xXx
Aynadaki görünüşüne baktı bir süre. Normalde nasıl gördüğüne pek önem vermezdi. En yakın arkadaşının özel gününden olsa gerek, ayna karşısında saatleri devirmişti."Nico, gecikeceksin artık, neyi bekliyorsun?"
"Çıkiyorum, çıkiyorum..."
Kol saatini de taktığında odasından çıkıp koridorda onu bekleyen ablasına baktı.
"Çok yakışıklı olmuş benim kardeşim." Sıkı bir sarılışın ardından masanın üzerindeki hediyesini de alıp gergin adımlarıyla ezberlediği sokağa yürüdü. Ayakları geri geri gidiyordu. Kendini sakinleştirmek için birkaç kez durup soluklanmalarının ardından nihayet mahallesinin meşhur lokantasına vardı. Yasemin'in ailesi de tıpkı kendi ailesi gibi nesilden nesle miras bir lokanta işletmekteydi.
Tabelada yazan kocaman 'İnci' yazısına baktı. Lokantanın isminin neden bu olduğunu hep merak ederdi. Bir gün Yasemin'e soracaktı bunu.
Kapıyı araladığında çalan zil yüzünden içerideki tüm yüzler kendine çevrildi. Stresle geri adımlayacaktı ki Yasemin onu fark eder etmez hemen yanına koştu.
"Nico! Geldin sonunda." Nico Yasemin'i baştan aşağıya süzdü. Gerçekten de tam bir peri kızı kadar hoş görünüyordu. Sadece rahatsız olduğu bir yanı vardı. Kendisine bakan kara gözler hatırlamak istemediği kişiyi burnunun dibine sokmuş gibi hissettiriyordu. Abisine bu kadar benziyor olması hala tuhaf geliyordu...
Yasemin Nico'nun elindeki hediyeyi görünce heyecanla kaldırdı.
"Nico, hiç gereği yoktu. Hem sen bunu nereden buldun? Bu plak hiçbir yerde yoktu."
"Yunanistan'daki arakadaslarimdan istedim. Beatles hayrani oldugunu biliyordim."
Yasemin sevinçle kollarını Nico'ya dolayıp sıkıca sarıldı.
"Yasemin!"
Yasemin abisinin öfkeli sesini işittiğinde başını utançla eğip kollarını Nico'dan ayırdı. Keşke abisini buradan çıkarabilecek bir güç olsaydı.
"Sorun degil," dedi Nico, Yasemin'i anlarcasına. Aslında bir kızla erkeğin arkadaş olması bu mahalleye neden hala tuhaf geliyordu anlayamıyordu ama Yasemin için bunu anlamaya çalışacaktı.
İçeri girer girmez diğer kızlar da yanına gelip onunla sohbet etmeye çalıştı. Neye uğradığını şaşırırken sırtına dikilmiş bir grup gözden habersizdi.
"Ne buluyorlar şunda hiç anlamıyorum." dedi Murat, masadaki çerezlerden bir avuç alıp ağzına götürürken. "Hayır yani, bir yumrukta deviririm. Şuna bak incecik kolları."
Atalay gözlerini hemen incecik kolların sahibine çevirdi.
"Tamam şimdi, sarışın falan. Bi de gözleri renkli tabii. Yüzü de hoş Allah var. Burnu da pek hokkaymış."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yürekten Çağırma Beni B×B
Romance1974 Türkiye'sinde Yunan bir aile olarak yaşamak çok zordu. Özellikle, kendilerinden nefret eden komşuları ve fanatik abisi arasında kalan Nico için hayat en zor seviyeye ulaşmıştı. Bunca nefretin içinde, naif bir duygu olan aşk hayat bulabilir miyd...