AŞK-I İLÂHÎ

Bölüm 17

ZOR GÜNLERDEN GEÇECEKSİN...

Gökyüzüne bakınca rahatlarım. Sanki kısa bir anlığına başka bir dünyaya intikal etmişim gibi gelir. Güneşin, ayın, yıldızların ayrı ayrı güzellikleri var. Yağmurun toprağa düştüğü anda ki yayılan o hoş kokusu sarar içimi. Her zaman güneşin aydınlığını beklememeliyim. Bazen gecenin karanlığında ay düşecektir payıma. Bazen aydan bile mahrum kalabilirim. Kendimi bu çetin güne hazırlamalıyım. Bir nur olmalı. Yolumu, yönümü, ve beni aydınlatacak bir nur. Kimsenin kimseyi görmeyeceği, annenin evladından kaçacağı o çetin günde yolumu aydınlatacak bir nur...

İşte o nur Muhammed-i nurdur. Varlığıyla karanlığımızı aydınlığa çeviren bir nurdur O [s.a.v]. Aşk aleminin gül bahçesidir O. Varlığıyla alemi şereflendirendir O. Bir bakışıyla kalpleri titreten ve bir tebessümüyle yüreklere huzur veren kutlu Nebi'dir O...

İki çeşit insan vardır. Biri sana zehir olur, diğeri panzehir...

Sen hayatına hep panzehir olanları al. Unutma ki hayatına aldığın insanlar hayatını şekillendirir. Bu hususta Peygamber Efendimiz [s.a.v] şöyle buyuruyor:

''Kişi dostunun dini üzeredir. Öyleyse her biriniz, kiminle dostluk kuracağına dikkat etsin.''

Önce kendine, sonra dostuna dikkat et. Ve bu dünyada hep iyi kalabilenlerden ol. İnsanlar çağı bahane eder, dönemin zorluğunu bahane eder. Sen bahane edenlerden olma. Kendi destanını yazmak için mücadele et. Herkesleşmeden yaşa bu hayatı. Özgün ol. İnsan özgünlüğüyle güzeldir. Başkalarının hayatlarını yaşamaya çalışmak acizlikten başka bir şey değildir. Allah herkese bir ömür vermiştir. Sen o ömrü Allah namına dolu dolu yaşayanlardan ol. Bu dünya bir rüya gibidir. Çok kısadır ancak bizlere çok uzun gibi gelir. Bu dünya çile yeridir unutma. Hüznün her zaman mutluluğundan daha fazla olacak. Bu dünya hayatını iyi kavra ve kendini ona göre hazırla. İmtihan üzerine kurulu bu dünyada hep mutlu olmayı bekleme. Zor günlerden geçeceksin. Bazen sabah olmayacakmış gibi gelecek. Endişe etme! Geceye hükmeden Allah, sana da yardım edecek. Sadece O'na güven...

Asla insanların hakkında söylediklerine aldanma. Sen yürüdüğün yoldan emin olduktan sonra, bırak konuşsunlar. Sen yürümeye devam et. El alem konuşmakla meşhurdur, sen ise başarmakla...

İnsan güzelliği ile değil, karakteri ile değer kazanır. Güzellik Allah'ın lûtfettiği bir şeydir. Ancak karakter, insanın kendi kendini şekillendirdiği bir olgunluk seviyesidir. Allah ise insanın güzelliğine bakmaz, takvâsına bakar. Ömür verdiği insanın rızasına ne kadar uygun yaşadığına bakar. Sen sakın insanlara güzel olduğu için değer verenlerden olma!

Yaşanmışlıkları vardır her insanın. Yeri geldiği zamana bocaladığı, yeri geldiği zaman düştüğü ama her defasında kalktığı yaşanmışlıkları. Ne kadar bocalarsan bocala, ne kadar düşersen düş, elinden tutup kaldıran var. Ve o elinden tutup kaldıranın Allah olduğunu hiçbir zaman unutma! Sakın özgürlüğü başka yerlerde arama! Allah'a teslim olabilen bir kalp ancak özgür olabilir. Unutma! Özgürlük sadece Allah iledir azîzim...