Üvey Abim (+18) (DÜZENLENİYOR)

Abimsin

Alışveriş merkezine gelmiştik. Merak ediyordum ama soramıyordum.

"Sor hadi"

"Şey bu saatte nasıl açık bu mağaza?"

"Ufaklık ben açtırdım. Hadi gel"
Yavaş adımlar ile mağazaya girdik o kadar büyük ve parlaktı ki gözlerimi alamıyordum ama içine girene kadar o kadar seksi iç kıyafetleri vardı ki ben giyinemezdim.
Hemen yanımdan çekti gitti. Nereye gittiğini az çok tahmin ediyordum. Deniz geldiğin de elin de bir kaç tane iç kıyafetleri vardı.

"Deniz bunlar ne?"

"Bilmem neye benziyor edam"

"Dalga geçme deniz bunlar ne bana mı?"

"Yok müşterilere Allahım ya tabi ki de sana eda"

"Ben bunları giyemem ki"

"Giyersin canım"

"Giyemem deniz olmaz rahat edemem"

"Ay eda altımdayken yapamam demiyordun ama"

"Deniz o bir hataydı!"

"Ne diyorsun sen eda ne hatasından bahsediyorsun?"

"Olamayız biz. Anne ve babalarımız evlenecek farkında mısın? Olamayız!"

"Neden o an demedin o zaman eda?"

"Ben gidiyorum görüşürüz abi"

"Abi deme bana eda!"
O bana bağırmış mıydı? Yok yok o bana kükremişti. Hızlı adımlar ile yanından uzaklaşmaya başladım. Yaptığım çok büyük bir hataydı keşke onunla tanışmasaydım.

"Eda bekle! Eve bırakmalıyım annen dedi!"

"Ben giderim" eğer tek gitmeseydim gene ona kendimi teslim ederdim biliyorum.
Kolumdan hızlıca bir el tuttu daha doğrusu deniz elimi sıkıca tuttu. Elimi tutmuştu o. Sevgililer gibi elimi tutmuştu. Abim dediğim insan. Ah eda normal senin abin olsa elini tutmayacak mıydı diye geçmedi değil içimden. Sus eda Sus.

"Ne yapıyorsun"

"Sus eda Sus" aaa bu çocuk gerçekten içimi okumaya başladı. Arkamızdan çırtlak bir ses denizzz diye bağırıyordu ve deniz dah açık hızlanmıştı. Kimin sesiydi bu?

"Deniz abi sana sesleniyorlar"

"Eda 1'inci olarak bana abi deme! 2'inci olarak herkesin ismi deniz olabilir"

"Dur bir deniz yoksa bağırırım ciddiyim" yüzüme sen ciddi misin der gibi baktı ve sonradan durdu. Arkama baktığım da bir kız koşarak bu tarafa geliyordu ve deniz diye bağırıyordu. Bu kız kimdi?

"Deniz canım naberrr? Görüşemiyoruz o günden sonra"

"Çok geçmedi bile Dilara abartma"

"Yaa öyle deme sevgilim benim için 1 yıl geçti gibi. Aaa bu arada merhaba ben Dilara siz kimsiniz?" o kız sevgilim demişti denize ve deniz benimle ilişkiye girmişti. Şakaydı demi bu. 1 Nisan olmalıydı. Dilara denilen sarı çıyanın eli havada kaldı. Tam indireceği an ben elini sıkıca tuttum. Sonuçta kızın suçu yoktu denizin suçu vardı. Kadın birliği buna denirdi işte. Daha kadın birliği olmamıştık ama olsun.

"Merhaba ben de denizin arkadaşı yakında da kardeşiyim siz neyi oluyorsunuz?"

"Sevgilisi canım yakında nişanımız olacak inşallah"

"İnşallah siz konuşun ben gideyim görüşmek üzere dilaracığım" Denize bakmadın hızlıca yanından ayrıldım. Ayrılınca aklıma telefonum geldi. O işi yaparken telefonu arabaya bırakmıştım ve daha da almamıştım.
Hemen yanlarına döndüm.

"Abi anahtarı verir misin? Telefonumu alacağım da"

"Edaymış ismin ne güzel isim edacığım gel gidelim zaten bizim de işimiz vardı denizle sende alır gidersin" başımı sallamak ile yetindim araba çok uzağımızda olmadığı için hemen gelmiştik arabanın kapısını açtı hemen telefonumu aldım ve çıktım arabasının için temizlenmişti. Ne ara temizletmişti bu saatte?

"Teşekkürler görüşmek üzere" gideceğim an Dilara bileğimi narin
Ce tuttu ve denize döndü.

"Aşkımm benimm diyorum ki bu karanlıkta edayı tek bırakmasak işini biraz geç yapsak olur mu?" bir dakika o iş mi dedi? Yok yok bana öyle gelmişti.

"Eda evet karanlıkta geç gitme annene de söz verdim bin arabaya"

"Ben giderim sağ olasınız"

"Eda biner misin demedim bin dedim!" bir şey diyemedim diyemezdim eğer biraz daha konuşursam ağlardım. Benim kurtuluşum yoktu bu işten.

"Edaaa tatlım ne işin var burada?"

"Asıl senin ne işin var Burak? Ne ara yurt dışından döndün oğlum?"

"Çok olmadı tatlım ee bu saatte ne işin var?"

"Eğlence için çıktım ama baya geç oldu."

"Evet arabam olsaydı bırakayım derdim ama gel taksiye binelim istersen ya da yürüyelim mi?"
Konuşmamızı bölen deniz olmuştu.

"Edayı bırakacaktım istersen sen de gel hızlı olun arabadayım!"
Hızlıca arabasına bindi ve beklemeye başladı. Burak bir bana bir adama baktıktan sonra arabaya ilerledi. Dilara ise koluma girdi.

"Yaa sakın alınma böyle yaptığına aslında çok iyi biri ama işte ay görümceme de nasıl söyleyeceğim? Şey işte azdı da o yüzden sinirli hemencik işini halletmek istiyor. Yani sana biraz sesini yükseltti ya üzülme diye dedim" Dilara mı maldı ben mi maldım bilmiyorum ama birimiz maldık o kesin.