Yine hastanede çatı katındaydım ama bu sefer yalnız başıma çıkmamıştım bir yanımda Shoto diğer yanımda Kirishima onun yanında ise Kaminari vardı.
Bu sefer atlamak için değilde sadece o kenarda aşağıdaki minik insanların manzarasına karşın, 'ben buradayım' demek için sadece oturmuştum.
Temiz havayı içime çekiyordum. Hiçbirimizden çıt çıkmıyordu. Çünkü burada aslında olduğumuz gibi oluyorduk.
Shoto'nun birçok yerindeki yara izi silinmişti, bazılarının izi kalmıştı tabii... Kaminaride sadece bir bıçak izi vardı ama sanki yokmuş gibiydi o yara uzaktan bakınca sanki hiç yokmuş gibiydi. Kirishima'nın aldığı kesikler ve çizikler benim omuzlarım sanki hiçbir şey olmamış gibi iz dahi kalmamıştı.
Ama hepimizin bir ortak noktası vardı...
Deku hala uyanmamıştı.
İzuku Midoriya, insanlarla ne kadar az zaman geçirirsen geçir yine de onları tek kelimenle derinden etkilemeyi başarıyorsun.
Bu aynı Shoto'ya, 'Bu güç senin değil mi?!' diye bağırdığın o gün gibi.
Ya da ailesiyle zıtlaşan Kirishima'ya basit bir cümleyle nasihat verip onu o an güldürmen gibi...
Veya arkadaşıyla kavga eden Kaminari'yi sarman gibi...
En önemlisi de her şeye rağmen bana 'sorun yok sana kızgın değilim...' dercesine bakman gibi...
Herkese... Hepimize bir yerden ulaşmayı başardın sen. O yüzden arkanda kimseyi bırakma.
Bu yüzden uyan.
Neredeyse olacak iki yılımızı heba etme Deku.
Uyan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırılmış'ın arka yüzü.... (Dekubaku)
Teen Fictionİlk Dekubaku kitabım olan Kırılmış'ın yarım kalan bazı yerlerini tamamlamak istedim. Özellikle yaptığım şaşırtmalı sonda sanırım okuyucularım kendini yarım hissetti bu yüzden bende onlar için bu kitabı yazacağım.. Bu kitap komaya giren Deku'yu bekle...