JennieEvimde oturmuş saate bakıyordum. Lisa'nın gelmesine 5 dakika vardı. Lisa beni alıp Jisoo ile Chaeyoung'un gittiği lunaparka gidecektik. Umarım güzel geçer...
10 dakika sonra Lisa gelmişti. Bana dörtte seni alırım demişti ama şu an saat dördü beş geçiyordu. Zamanında gelmedi. Kırıldım.
-Ee Jennie naber?
"İyi Lisa senden naber?"
-Bende iyiyim.Sohbet açmak için konu düşünüyordum ama bulamıyordum. Mesajlaşmak, konuşmaya göre daha kolaydı. O bazen evlenme teklifi falan diyor mesajlarda. Bu mesajları okuduğumda utanıyorum. Ama en azından yüzümü göremiyordu.
Şimdi öyle bir muhabbet açsa utancımdan ölürdüm. Ah! Bana ne yaptın Lisa?
Yürümemiz daha çok sessiz geçmişti. Lunaparka vardığımızda hemen kızların yanına gitmiştik.
-Sonunda geldiniz, diye söylendi Jisoo.
-Ya aşkım deme öyle belki bi işleri çıkmıştır.
"Eee? Ne yapıyoruz?"
-Jisoo ve ben gezelim. Siz ikiniz gezin daha adil olur, dedi Chaeyoung.Haklıydı yani Jisoo'nun sevgilisi varken benimle dolaşacak hali yok.
-Peki o zaman ayrılalım, dedi Lisa. Onun yanındayken kalpten gitmem umarım.Biletlerimizi almış neye bineceğimize bakıyordum.
-Neye binmek istersin?
"Benim için fark etmez. Neye binersen ona binerim."
Lisa sırıttı.
-Emin misin?Hah! Neden böyle söyledi? Bir şeyden korkacağımı mı sanıyor? Çok komik?
"Eminim Lisa. Hadi neye binmek istiyorsun?"-Imm Gondol.
Hassiktir! Gondol olmaz. Gondolda felç geçiriyorum ben. Korku ile gondola baktım.
-Ne o? Korkuyor musun yoksa Jennie? diyerek tekrar sırıttı.Of ona korktuğumu belli edemem. Benimle dalga geçer.
"Hayır korkmuyorum hadi gidelim." Bok korkmuyorsun Jennie. Bir de havalı görünmeye çalışıp önden gondola doğru yürümeye başladım.Biletlerimizi verdik. Lisa gondolun en ucuna bindiğinde korku ile Lisa'ya baktım.
-Ne?
"Şey... Buraya binseydik?" diyerek en önü gösterdim.
-Hadi ama Jennie. Hayata heyecan katmalısın. Gel yanıma.Mecburen Lisa'nın yanına geçtim ve oturdum. Umarım ölmem. Önümüzdeki korkuluklar indi ve gondol çalışmaya başladı.
İlk yavaş hareket ediyordu. Daha sonra hızlanmaya başladı. Ben korkudan gözlerimi kapalı tutuyordum eğer açarsam bayılırdım. Yanımdaki Lisa'nın kahkaha ve bağırışları kulaklarımı dolduruyordu.
Bundan nasıl zevk alabiliyorlardı bilmiyorum.
-Hey! Jennie! Gözlerini açsana! diyerek güldü.
"Ben böyle iyiyim!" diyerek bağırdım.
-Korkuyor musun yoksa! diyerek güldü.
"Hayır be! Ne korkması?! BEN VE KORKMAK YAN YANA BİLE GELEMEYİZ LALİSA!" bağırdım.
-O zaman gözünü aç Jennie!Bunu yapmak istemiyordum. Gözümü açamam açarsam karşılaşacağım şeylere dayanamam.
-Hadi Jennie! Beni seviyorsan!'Beni seviyorsan' mı?
Gözlerimi açtım. Bizim taraf havadaydı. Şansımı sikeyim! Gözlerimi açtığım an ağızımdan bir çığlık koptu."LİSA! NEDEN GÖZLERİMİ AÇTIRDIN Kİ! NE GÜZEL SALLANIYODUM BEN!"
Lisa kahkaha atıyordu.
-DEMEKKİ BENİ SEVİYORMUŞSUN JENNIE BUNU GÖRMÜŞ OLDUK!...
Sonunda gondol bitmişti. Ben orada bir sandalyeye oturmuş neden gözlerimi açtığımı düşünüyordum. Lisa bana 'Beni seviyorsan' dediği için açmıştım. Arkadaş olarak.
-Çok iyiydi bence Jennie. Abartıyorsun.
"Sus Lisa hep senin yüzünden."
-Ee açmasaydın sende. O şartı yerine getirdiğin için mutluyum.
"Daha senin istediğin şeye binmeyeceğim."Yine güldü. Gülüşü çok güzel...
-O zaman daha az heyecan verici bir şeye binelim.
Biraz etrafa bakındı.
-Buldum! Dönme dolapa binelim.Kocaman dönme dolaba bakıp yutkundum.
"Şey aslında... Ben hiç dönme dolaba binmedim."
Şaşkınca bana baktı.
-Ne!? Sen ciddi misin Jennie? Bu zamana kadar hiç eğlenememişsin cidden. Ama artık Lisa'n burada ve senin eğlenmen için elimden geleni yapacak.Sanırım bir şey olmaz. Lisa bilmemeliydi. Yükseklik korkumu...
Of! Ölmem herhalde. Biletlerimizi verip dönme dolaba binmiştik. O karşımda oturuyordu. Gittikçe yükseliyorduk. Yükseldikçe bende geriliyordum.
-Jennie? İyi misin?
"Hıhı" bunu derken gözlerim kapalıydı.
-Emin misin iyi olduğuna?
"Lisa!" dönme dolap durmuştu.
-Hey sakin ol böyle olur hep."Lisa ben korkuyorum!"
-Ne?
"Evet. Ben yükseklikten korkuyorum Lisa."
-Ne?! Bunu neden bana söylemedin? Binmezdik.
"Ben bilmiyorum. Dalga geçersin diye korktum."
-Jennie. Bu dalga geçilecek bir şey değil. Böyle düşünmene gerek yok. Senin için ne yapabilirim?"Ben bilmiyorum!"
-Peki sakin ol.Yanıma oturdu ve elini elimin üstünde hissettiğimde vücudumun titrediğini hissettim. Elleri o kadar yumuşaktı ki... Kendimi çok iyi hissetmeye başlamıştım.
Sonunda dönme dolap çalışmıştı. Dönme dolap durana kadar elimi bırakmamıştı. Kendimi güvende hissetmiştim.
-Daha iyi misin?
Bunu sorarken dönme dolaptan inmiştik.
"Evet iyiyim. Teşekkür ederim."
Gülümsedi.
-Rica ederim. Artık bana korkun olduğunda söyle. Söyle ki sana yardım edeyim. Tamam mı?
"Tamam. Nasıl istersen."Onunla olmak beni güvende hissettiyordu. Benim ona ihtiyacım vardı. Onunda bana ihtiyacı vardı.
Kesinlikle.
_____________
hmmmmm