar kaldı bilmiyordu artık. Bütün sevincine bütün mutluluğuna şahit olmuştu Kars.

O hevin için geliyordu odaya ama kapıda Soner ve azad'ın birbirine olan öfkeleri ve bagirislari sevincin yerini öfkeye bırakmıştı.

O kardeşin getirsin kardeşimi yoksa? Dedi Soner yüksek sesle bağırdı.

Ne yoksa lan ne? Diye üstüne yürüdü azad.

Ben insanlık yapıp senin düğününe geldim. Dedi Soner öfkesi büyüktü.

Gelmeseydin benmi davet ettim seni? Dedi azad ofkeliydi ve bu öfkesi soner'e değil berzan a idi.

Tamam bir sakin olun. Diye bağırdı ufuk soner'i tutarken.

Kardeşimi bana getirsin o kardeşin yoksa kendi ellerimle bogarim. Dedi Soner azad'a attığı yumruğun ardından.

Lan nerde olduğunu bilsem gider kendi ellerimle getiririm. Dedi azad koluyla kanayan dudağını sildi.

Berzan ömür ün başına gelenleri biliyor. Dedi ufuk soner'i tutarken kulağına doğru.

Soner bir anda durdu acı ve hüzünlü bir bakış attı ufuk'a doğru.
Ses etmedi derin bir soluk aldı.
Gözünden iki damla yaş düştü.

Azad'ın ona bağırmasına rağmen kapıya doğru yürüdü. O önde ufuk arkasında bahçeye çıktılar.
Ferhat in incir Hastanesi'nin bahçesi incir ağaçları ile doluydu.

ALAZ AĞA ( Töre)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin