xXx
"Mırıldan bakayım ödevini." dedi keyifli sesiyle.
Parmaklarını kullanamadığı için ezberindeki notaları Deniz'e söylemesi gerekiyordu. Bu parlak fikir Deniz için inanılmaz bir eğlence olsa da Nico sesini kullanırken büyük bir utanç içerisine düşmüştü.
"Yapamiyorum."
"Duyamıyorum sesini." isyanlarını görmezden gelip mırıldanmasını bekliyordu.
"Sesim cikmiyor." kendini zorlayarak birkaç kez öksürdü.
"Yalan söylemek sana hiç yakışmıyor." Nico yüzünü asarak ağzını hafifçe aralayıp mırıldanmaya başladı.
"Duyamıyorum hala." Nico sınırlarını zorlayan adama anlık bir öfkeyle dönerken sesini yükseltip telaffuzunu daha da belirginleştirmişti.
Deniz, duyduğu sesle mest oluşunu göstermekten çekinmiyordu bile. Parmağını masaya vurup ufak bir ritimle eşlik etti. Nico nihayet nota kağıdının sonuna ulaştığında derin bir nefes aldı.
"Böyle ufak alıştırmalar sayesinde iyileşince daha hızlı çalışacaksın notalara. Şimdilik biraz ara verelim."
Deniz, daha önce Nico'nun annesinin masaya bıraktığı limonata bardaklarını yaklaştırdı. Soğuk limonata sıcak yaz günlerinde ferahlamak için vazgeçilmezleriydi. Gözlerini Nico'ya sabitleyerek bardağını dikti.
"Kendini eve kapatmak seni iyileştirmeyecek biliyorsun değil mi?"
Nico kafasını eğerek bardağının içindeki pipetle oynadı. "Simdilik cikabilecegimi dusünmüyorum."
"Tek başına çık demiyorum, eğer kabul edersen sana eşlik etmeyi çok isterim." dedi Deniz. Nico'nun o geceden dolayı dışarıya çıkmaya çekindiğini anlamıştı.
"Zaten zamanini cok fazla aliyorum bir de bununla yoramam seni."
Deniz kaşlarını çatarak elindeki bardağı masaya bıraktı. "Ben tüm zamanımı almanı istiyorken hala nasıl bu cümleleri kurabiliyorsun? Unutma ben sadece hocan değilim."
Nico Deniz'in itirafını hatırladığında utançla bakışlarını kaçırdı. O kadar çok şey yaşanmıştı ki bu ayrıntıyı sürekli unutuyordu.
"Yarın seni güzel bir tatlıcıya götürüyorum o zaman."
"Biz de tatli yapiyoruz." dedi Nico tek kaşını kaldırarak.
"Bu seferlik başka bir dükkana kazandıracağız. Hep aynı mekan olmaz." Deniz gözünü kırpıp genişçe gülümsedi.
Nico, gülümseyişine samimiyetle karşılık verdi. Son birkaç günde iyi hissettirmek için elinden geleni, hatta daha fazlasını yapıyordu.
Yine müzik tarihiyle ilgili derin bir konuşmaya girmişlerken bahçenin kapısından giren vücutla bulunduğu yerde kalakaldı.Yasemin kararlı adımlarıyla evlerine doğru geliyordu.
Tıpkı abisi gibi deli bakan kara gözler üzerine çevrilince Nico hafif bir baş selamı verdi.Ona yedi yabancıymış gibi davranmak kendisini de üzüyordu elbet. Yine de aldığı karardan dönmeyecekti. Beklediğinin aksine Yasemin ona ulaşmaya çalışmadan direkt kafenin iç kısmına ilerlemişti. Nico sandalyesini biraz geriye iterek içeride ne karıştırdığına baktı çaktırmadan. Yasemin hararetli bir şekilde annesine ve ablasına bir şeyler anlatıyordu.
Bu mesafeden ne konuştuklarını anlamak zordu. Konuşmaları sonlandığında Yasemin tekrar kendisine ufak bir bakış atıp beklemeden gitti.
"Atalay'ın kardeşi mi?" Nico şaşkınlıkla Deniz'e döndü.
![](https://img.wattpad.com/cover/324264783-288-k859772.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yürekten Çağırma Beni B×B
Romance1974 Türkiye'sinde Yunan bir aile olarak yaşamak çok zordu. Özellikle, kendilerinden nefret eden komşuları ve fanatik abisi arasında kalan Nico için hayat en zor seviyeye ulaşmıştı. Bunca nefretin içinde, naif bir duygu olan aşk hayat bulabilir miyd...