Deniz ve Burak'ın kavgasından bir gün geçmişti ve şuan denizlerin evindeyiz. Taşınıyoruduk.
Denizin ise keyfi yerindeydi. Dilara ile eğleniyorlardı. Mert abi ve annem eski ki evimize gitmişlerdi sonra da gezeceklerdi. Can'da sabahtan beri ortada yoktu. Odam nerede olduğunu bilmediğim için sabahtan beri Dilara ve denizin çilveleşmelerini izliyordum. Dilara denizin dudağını öptükce erkekliği daha çok şişiyordu. Gözümü oradan alamıyordum.
"Dilara hadi odaya git sen hazırlan geleceğim birazdan"
"Tamam sevgilim" diyerek dudağına ufak bir buse bıraktıktan sonra yanımızdan ayrıldı. Dilara öptüğü zaman sinir oluyordum ama kendime hakim olabiliyordum en azından.
"Senin odan benim odamın tam yanı eda haberin olsun" diyerek ayağı kalktı ve mutfağa ilerledi bir kaç şişe içki ya da votka aldı ve yukarı çıktı.
İçin içimi yiyordu onun odasının tam yanındaymışım. Bütün seslerini duyacaktım. Allah kahretsin ki. Bir kaç dakika bekledikten sonra üstümü değiştirmek için odaya girdim ama ses seda yoktu. Hemen üstüme bir şeyler aldıktan sonra onların odasının önünden geçerken bir şey fark ettim. Kapıları aralıktı ve şuan deniz elinde buz dilaranın vücüduna sürüyordu. Dilaranın elleri kolları bağlıydı.
İzlememeliydim ama yapamıyordum.
Ben izlesem mi izlemesem mi diye düşünürken deniz buzu bıraktı ve ağzını rahimin içine soktu. Emiyordu ve ısırıyordu. Dilara ise inlemeye başlamıştı çoktan.
"Ahhh denizz çok iyisinnnn ıhh sevgilim niye geri çıktın ama?"
Demesi ile denizin içine girmesi ve onun çığlıkları bir oldu.
Elim istemsizce rahimime gitmiş kendime parmak atmaya başlamıştım.
Bir anda kapının açılma sesini duyunca hemen odama geçtim. Annemler gelmişti.
" Kızım nasılsın?"
" İyiyim anne sen"
"İyiyim bir tanem bir kaç gün balayına gideceğiz biz haberin olsun."
"Daha evlenmediniz ki"
"İşte babanın hediyesi"
"Anladım iyi tatiller size"
"Sağ olasın güzelim istersen sen de gel"
"Yok siz gidin" Tamam dercesine başını salladı alnımdan öptü ve çıktı. Merak ediyordum denizi hâlâ kızla yatıyor muydu. Bizimkilerin bavulları hazırmış herkes veda ettikten sonra gittiler bende hemen denizin odasına gittim. Anlaşılan dilara duşa girmişti. Bir anda arkamdan birini hissetmem ile çığlık atmam bir oldu.
"Burada ne yapıyorsun eda bizi mi izliyorsun?"
"Hayır sadece müsait misin diye baktım"
"Yalan söyleme eda seni fark ettim bizi izlediğini gördüm. Hatta o kadar azgındın ki kendine parmak attın. Desene hâlâ abin miyim" bana daha çok yakınlaşmışttı belimden tutması ile kendine daha fazla hissettirmesi bir olmuştu. Şuan erkekliğini hissediyordum.
"Desene eda kurtul! Altımda mı kalmak istiyorsun eda de ve kurtul!"
"Hayır bırak beni!"
"Bağır bağır da Dilara duysun sonra burada kavga olsun"
"Bağırırım korkmam ben"
"Biliyorum zaten eda. Neden bizi izliyordun?"
"İzlemedim abi"
"Abi He sen görürsün. Abin seni şimdi bir becerecek aklın duracak"
Demesi ile beni kucağına almıştı. Bağırmıyordum Dilara duyar diye hızlı adımlarla merdivenlerden çıktı ve bir odanın kilitini açtı beni hızlıca kucağından indirdi. Kapıyı çekti kilitleyip defolup gitti. Kilitlemiş beni.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üvey Abim (+18) (DÜZENLENİYOR)
Ficção Geral[+18 VE ŞİDDET UNSURLARI İÇERMEKTEDİR.] İyi okumalar Sanki bu an bitecekmiş gibi o kadar sert ısırıyordum ki. Babamlar her an gelebilirdi ama umurumda değildi. Bir elim kalçasını sıkarken bir elim de gögsüne gitti uçları o kadar dikti ki hemen dudağ...
