*Bu bölüm ana hikayeyle doğrudan ilgilidir. Bölümde Tyler ve Dylan'ın uçak kazasından 1 hafta önce yaşadığı olaylar anlatılacaktır.*
'Karavanda uyandı. Karavanın içi de dahil her yer karanlıktı. Yanında bir hareketlilik oldu.
-Kimsin?
-Bana yardımcı ol.
-ne yard....
Sözü öpülmesiyle yarıda kesildi. Kızın kokusu ona tanıdığı birini hatırlatıyordu. Gözü doldu. Kızı itti. Kalkıp gitmeye çalışsa da kıpırdayamıyordu.
Bir anda kendini tanıdık bir bahçede buldu. Yine yanında yüzünü net göremediği kız vardı.
- Ben çok üzgünüm. Seni düşünmek ve istemek beni kahrediyor çünkü sana olan aşkım ihanetimi affettirmiyor.
-Nasıl buraya geldim? Yoksa sen...'
Ter içinde uyandı. Hava karanlıktı. Dışarıda sağanak yağmur yağıyordu. Mutfağa gidip sigara yaktı.
O esndada gözlerini ovuşturarak dylan geldi.
-(i) Yine kabus mu gördün?
-(i) Evet. Üzgünüm sanırım yine seni uyandırdım.
Dylan arkadaşının yanına oturup elini arkadaşının omzuna koydu.
-(i) Sorun bu değil. Sorun senin psikolojinin bozuk olması ve devamlı bu kabuslarla cebelleşmen. Dostum o gideli yıllar oldu. Olanlarda senin suçun yoktu.
Tyler arkadaşına hüzünle gülümsedi.
-(i) Ama ilk başta bara gittiğimizde benden şüphelenmiştin.
-(i) Haklısın o zaman arkadaşımızın içler acısı halinden çok etkilenmiştim. Sana kırıcı konuşmuş olmalıyım.
Tyler sigarasını ezip dylan'a döndü.
-(i) Neyse artık uyuyalım. Eminim bu kabuslar bir gün bitecek.
Tyler Posey
İmza etkinliği başlayalı 2 saat olmasına rağmen kuyruk hala uzundu. Yanımda iş arkadaşım Meredith oturuyordu.
-(i) Bayıldım bayılacağım az kaldı.
Bana dönüp sırıttı.
-(i) Biraz sabretmelisin.
-(i) 3 yıl önceki filmin yıl dönümü etkinliği niye yapılır anlamıyorum.
Sanki biri beni izliyormuş gibi hissettim. O tarafa baktığımda kimse yoktu.
-(i) Seninle tanıştığım için çok mutluyum.
Önümdeki kıza döndüm. uzattığı fotoğrafı imzalamaya başladım.
Dylan O'brien
Evde dinlendiğim nadir ve güzel günlerden biriydi. Balkonda oturmuş kahvemi içerken tyler'ın arabası geldi.
Tyler arabadan inip aceleyle apartmana girince şaşırdım. Normalde bu kadar telaşlı olmazdı. Kapı açılınca kahvemi sehpaya bırakıp tyler'ın yanına gittim.
-(i) Dostum iyi misin?
O ise beni duymuyor gibiydi. Ellerini başına koymuş ileri geri yürüyordu. Kolundan tutup durdurdum.
-(i) Neyin var?
Gözlerime bakıp mırıldandı.
-(i) Sanki biri beni takip ediyor. Her adımımda bakışlarını hissediyorum.
-(i) Saçmalama sana öyle gelmiştir. Kim seni niye takip etsin(?)
Bakışlarında saf korku vardı. Ellerimden kurtulup kenardaki sehpaya tekme attı.
-(i) Ne yani şimdi de deli mi diyorsun?! Zaten en başından beri ya suçluydum ya da deli... sen hiç benim durumumu düşündün mü? Suçsuzken elimde kan var gibi hissediyorum!!!
Tyler'a tokat attım.
-(i) Kendine gel! Şimdi odana gidip dinleniyorsun bende Anna'yı çağırıyorum.
Anna psikiyatr bir arkadaşımızdı. Ağzı sıkı biriydi. Her zaman bizi evimize gelip tedavi etmişti.
Tyler odasına gidince anna'yı aradım.
-(i) Merhaba Anna. Nasılsın?
-...
-(i) Ben iyiyim ama tyler iyi değil.
-...
-(i) Yıllar önceki mevzu. Tam psikolojisi düzeliyordu ki tekrar kabuslar başladı. En kısa zamanda evimize gelebilme imkanın var mı?
-...
-(i) Anladım tamam akşam görüşürüz.
Konuşma bitince tyler'a ilaçlarını götürdüm.
Anna tyler'ın odasından çıkınca salona dylan'ın yanına gitti. Dylan keyifsizce bekliyordu. Anna'yı görünce eliyle karşısındaki koltuğu işaret etti.
-(i) Lütfen otur ve anlat. Tyler'ın durumu niye kötüleşti?
-(i) Mevzu bahis olay tyler'ı çok etkilemiş. Bu halde burada yaşaması ve çalışması ona iyi gelmeyecektir.
-(i) Ama tyler çalışmassa daha kötü olmaz mı? Şu an çalıştığı için aklı dolu.
-(i) Haklısın aklı dolu olmalı. Ama bunun için illaki çalışmasına gerek yok. Kısa bir süreliğine yurt dışına tatile gidin. Hatta Türkiye'yi tavsiye ederim. Çok güzel bir mutfağı var.
-(i) Haklısın çalışmasa da böylece aklı dolu olur. Hem belki de tatil iyi gelir.
*1 hafta sonra*
Uçak kalkmadan önce birkaç kişiye imza veren ikili bir süre konuşmadı. Dylan çantasından senaryoyu çıkardı. Okumaya başladı.
-Oynamak istediğin karakter kim?
-Alex.
-Arkadaşını korumak için canını feda eden değil mi o?
Dylan kafasını senaryodan kaldırdı. Arkadaşına döndü.
-Evet.
-Niye onu oynamak istiyorsun ki? Onun sahne süresi ve senaryodaki yeri az. Onun yerine benim gibi başrolün düşmanı için seçmelere girebilirsin.
-Öyle yaparsam senden rolü alırım dostum. Bunu istediğini sanmıyorum.
Tyler güldü.
-Hadi ordan sen de. Biliyorsun konu işim olunca elimden geleni ardıma koymam.
Dylan arkadaşına gülüp senaryo okumaya devam etti. Tyler göz bandını taktı.
-Ben biraz uyuyacağım. Sana iyi okumalar.
BÖLÜM SONU
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Serpentes
FanfictionBu hikaye, babalarının kaybıyla hayatları altüst olan 4 kardeş ve Türkiyeye hayranlarını ziyaret etmeye gelen 4 ünlünün kaderin bir oyunu gibi tanışmaları ile başlayan ardından gelişen olayları anlatıyor. *Eğer daha fazlasını merak ediyorsanız okuma...