seelaam
kıyafetlerini medyadaki olanlardan hayal edebilrisiniz ya da kendiniz hayal edin işte neyseJennie
Elbisemi giyinmiş kendime bakıyordum. Güzel olmuş muydum? Lisa beni beğenir mi? Beğenir ya. Neden beğenmesin? Of!
-JENNIE!
Birden Jisoo'nun odaya girmesiyle yerimden sıçradım.
"YA NE BAĞIRIYORSUN GERİZEKALI!?"
-SEN NİYE BAĞIRIYORSUN!?
"Jisoo? Ne istiyorsun?"
-Çıkıcaz biraz sonra sen hala burada kendine bakıyorsun. Tamam çok güzelsin. O kadar güzelsin ki. Pamuk prenses bile seni kıskanır. Rapunzel saçlarının güzelliğini kıskanır. Kırmızı başlıklı kız rujunun kırmızılığını kıs-"Jisoo ne saçmalıyorsun?"
-Of! Seni övüyorum işte. Beğenmedin mi?
"Beğenmedim. Hadi inelim. Lisa geldi mi?"
-Hah! Sakın 'Jisoo nasılsın? Chaeyoung nasıl?' diye sorma. Anca ağzından sadece Lisa çıksın."Jisoo iyi misin?"
-Evet gayet iyiyim.
"Bana bak... Sen bana mı aşıksın?"
-Ne!? Bir kere tipim değilsin.
"Ya neymiş senin tipin?"
-Benim tipim Chaeyoung. O yüzden geri bas.Yüksek sesle kahkaha attım. Onunla böyle konuşmaya bayılıyorum.
-Of! Yeter çok güldük valla yarın ağlamazsak iyi.
"Yok yok ağlamayız. Hem sorumun cevabını alamadım?"
-Ne sorusu?
"Lisa geldi mi?"-Geldi geldi. Hadi Jennie.
Beraber aşağı indiğimizde Lisa'yı görünce nutkum tutuldu. O... O çok güzel olmuştu. Yutkundum. Tanrıya şükrediyordum onunla sevgili olduğum için...-Sonunda indiniz sevgilim, dedi Chaeyoung.
-Hep Jennie yüzünden aşkım. Aynaya bakıyor sabahtan beri. Sanki çok çirkin hanımefendi.
Chaeyoung güldü.Lisa ise bana gülümseyerek bakıyor hem de vücudumu süzüyordu. Bedenim titredi. Soğuk galiba.
-Aşkım.
"Hm?"
-Çok güzel olmuşsun.
"Sende çok güzel olmuşsun aşkım."
-Senden güzel olamam.
Diyerek dudağıma minik bir öpücük kondurdu. O sırada Jisoo'nun öğürme sesi ile oraya baktık.-Çok yapışıksınız. Hadi artık. Geç kalacağız.
...
Mezuniyetin yapılacağı mekana geldiğimizde çok kalabalıktı. Ah! Kalabalıktan nefret ediyorum. Etrafa bakındığımda bizimkilerin çoktan bir masaya oturduğunu gördüm. Yanladına gittik.
Jimin
-Ya sonunda geldiniz. Çok canım sıkıldı burada.
Hoseok
-Ya salak sabahtan beri seninle sohbet ediyorum. Niye canın sıkılıyor?
Jimin
-Sus Hoseok.
Namjoon
-Siz onları boş verin. Gelin oturun.Bizde oturduğumuzda derin bir sohbete girmeye başladık. Lisa'nın kahkahası ile o yöne baktım. Çok güzel gülüyor...
-Bak ben lisedeyken bi çocuk bana hortumla su tutmuştu. Sonra bende o hortumu o çocuğun ağzına sokmuştum. Çok sinirlenmişti ama benim cazibem sayesinde hiçbir şey yapamadı.
Diyerek kahkaha attı Jimin.Anlattığı şeye tek gülen oydu. Gülmesini kestiğinde bize baktı.
-Ya biye gülmüyorsunuz? Boşuna mı anlattım ben?
-Evet Jimin boşuna anlattın, dedi Jin.
-Tamam ben daha ağzımı açmıyorum o zaman.-Jimin? dedi Yoongi.
-Efendim.
Yoongi güldü.
-Hani ağzını açmayacaktın.Jimin kollarını birbirine bağladı.
-Bundan sonra açmayacağım. Bensiz kalın.Neden böyle bir sohbet dinledim ben? Lisa ile baş başa kalmak istiyorum.
-Şerefsiz, Lisa sessizce söylemişti ama ben yanında olduğum için duymuştum. Kime diyor? Baktığı yere baktığımda Yejun'u gördüm. Yutkundum.