1974 Türkiye'sinde Yunan bir aile olarak yaşamak çok zordu.
Özellikle, kendilerinden nefret eden komşuları ve fanatik abisi arasında kalan Nico için hayat en zor seviyeye ulaşmıştı.
Bunca nefretin içinde, naif bir duygu olan aşk hayat bulabilir miyd...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
xXx
"Abi! Nerdesin?!" Nico caminin girişinde telaşla ağabeyine bağırdı. Bir yandan da sokağın başından ellerinde sopalarla azman sürüsü gibi kendilerine koşarak gelen mahalleliye bakıyordu.
Hızlı düşünerek caminin kapısını kapattı. Kapının girişinde, ayakkabıların konulduğu tahta raflardan birini çıkarıp demir kapı sürgüsünün arasına yerleştirdi. Bu onları az da olsa oyalardı.
Tam içeriye dalıyordu ki vicdanının sesine göz yumamadığı için ayakkabılarını çıkarıp eline aldı ve hızla camide koşturmaya başladı.
Abdesthaneye baktı önce, ardından daha önceleri mahalleliyle geldiğinde imamın konuşma yaptığı kürsüye baktı zıplayarak. Dimitri burada da sızmamıştı demek.
Kulaklarına ekolu ağlama sesi iliştiğinde yerine çivilendi. Ağabeyi hala minaredeydi! Dimitri'den daha salak birisi varsa o da sarhoş Dimitri'ydi.
"Ben yetişene kadar minareden düşer o aptal!"
Elindeki ayakkabılarla caminin arka kapısından çıkıp hızla dar minarenin merdivenlerini çıktı. Dimitri hayatta bu kadar merdiveni çıkmazdı. Demek ki Nico'nun bilmediği ciddi bir mesele dönüyor olmalıydı.
Her katta durup boş olan balkonlara bakınca daha da geriliyordu. Sonunda en tepeye ulaştığında korkarak balkonun kapısını araladı.
Ağabeyi tam karşısında, dar balkonda bir elinde mikrofon diğer elinde içki şişesiyle ağlıyordu.
Dimitri içmek için mikrofonu ağzına götürdüğünde büyük bir ses patlaması yaşandı.
"Abi, hadi kalk gidelim. Tüm mahalle seni dövmek için toplandı resmen. Neden kendine bunu yapıyorsun?! Bir kere de rahat dursan olmaz mı?!"
"Bırak Nico, hiçbir yere gelmiyorum." Burnunu gürültülü şekilde çekti. "Kimse de dövemez beni artık!" Şaşırarak abisine baktı. Bilmediği bir süper güç edinmemişse bugün Atalay'ın tayfasından güzel bir dayak yiyeceklerdi. Fakat abisi hiçbir şey umurunda değilmiş gibi içkisini yudumlamaya devam etti.
"Tutma beni Nico!" Dimitri elindeki şişeyi ve mikrofonu yere bırakıp aniden tek bacağını minareden sarkıttı. Göbeğiyle bi hayli zor olmuştu tabi bu eylem.
"ABİ!" diye çığlık attı Nico, "Ne yapıyorsun? Delirdin mi sen?!"
"Yaşamak istemiyorum artık Nico! Beni vazgeçirmeye çalışma."
"Abi, nereden çıktı bu şimdi? Kafayı mı yedin?!" Nico temkinli adımlarla Dimitri'ye yaklaştı. Bunu gören Dimitri kendini biraz daha sarkıttı.