5

116 20 22
                                    

Chan acı bir tebessümle karşısındaki çifte bakmıştı.
"Hayır, tanıştırmamıştın."

"O zaman tanıştırayım, bu Lee Minho, sevgilim. Minho, bu da Chan çocukluk arkadaşım."

"Arkadaşım." Bang Chan, Kim Seungmin için her zaman sadece bir arkadaş olmuştu.

Chan karşısındaki çifti tebrik ederek okulun arka bahçesine çevirmişti adımlarını. Yaklaşık bir aydır içmediği o zehiri tekrar çıkartmıştı cebinden.

Kalbini tüketen Kim Seungmin'di, ciğerlerini tüketende iki parmağının arasındaki o zehir. İkisi de tek kişiye bağlıydı aslında ancak Chan hep kendini suçlamıştı.

Sevdiğinin kokusunu hapsetmek istercesine, elindeki zehirin dumanını hapsediyordu ciğerlerine.

"Yine, umutlanıp yerle bir oldum mk belki dedim düzelir yok ya asla karşılığı yok bu hislerimin."

Omzuna dokunan el ile Chan irkilmişti.
"Sende mi?" Chan, sincabı andıran çocuğun kırgın gözlerini görünce anlamıştı kaderlerinin aynı olduğunu.

"Ne bende mi?"
"Sende sevdiği tarafından tüketilenlerdensin."

Chan sırıttı. "Ta kendisiyim. Adın ne? Seni buralarda hiç görmemiştim."

"Han Jisung, Lee Minho'nun eski sevgilisiyim."

Chan'ın bitkin gözleri şaşkınlıkla açılmıştı. "Ne?"

"Duydun. Lee Minho tarafından terk edilen, aslında aldatıldığını öğrenen o kişiyim."

Chan ne teselli edebildi ne de bir şey diyebildi, öylece bakıyordu karşısındaki çocuğa.

"Peki sen?"
"Ben ne?"
"Adın?"
"Bang chan."
"Ah sen şu şeysin Mavi."

Chan karşısındaki çocuğu onayladığında, büyük bir sessizlik oluşmuştu aralarında. İkiside içindekileri dökmek istiyordu ama yapamıyordu. İçlerinde kilit olmuştu düşündükleri herşey.

Bir süre sonra Chan kollarını açtı, sarılmasını bekledi küçük bedenin. Jisung, bunu bekliyormuş gibi kendisinden büyük olduğunu düşündüğü adama sarıldı.

Jisung hıçkırdığında anlamıştı Chan, yine çok seven kaybetmişti. En çok değer verenin onuru kırılmış, güveni ve herşeyi bir kenara atılmıştı.

İkili dakikalarca sarılmıştı o boş bahçede. Chan kollarında ağlayan küçüğünü teselli etmeye çalışıyordu çünkü kendisinin ağlamaya mecali bile kalmamıştı.

"Hala umut veriyor ve ben aptal gibi kanıyorum. Bitiremiyorum içimde, çıkmıyor lanet olası kafamdan."

Sessizce dinledi büyük olan, biliyordu kendisininde aynı hata çizgisinde ilerlediğini.

"Üzgünüm, o şerefsiz adına."

"Üzülme, sen kendine bak asıl. Zar zor gülümsüyorsun, ağlamaya halin bile kalmamış. Kim tüketti seni bu kadar?"

"Onun demesiyle çocukluk arkadaşım. Onu ortaokuldan beri seviyorum ama ne yazık ki kendisi ne yapsam arkadaşça anlıyor."

"Yani, bir köre aşıksın."

Chan gülmüştü, kollarından ayrılan çocuğa karşı. "Öyle de denebilir tabii."

Jisung karşısındaki büyüğünü inceledi bir süre.

"Çökmüşsün."



Ayıp etmişim
Kayıp etmişim
Her güzel şeyi kırıp dökmüşüm
Ben çökmüşüm
Ben çökmüşüm.🙃

Bu hikayede yanan Chan ve Jisung oldu.

Friends°•○Chanmin..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin