Zombie Outbreak

0.4

Yola çıkalı yaklaşık 15 dakika oldu. Normalde oraya gitmem iki dakikamı almazdı ama birkaç aptalla beraber gitmek zorunda olduğum için maalesef bir kayıktayım. Yola çıktığımızdan beri kimse konuşmuyor. Ne konuşabiliriz ki? Zaten daha yeni tanıştık. Böyle düşünen tek kişi olduğumu anlamam uzun sürmedi.

"Bu arada nereden geliyorsunuz?" Konuşmayı başlatan tabiki çenesini bir türlü kapatamayan Yoimiya oluyor...

"Birkaç gündür Liyue'de kalıyorum. Gerçekten güzel bir yer ama oldukça sıkıcı." Bu gerizekalı da konuşmaya dünden hazır.

"Peki ya sen?" Bana döndü.

"Seni ilgilendirmez."

"Hadi ama nerede yaşıyorsun? Ailen nerde mesela?" Kendimi zor tuttum. Childe görmediğimi sanarak Yoimiya'ya sus anlamında bir işaret yaptı.

"Kim olduğumu biliyor musun sen?"

"Evet bir de o var. Adın neydi?"

"Avare,ama sadece yakınlarım için. Sen Scaramouche diyebilirsin." Bir anda şaşkınlıkla gözleri açıldı. Kim olduğumu anlamış olacak ki başını öne eğdi ve çenesini kapattı. Çok sorusu varmış gibiydi ama sorsada cevaplamayacaktım zaten.

Geçen uzun zamanın ardından sonunda karaya ulaştık ve eve varabildik. Nahida'nın evine geldiğimizde kapıyı tıklattım fakat cevap alamadım. Bir süre daha bekledim ama kapı açılmadı.

"Burası neresi?" Kazuha evin etrafındaki çicekleri ve rengarenk bahçeyi inceleyerek sordu.

"Seni ilgilendirmez." Bahçeye doğru yürüdüm ve elimi havaya kaldırdım. Birkaç saniye içinde elime bir kelebek kondu. Bu Nahida'yla haberleşmek için kullandığımız bir yoldu. Diğer kelebeklerin aksine elektronik birkaç tane daha vardı ve bir yere gideceğimiz zaman haber vermek için bunları kullanıyorduk. Diğer kelebekler ile arasında bir fark olmadığından dışardan bakan birinin anlaması mümkün değildi. İlk önce yüzümü taradı sonra da son mesajları açtı. Yirmi dakika önce atılmış mesaja bastım ve dinledim.

"Merhaba Avare. Bugün Archonlar arasında bir toplantımız var. Seni de götürecektim fakat İnazuma'da olduğun için tek gidiyorum. Müsait olduğunda bana bir durum raporu atabilirsen sevinirim. Eve geç geleceğim,kendine dikkat et lütfen." Mesaj burada sona eriyordu. Scara derin bir nefes aldı ve kendi anahtarıyla kapıyı açtı.

"Madem anahtarın vardı başta açsaydın ya!"

"Sana ne benim ne yaptığımdan? Haddini bil." Scara içeri girdi ve mutfağa geçti. Childe'de eve girip odaları gezmeye başladı. Kazuha ve Yoimiya'da girip girmemek arasında kararsız kalmışlardı. Scara mutfak kapısından onlara baktı.

"Ne bekliyorsunuz,özel davet mi?"

Yoimiya'nın da içeri girmesiyle Kazuha cesaretini biraz toplayabilmiş ve eve girmişti. Scara açlıktan kazınan karnını doyurmak için mutfağa girmiş ve kendine bir meyve salatası hazırlamıştı. Diğerlerine de bir şeyler hazırladı çünkü aç olduklarını biliyordu. Sonra mutfağın kapısından merakla etrafı inceleyen üçüne baktı.

"Hey,ya etrafı incelemeyi bırakın ve yemeğinizi yiyin ya da açlıktan geberin." Scara tabakları salondaki masaya koydu ve tabakları önlerine ittirdi. Sonra onları beklemeden çatalını aldı ve yemeye başladı.

Diğerleri de masanın etrafına oturdular ve yemeye başladılar. Yoimiya ve Childe yemeklerini iştahla yerlerken,Kazuha Scara'yı inceliyordu. Scara bunu fark etti fakat bir şey demeden yemeye devam etti.

Kazuha içinden Scara'nın ne kadar etkileyici göründüğünü düşündü. Eflatun ve deniz mavisi karışımı gözleri,küçük burnu ve gül pembesi dudağıyla ince bir uyum sağlıyordu. Yemek yerken çivit mavisi saçlarının birkaç tutamı gözlerinin önüne düşüyordu. Kazuha,Scara'nın saç tutamlarını kulağının arkasına sıkıştırmak istedi fakat bunu hoş karşılamayacağından oldukça emindi.

Scara yemeğini bitirdiğinde diğerlerini beklemeden ayağa kalktı ve kapıya yöneldi. Kazuha'nın sorusu üzerine o tarafa döndü.

"Nereye gidiyorsun?" Scara önüne dönüp kapıyı açtı.

"Birine mesaj yollayacağım." Scara'nın yavaşça evden çıkıp kapıyı kapatması üzerine Kazuha yemeğine geri döndü. Bir süre kimseden ses çıkmayınca Childe Kazuha'ya baktı ve sordu.

"Yani haklı mıydım?"

"Ne? Hangi konuda?" Kazuha ve Yoimiya,Childe'ye döndü ve sorar gözlerle baktı.

"Scara konusunda tabiki! Şu kıskanmayla ilgili olay!" Childe'nin gülümsemesiyle Kazuha hafifçe kızardı. Yoimiya da ne hakkında konuştuklarını çözmeye çalışıyordu.

"İkiniz ne hakkında konuşuyorsunuz?" Kazuha,Yoimiya'nın da burada olduğunu hatırladığında Yoimiya görmeden Childe'ye sus anlamında bir işaret yaptı.

"Yok bir şey,sadece aramızdaki bir şaka!" Childe kıkırdadığında Kazuha derin bir oh çekti. Childe bu olayı daha sonra Kazuha'ya karşı kullanabilirdi. Diğer ikisi yemeklerine döndüklerinde Childe ne kadar zeki olduğunu düşündü.

Camdan onları dinleyen Scara'nın yüzü kızarmıştı. Böyle konuları şuan düşünemezdi. Ona göre,herşeyden önce ortada bir zombi salgını vardı ve aşk hayatını düşünmesi bencillik olurdu. Duvara yaslandı ve derin bir nefes aldı. Sonra diğerleri fark etmeden camdan uzaklaştı ve bahçeye doğru yürüdü.

Normalde Nahida ve Scara yanlarında,konuşmak için her zaman bir elektronik kelebek götürürlerdi. Scara İnazuma'ya giderken yanına kendininkini almayı unutmuştu fakat Nahida'nınki hâlâ yanında olmalıydı. Scara Nahida'ya kısa bir mesaj gönderecek ve durum hakkında kısa bir rapor verecekti.

"Sevgili Sumeru Tanrısı Nahida. İnazuma'dan döndüm. Durum çok kötü görünmüyor. On birinci Fatui habercisi Tartaglia,kod adı Childe,artık bizim tarafımızda. Ondan öğrendiğim birkaç bilgiye dayanarak salgının Fatui tarafından çıkarıldığını söyleyebilirim. Şuan deneme aşamasında olduklarından sadece İnazuma'da salgın yayılsada,salgının diğer şehirlere varması da uzun sürmez gibi geliyor. Ayaka adındaki bir önsezi sahibi Akademiye doğru yola çıktı. Salgından kurtulan diğer birkaç insanla buraya geliyor. Childe dışında yanımda iki kişi daha var. Yoimiya adında bir kız,eğlencesine düşkün gibi görünüyor. Pyro önsezisi var. Ayrıca Kazuha adındaki bir genç. Benim gibi anemo önsezisine sahip gibi görünüyor ve çok konuşkan değil. Fatui birkaç gün içinde salgını tüm Tevyat'a yayabilir,bu yüzden hızlı olup onlarla yüzleşmeye hazırlanmamız gerektiğini düşünüyorum."

Scara durum raporunu Nahida'ya gönderdi ve herhangi bir şey atlayıp,atlamadığını düşündü. Sonra eğildi ve bahçedeki çimlerin üzerine oturup etrafta uçuşan kelebekleri izledi. Biraz yorulmuştu,yavaşça gözleri kapanırken duyduğu büyük gürültüyle hemen gözlerini açtı ve ayağa kalktı. Bahçeden çıkıp eve girdiğinde kırılmış bir tabak ve hemen yanındaki Childe'yi gördü. Ne olduğunu anladığında biraz rahatladı.

"O tabaklar kaç mora haberin var mı senin?" Sinirden kaşları çatılmıştı.

"Kusura bakma ben sonra ödeyeceğim!"

"Ödesen iyi edersin çünkü benim değil." Scara bahçeden gelen mesaj sesini duydu. "Birazdan geleceğim,sakın başka bir şey daha kırmayın" Diğerlerinin evet anlamında başını sallamasıyla Scara tekrar bahçeye döndü ve mesajı açtı.

"Tekrar merhaba Avare. Bana hızlı bir geri dönüş yaptığın için teşekkürler. Ayrıca durum raporun içinde teşekkür ederim. Buradaki birkaç tanrı olarak raporunu dinledik ve bir plan yapmaya çalışıyoruz. Eve döndüğümde seninle de bunun hakkında konuşacağım. Bu konu hakkındaki fikirlerinini çok merak ediyorum. Ayrıca benimle bu kadar ciddi konuşmak zorunda değilsin. Biz abi,kardeş sayılırız" Nahida kıkırdadı ve mesaj burada sona erdi.

Scara çömelip yere oturdu. Olanları kafasında toparlamaya çalıştı. Nahida'ya da danıştıktan sonra,yarın günler ve aylar sonra tekrar Fatui ile karşılacaktı.