seelaam
Jennie
Yine koltukta oturmuş Lisa'nın gelmesini bekliyordum. Eğer getiririm diyorsa getirirdi. Yani sevdiceğini kıramazdı ya.
5Dakika sonra kapı çaldı gidip baktığımda Lisa karşımdaydı. Onu görünce gülümsedim.
"Hoşgeldin Lisa."
-Hoşbuldum Jennie. Al meyvelerin.
"Ne aldın ki?" Bunu bilerek soruyordum.-İşte istemiştim ya. Ondan.
"Haaa kiviyi diyorsun." Dediğim an yüzünü aşağı indirmişti. Elleri de hafifçe titriyordu.Acı çekmesini istemiyordum.
"Şey içeri gelmeyecek misin?" dediğimde kafasını kaldırıp baktı.
-Geleyim mi?
Gülümsedim.
"Gel."İçeri geçmesi için kenara çekildim. O da girdi. Salona gidip oturdu. Bende aldığı kivileri mutfağa götürüp açtım.
Deli. Tam bir deli. Kiviyi 15 tane poşete sıkı sıkıya bağlamış. Cidden deli. Keşke istemeseydim. Nasıl zorluk çekmiştir aşkım.
Yanına gidip oturdum.
"Teşekkür ederim." dedim gülümseyerek. Onun yanında çok fazla gülümsüyordum.
-Rica ederim, o da gülümsedi. Gülümsemesi..."Eee ne yapalım?"
-Bilmem.
"Of Lisa çok sıkıcısın."
-Dışarıya çıkalım mı?
"Nereye gideceğiz?"
-Bilmem. Sahile gideriz.
"Olabilir aslında. Bekle giyinip geliyorum." diyerek odama gittim.Hava serindi bu yüzden üzerime ceket almıştım. Onun da ceketi vardı. Şu an uyumlu bir çift gibi duruyorduk. Tabi onun yanında biraz sönük kalıyordum ama olsun.
Evden çıkmıştık şimdi de yürüyorduk.
-Çocukluğun nasıl geçti Jennie?
Sorduğu soru ile ona döndüm. Biraz düşündüm. Çocukluğum..."Çocukluğum çok çalışmakla geçti. Sadece ders çalışıyordum. Sokağa sadece bakkala veya markete gitmek için çıkıyordum. Arkadaşım yoktu. Bunları babam için yaptım. Şu an başarılarımı görmesini isterdim."
Gözlerimin dolduğunu hissettiğimde elimde bir sıcaklık hissetmiştim. Elime baktığımda Lisa elimi tutmuştu. Ah kalbim...
-Merak etme Jennie. Baban seninle gurur duyuyor olmalı.
"Sanırım. Umarım öyledir."
Bana gülümsedi.
"Peki senin çocukluğun nasıl geçti Lisa?"O da aynı benim gibi biraz düşündü.
-Benim güzeldi. Serseri gibi bir çocuktum, dedi ve güldü. O gülünce bende güldüm. Onun gülüşü radyasyon gibi her yere dağılıyordu."Güzel geçmesine sevindim. Çocukluğun nasıl geçerse hayatına öyle devam edersin. Galiba."
-Galiba.
"Bendeki tek fark çok arkadaşımın olması." dedim gülümseyerek. O da gülümsedi....
Şu an sahildeki bir banka oturmuş denizi seyrediyorduk. Esiyordu. Bu da saçlarımızın karışmasını sağlıyordu. Üşüdüğüm için Lisa'ya yaklaştım. O da bana baktı.
-Üşüdün mü?
"Biraz." dediğimde o da benim yanıma yaklaştı be kolunu bana sarıp beni göğsüne doğru çekti.
-Böyle üşümezsin.Bir süre sonra önümüzden pamuk şekerci geçtiğinde hemen ona baktım. Lisa oraya baktığımı anlamış olacakki o da oraya bakmıştı.
Ayağa kalktı ve pamuk şekercinin yanına gitti. İki tane pamuk şeker alıp yanıma geldi. Birisini bana verdi. Eh yani ikisinide kendi yiyecek değil ya.
"Teşekkür ederim."
-Böyle bir tatlı insana pamuk şeker yakışırdı.
Dediği ile gülümsedim. Yanaklarım ısındı. Ne kadar güzel.-Utandın değil mi?
"Imm biraz evet."
Güldü.İkimizde pamuk şekerimizi yemeye başladık. Tadı çok güzeldi.
...
İkimizde pamuk şekerlerimizi bitirmiştik. Şimdi tekrardan birbirimize sarılmış oturuyorduk. Şu an olduğum yer o kadar güzeldiki. Hiç gitmek istemedim.
-Gitsek mi artık?
İstemesemde kafamı salladım. Ayağa kalktık. Yürümeye başlayınca Lisa elimi tuttu. Gülümsedim. Ellerinin sıcaklığı güvende hissettiriyordu.Bir süre sonra evimin önüne gelmiştik. Ayrılma vaktiydi. Ne kadar onunla ayrılmak istemesem de gitmek zorundaydı.
-Peki görüşürüz.
"Görüşürüz Lisa."Benim bile beklemediğim bir hareket yapmıştım. Ve kesinlikle o da beklemiyordu. Onu yanağından öptüm. Öpüp geri çekilince gözlerinin içine baktım. Gözlerinin içi parlıyordu. Gülümsedi. Gülümsedim.
O da benim yanağımdan öptü ve geri çekildi.
-Seni seviyorum ve iyi geceler aşkım.
"İyi geceler..." dediğimde uzaklaşmaya başladı.Orada dururken ağızımdan çıkmaya cesareti olmayan kelime çıktı.
"Aşkım."_________________
ayağımı burktum mk
bölümü ayağımın üstünde buz varken yazdım. ne kadar zorlukla yazmışım abdlanxşsmxşsmx