Kazuha,kapşonunu takan ve kapıyı çarparak evden çıkan Scara'ya baktı arkasından. Bir şey diyemedi. Scara evden ayrıldığında,Dehya aklını okumuş gibi Kazuha'ya seslendi.
"Niwa çocukluk arkadaşıydı... Uzun zaman önce öldü..." Cyno ayağa kalktı ve Scara'yla konuşmak için evden çıktı. Nilou'da arkasından gitti.
"Neden bana Niwa dedi?" Kazuha koltuğa oturduğunda,başını öne eğdi ve düşündü.
"Belkide Scara'ya onu hatırlatıyorsundur." dedi Kaveh,ayağa kalkıp Kazuha'nın yanına otururken. Elini Kazuha'nın omzuna koydu. "Scara onun konusunu açmayı sevmezdi ama onu sevdiğinden eminim. Aa şey yani- Yine de çok düşünmeyelim- Ağzından kaçmış da olabilir." Bunu,konuyu kapatmaya çalıştığı için söylediğini salondaki herkes fark etmişti.
O sırada Scara nereye gittiğini bilmeden yürüyordu. Kafası tamamen boştu. Cyno ve Nilou arkasından ona seslenene kadar hiç bir şey düşünemiyordu.
"Scara! Bekle!" Nilou'nun sesini duyduğunda duraksayıp arkasına döndü Scara. Cyno ve Nilou,Scara'ya yetişmeye çalışıyordu. Scara'nın yanına geldiklerinde Nilou onlara bakarken Cyno,Scara'nın omzuna elini koydu.
"Neden Kazuha'ya öyle seslendin..? Şey yani..." Cümlenin devamını getiremesede Scara demek istediğini anlamıştı. Sadece ne diyeceğini toparlayamıyordu.
"Bilmiyorum... Bana onu hatırlatıyor. Niwa gibi... Başına bir şey gelmesinden korkuyorum. Çok nazik ve saf. Başkalarını kurtarmak için kendi hayatını önemsemiyor. Ve bu beni korkutuyor..." Az çok kendini ve içinde bulunduğu durumu anlatmaya çalıştı Scara. Cyno ve Nilou birbirine baktı, Scara'nın ne dediğini anlamış gibi.
"O zaman... Ona aşık olabilir misin?" dedi Cyno, Scara'ya bakarken. Scara'nın yüzü bir anda kıpkırmızı oldu.
"Evet,bir de o var. Ona karşı ne hissettiğimi bilmiyorum. Çok tuhaf davranıyor..."
"Belki o da senden hoşlandığı içindir?" dedi Nilou erkeklerin sohbetine katılarak. Scara'nın yüzü daha da kızarmıştı. Bir süre Cyno ve Nilou'yla yürüken yüzü eski haline döndü. Belki de bunun sadece bir hayal olduğunu anlamıştı. Veya sadece bunun gerçekliğinden şüphe ediyordu.
"İmkansız. Seviyorsa bile artık değil. Ona bağırdıktan sonra beni canavar olarak gördüğünden eminim." Scara yürürken yüzüne düşen ani damlayla, ellerini cebinden çıkartıp gökyüzüne baktı. Sadece birkaç damla bir anda hızla artmış ve yağmura dönüşmüştü. Scara'nın yüzüne düşen çiğ tanelerinin serinliği,onu biraz da olsa rahatlatmaya yetmişti. Nilou başlayan yağmur ile Cyno ve Scara'ya döndü.
"Eve gidip boş boş oturmak mı,yoksa burada kalıp yağmurun ferahlığı ile biraz eğlenmek mi istersiniz?" dedi Nilou gülümseyerek. Cyno ve Scara birbirlerine baktılar. "Hadi ama gelin her zamanki yere gidelim."
"Ağaç evi mi diyorsun?" Cyno daha sorusuna cevap alamadan,Nilou onların elinden tutup çekiştirdi ve koşmaya başladılar,yağan yağmurun altında.
İkisi Nilou'ya karşılık veremeden kendilerini upuzun ağaçların arasında, kayalıkların yanında koşarken buldular.
"Neredeyiz?" Cyno ve Scara koşarken, etrafına bakıp kayalıkları incelediler.
"Ağaç eve giden bir kestirme. Ama arkada kalırsanız kaybolabilirsiniz!" Nilou ikisinin elini bıraktığında biraz daha hızlandı ve onlara dil çıkardı.
"Hey,yavaş ol! Düşersen ikimiz seni burada bırakıp gideceğiz!" diye bağırdı Scara hızlanarak. Scara ve Cyno aralarında kıkırdadıklarında, Nilou arkasından ona yetişmeye çalışan ikisine döndü ve gülümsedi.
"Sonunda ikinizi gülerken görebildim! Bu bana yeter de artar!" Nilou kayıkların sonuna yaklaştığında ikisine göz kırptı. Bir adım geri attığında kayalıklardan aşağı düştü.
"HEY!" Scara ve Cyno ona yetişip aşağı baktıklarında Nilou'yu gölde onlara seslenirken buldular.
"Hadi gelin,su çok güzel!"
"Üstündekilerle mi yüzeceksin!?" dedi Cyno küçük bir kahkahayla.
"Buraya gelirken,göle girmiş kadar olduk zaten!" Scara,Cyno'ya cevap verdiğinde,suya atladı.
"Hey,hey! Burada tek kalmayacağım!" dediğinde Cyno da diğerlerinin yanına suya atladı.
O sırada Nahida eve gelmiş ve misafirlerini karşılamıştı.
"Scara nerede?" diye sordu etrafa bakarken. Bir süre kimse cevap vermedi.
"Cyno ve Nilou ile dışarı çıktı,nereye gittiler bilmiyoruz." dedi Kaveh, Nahida'ya olanlardan bahsetmeyi düşünmeyerek.
"Ohhh... Kazuha senden bir şey isteyebilir miyim?" Nahida ona döndüğünde,Kazuha evet anlamında başını salladı. "Benim için onları getirebilir misin? Bununla yerlerini bulabilirim,sadece onları eve getir." Nahida kıyafetindeki elektronik kelebeği Kazuha'ya uzattı. Childe o sırada boğazını temizledi.
"Şey,başka biri mi gitse acaba..?" dedi, Nahida'ya bakarak.
"Dışarda çok kötü bir yağmur var. Kazuha önsezisi ile hemen yanlarına gidebilir diye dedim. Hem,neden başkası gitsin ki?" Nahida bunları söylerken,Kazuha Nahidanın elindeki elektronik kelebeği aldı.
"Sorun yok,ben giderim."
"Ohh,çok teşekkürler. Bu düğmeyle yerlerini bulabilirsin."
"Rica ederim,hemen çıksam iyi olur." Kazuha salondan çıkıp kapıya yaklaştı. Evden çıktığında,Nahida'nın dediği düğmeye bastı. Rota en basit ve anlaşılır şekilde karşısındaydı. "Yeni teknoloji herhalde." diyip yola çıktı Kazuha. Çok uzakta değillerdi. Kazuha'nın yanlarına gitmesi çok uzun sürmedi.
Kazuha,üçünü ağaçlarla sarılı gölün içinde su savaşı yaparlarken gördü. Bir ağacın arkasında onları izledi. Yanlarına gidecekti fakat gözlerini Scara'dan alamadı. Elindeki elektronik kelebeği biraz kurcalayıp fotoğraf çekme düğmesini buldu. Scara fark etmeden onun birkaç fotoğrafını çekti. Sonra onun gölden çıkıp ağaçların arasına girdiğini gördü. Kazuha da ağaçların arasından giderek onu takip etti.
"Ha? Ne yapıyorsun!?"
"Zaten ıslandım,izin versen ölmezsin!"
"Gerçekten tuhafsın..."
"Bu bir iltifat mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zombie Outbreak
FantasyAni bir nedenden ötürü çıkan salgın Tevyat'taki birçok şehri etkisi altına almıştı. Geriye kalanların salgından kurtulmak için bir yol bulması gerek...