günayyydınn
Jennie
Koltukta oturmuş boş boş bir yerlere bakıyordum. Nasıl başlayacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu. Tanrım! Yardım edin bana!
Lisa sessizliği bozdu.
-Ne söyleyeceksin? Söyleyeceğin şeyi söyle ve git. Biraz sonra Hana gelecek. Seni burada görmesin. Görürse kötü olur.Söyledikleri şeylerden sadece 'Git' kelimesine takılmıştım. O kadar mı nefret etmişti benden?
Yutkundum."Lisa... Hangi açıdan gördün bilmiyorum ama... Yejun..."
Gözlerim dolduğundan devamını getiremedim. Derin bir nefes aldım.
"Yejun beni zorla öptü. Yemin ederim. Öyle bir
şey yapacağını bilsem onun yanından direkt kalkardım..."Sözümü kesti.
-Onun yanından kalkman için seni öpmesi mi lazımdı Jennie? Onu sevmediğimi biliyorsun. Sizi öyle yan yana oturmuş bir şekilde bile görsem kırılırdım. Ama bu farklı senin dudaklarına onun dudakları değmesi beni derinden etkiledi.Gözyaşlarım kendini çoktan ele vermişti.
"Lisa... Ben... Ben gerçekten çok özür dilerim. Aptallığım yüzümden seni üzdüm. Onun yanıma oturması ile hemen yanından kalkmalıydım. Çok özür dilerim lütfen beni affet."Önüne gidip dizlerimin üstüne çöktüm. Onun gözleri de dolmuştu. Kafamı bacaklarına yasladım.
"Lütfen.. aşkım. Sensiz uyuyamadım bile. Sana bu kadar bağlanmışken senden nasıl uzak durayım? Lütfen. Bizi harcama Lisa. Beni yalnız bırakma."
Artık o da ağlıyordu. Onun ağlamasını istemiyordum.
-Jennie...
Kafamı bacaklarından kaldırdım.
"Lisa?"
Beni ayağa kaldırdı. Kendiside ayağa kalktığında yüzüme baktı. Gözleri kızarmıştı.-Git buradan.
"Ne?"
-Düşünmek istiyorum Jennie. Lütfen git.
Duyduğum şey ile kalbim parçalandı. Bana yine 'Git' dedi."Gitmemi mi istiyorsun gerçekten?"
-Evet Jennie. Birazdan Hana gelecek.
"Peki... Sana yine yazacağım Lisa lütfen cevap ver."Bir şey demedi. Gitmek istemesemde kapıdan dışarı çıktım. Yine ağlamam şiddetlenmişti. Sahi? Bu Lisa için kaçıncı ağlayışım?
Bahçe kapısından çıkacakken karşıma çıkan kişi ile durdum. Göz göze geldiğimizde bana sinirle baktı.
-Ne işin var burada!? Burayı nereden buldun?
Hana.
"Lisa ile konuştum ve o adres attı."Üzerime doğru bir adım attı.
-Sana Lisa'dan uzak durman gerektiğini söylemiştim.
"Ondan uzak duramam Hana. Bunu kabullen."
-Lisa'yı üzmekten başka hiçbir şey yaptığın yok. Şimdi git buradan.Söyledikleri kalbime bir hançermiş gibi saplanıyordu. Söyledikleri çok ağır şeylerdi. Bir şey söyleyemeden oradan gittim. Lisa ile gittiğimiz sahile gitmeye karar verdim.
...
Bankta oturmuş denizi seyrediyordum. Deniz dalgalıydı. Dalgalar denizi daha güzel gösteriyordu. İstemsizce tekrar ağlamaya başladım. Hepsi benim hatam.
Yanıma küçük bir erkek çocuğu oturunca hemen gözyaşlarımı sildim. Bana bakıyordu. Bende ona bakıp gülümsedim.
-Merhaba, dedi küçük çocuk.
"Merhaba."
-Neden ağlıyorsun? İyi misin?
"Sevdiğim birisini üzdüm. Onun için üzgünüm."
-Yaa... Belki ona pamuk şeker alırsan mutlu olabilir. Sana almamı ister misin? Belki sende mutlu olursun. Dedi sevimlice gülümseyerek."Teşekkür ederim. Ama almana gerek yok. Sorman bile yeterli."
Gülümsedi. Daha sonra küçük çocuğu bir kadın çağırdı. Küçük çocuk bana döndü.
-Annem çağırıyor gitmem lazım. Lütfen ağlama artık. Güzel kadınlara ağlamak yakışmıyor. Bunu al.Dedi bana bir peçete uzatarak. Gülümsedim ve elinden peçeteyi aldım.
"Teşekkür ederim. Görüşürüz."
Giderken bana bakıp el salladı. Bende el sallayınca annesinin elinden tuttu ve gitmeye başladılar.Çok mutlu gözüküyorlardı. Bizde Lisa ile mutlu olabilirdik. Ben o aptallığı yapmasaydım eğer...
...
Jisoo ile evde oturmuş bir şeyler yapıyorduk. Daha doğrusu Jisoo beni bir şeyler yapmaya zorluyordu.
"Jisoo bırak beni istemiyorum bir şey yapmak."
-Jennie! Zaten tüm olayı anlatmışsın. Kesinlikle seni affedecek bana inan.
"Gerçekten mi? Beni affedecek mi Jisoo?"
-Eğer seni gerçekten seviyorsa affeder Jennie.Doğru söylüyordu. Eğer beni sevmemişse nasıl affetsin ki? Ben ona tüm doğruları söyledim. Umarım bana inanır.
Lisa'sız bir hayat geçirmek istemiyorum.
____________________
iki bin okunma 🥹💙