ALAZ AĞA ( Töre)

22.BOLUM

Selam arkadaşlar....

Bugün hiç konuyu uzatmadan direk bölüme başlıyorum.

Hadi başlayalım ❤️

***********
4 ay sonra ...

Aylar geçmişti olayların üstünden. Berzan in duran kalbi çalışmıştı Lakin kaybettiği bacaklarına üzülmesine fırsat vermeden terk edilmişti hastane odasında.

Hemde sadece bir mektupla. Gözünün içine bakıp veda etmemişti bile.

Ömür abisinden sonra hayata küsmüştü kendiyle birlikte berzani da hayata kusturmustu.

"Sen benim gözümün içine bakıp seviyorum diyebilirsin ama ben senin gözüne bakıp sadece abimin ölümünü hatırlarım. Sen abime bacaklarını bense onun ölümüne hayatımı verdim."

İki satır mektupla terk edildiğine mi yanmıştı berzan yoksa bu uğurda bacaklarından olmuş olmasına mı?

Bir ateş çok can yakmıştı. Azad baba olacağını öğrenmişti uyandığında aldığı habere sevinemedi bile. Çünkü bir can yok olmuştu.

Hazar o karanlığa mahkûm kalmıştı. Ama nerden bilecekti evlilik hayalî kurduğu kadının onu terk edeceğini.

"Yapamam Hazar" demişti deniz.

"Ben senle yapamam ben gidiyorum Hazar" Kars'ı terk ediyordu sevdiğini sandığı adamın kör oluşu bahane olmuştu ona.

"Karanligima ışık olmanı beklemiyordum zaten git ve sakin bir daha gelme." Demişti Hazar ona.

En başından biliyordu zaten en ufak şeyde gitmek istediğini ama kör kaldığı zaman terk edilmesi ona büyük bir acı bırakmıştı.

Mercan o sevdiği adamın abisi tarafından tecavüze uğramış. Onla evlenmeye zorlanmisti. Nişanlısı ölünce sevdiği adama alaz in hükmü ile kavuşmuştu. Belki bir gün her şey yoluna girer diye beklerken kaybetti kocasını.

Yüzüne dokunamadan son kez olsun elini bile tutamadan verdi onu toprağa.

Haftasına da abisi dayanmıştı kapıya Ahmet abisi. Sidar in en yakın arkadaşıydi bir zamanlar. Kardeşine zorla sahip olsun diye Sidar la mercani yalnız bırakan Ahmet abisi.

"Onu bu konakta tutacak bişey yok. Alicam onu." Demişti hakkı Ağa'nın karşısına geçip.

"Olmaz abi kızım var gidersem kızımı bana vermezler." Diye feryat etmişti mercan. Çığlıklarına bagirislarina sessiz kalmıştı Koca Konak.

"Babasının kim olduğunu bilmediğim kızının bizim evimizde yeri yoktur." Böyle bağırıp çağırmıştı abisi.

Ne demek yoktu? Babasının kim olduğunu en iyi o biliyordu. Sidar dan hamile olduğunu öğrenince aşirete kız vericem diye göbek atıp oynayan değil miydi?

Şimdi ise yeri yokmuydu onun evinde? Peki mercan kızını bırakıp gidebilir miydi?

Günlerdir yemek yemeden duruyordu ayakta. Abisinin söyledikleri ile düşüp kaldığın da öğrenmişti sonerin ona bir armağan bıraktığını.

Onca şey olup biterken fark etmemişti bile hamile olduğunu.

Şimdi ise istese de gidemezdi artık. Ne hakkı ağa ne Emirdağ aşireti izin vermezdi buna.

Çözüm ise hakkı ağa dan gelmişti. Töre bu nikahsız kalamazdı mercan üç tane bekar in olduğu evde. Furkan ile nikah kiyilacak dediğinde bir kere daha ölmüştü mercan.

Önce Sidar ile nisanlanmisti. Sonra Soner ile evlenmişti. Şimdi Furkan ile evlen diyordu töre.

Peki yapacak mıydı bunu? Yoksa Soner den kalana sahip çıkmak için başka bir yolu varmiydi?