34 (Final)

698 37 46
                                    

seelaam
kıyafetlerini medyadaki olanlardan hayal edebilrisiniz ya da kendiniz hayal edin işte neyse

Jennie

Elbisemi giyinmiş kendime bakıyordum. Güzel olmuş muydum? Lisa beni beğenir mi? Beğenir ya. Neden beğenmesin? Of!

-JENNIE!
Birden Jisoo'nun odaya girmesiyle yerimden sıçradım.
"YA NE BAĞIRIYORSUN GERİZEKALI!?"
-SEN NİYE BAĞIRIYORSUN!?
"Jisoo? Ne istiyorsun?"
-Çıkıcaz biraz sonra sen hala burada kendine bakıyorsun. Tamam çok güzelsin. O kadar güzelsin ki. Pamuk prenses bile seni kıskanır. Rapunzel saçlarının güzelliğini kıskanır. Kırmızı başlıklı kız rujunun kırmızılığını kıs-

"Jisoo ne saçmalıyorsun?"
-Of! Seni övüyorum işte. Beğenmedin mi?
"Beğenmedim. Hadi inelim. Lisa geldi mi?"
-Hah! Sakın 'Jisoo nasılsın? Chaeyoung nasıl?' diye sorma. Anca ağzından sadece Lisa çıksın.

"Jisoo iyi misin?"
-Evet gayet iyiyim.
"Bana bak... Sen bana mı aşıksın?"
-Ne!? Bir kere tipim değilsin.
"Ya neymiş senin tipin?"
-Benim tipim Chaeyoung. O yüzden geri bas.

Yüksek sesle kahkaha attım. Onunla böyle konuşmaya bayılıyorum.
-Of! Yeter çok güldük valla yarın ağlamazsak iyi.
"Yok yok ağlamayız. Hem sorumun cevabını alamadım?"
-Ne sorusu?
"Lisa geldi mi?"

-Geldi geldi. Hadi Jennie.
Beraber aşağı indiğimizde Lisa'yı görünce nutkum tutuldu. O... O çok güzel olmuştu. Yutkundum. Tanrıya şükrediyordum onunla sevgili olduğum için...

-Sonunda indiniz sevgilim, dedi Chaeyoung.
-Hep Jennie yüzünden aşkım. Aynaya bakıyor sabahtan beri. Sanki çok çirkin hanımefendi.
Chaeyoung güldü.

Lisa ise bana gülümseyerek bakıyor hem de vücudumu süzüyordu. Bedenim titredi. Soğuk galiba.

-Aşkım.
"Hm?"
-Çok güzel olmuşsun.
"Sende çok güzel olmuşsun aşkım."
-Senden güzel olamam.
Diyerek dudağıma minik bir öpücük kondurdu. O sırada Jisoo'nun öğürme sesi ile oraya baktık.

-Çok yapışıksınız. Hadi artık. Geç kalacağız.

...

Mezuniyetin yapılacağı mekana geldiğimizde çok kalabalıktı. Ah! Kalabalıktan nefret ediyorum. Etrafa bakındığımda bizimkilerin çoktan bir masaya oturduğunu gördüm. Yanladına gittik.

Jimin
-Ya sonunda geldiniz. Çok canım sıkıldı burada.
Hoseok
-Ya salak sabahtan beri seninle sohbet ediyorum. Niye canın sıkılıyor?
Jimin
-Sus Hoseok.
Namjoon
-Siz onları boş verin. Gelin oturun.

Bizde oturduğumuzda derin bir sohbete girmeye başladık. Lisa'nın kahkahası ile o yöne baktım. Çok güzel gülüyor...

-Bak ben lisedeyken bi çocuk bana hortumla su tutmuştu. Sonra bende o hortumu o çocuğun ağzına sokmuştum. Çok sinirlenmişti ama benim cazibem sayesinde hiçbir şey yapamadı.
Diyerek kahkaha attı Jimin.

Anlattığı şeye tek gülen oydu. Gülmesini kestiğinde bize baktı.
-Ya biye gülmüyorsunuz? Boşuna mı anlattım ben?
-Evet Jimin boşuna anlattın, dedi Jin.
-Tamam ben daha ağzımı açmıyorum o zaman.

-Jimin? dedi Yoongi.
-Efendim.
Yoongi güldü.
-Hani ağzını açmayacaktın.

Jimin kollarını birbirine bağladı.
-Bundan sonra açmayacağım. Bensiz kalın.

Neden böyle bir sohbet dinledim ben? Lisa ile baş başa kalmak istiyorum.
-Şerefsiz, Lisa sessizce söylemişti ama ben yanında olduğum için duymuştum. Kime diyor? Baktığı yere baktığımda Yejun'u gördüm. Yutkundum.

Merhaba!  | JenlisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin