sevgiline bir öpücük yok mu?-17

70 8 0
                                    

hyunsung yazacagim bu bölümde çünkü why not?
Neyse bebişler iyi okumalar💋✊️🧚‍♂️🫂
_______

Hyunsung ikilisi----


Changbin hyung'un kocamı buldum mesajları yüzünden kafamı, Hyunjin'in boynundan kaldırmak zorunda kalmıştım. Son mesajlar ile telefonumu kapatıp bir köşeye telefonumu fırlattım tekrar, Hyunjin'ime döndüm hala gözleri kapalıydı uyurken minicik bir şey gibi. Öyle yüzüne bakmaya başladım minik bir tebessüm ile izliyordum saç tutamlarını elimle yüzünden çekip arkaya attım. Yüzü tamamen belli oldu eğilip yanağına dudaklarımı dokundurdum bir kaç, mırıltı çıkartıp ellerini benim belime yerleştirip kendine çekti gülümseyip kafamı boynuna tekrar yerleştirdim. Hyunjin'in güldüğünü hissetim hafif kafamı kaldırıp Hyunjin'e baktım.

"Uyumuyormuydun?"

"Hıhı"

Kaşlarımı çatıp baktım.

"O zaman dediklerimide duydun?"

"Ettiğin küfürleri bile duydum"

"Yuh ama o kadarda uyuma takliti olmaz ya"

"Orta okulda drama dersinde birinci seçilmiştim"

"Belli belli"

Kafamı boynundan kaldırdım ikimizde göz göze geldik o hala gülümser haldeydi.

"Sevgiline bir öpücük yokmu?"

Kafamı, olumlu anlamda sallayıp Hyunjin'in çenesini tuttum. Sonrasında zaten dudaklarımız birleşmişti bir kaç dakika öyle öptük birbirimizi nefessiz kaldığımızı hissettiğimizde ayrıldık. Bacaklarının üstünden inip Hyunjin'e baktım biraz bacaklarını ovup o da yerinden kalktı.

"Hmm hadi gel sana odamı göstereyim"

Sesimdeki heycanı duyunca mutlu olmuştu.

"Çok merak ettim doğrusu hadi götür beni odana"

Elinden tutup beyaz kapılı odama ilerledik kapımın siyah kulbunu indirdim açılan kapı ile tek elimle 'önden buyrun' işareti yapıp, elini bıraktım. Odama hayranlıkla baktı gözleri odamın her köşesinde geziyordu her yerde eşya görebilirdiniz ama hepsi düzenliydi daha dün topladım çünkü. Yatağımdaki peluşlara baktı bir kaç tane vardı zaten peluşlarımın yanına ilerledi bir tanesini eline alıp inceledi. Sonra bana döndürüp elindeki sincap peluşu oynattı.

"Merhaba! Ben sincap Han!"

Sesini bilerek inceltiyordu peluşu oynatması ikimizde güldürmüştü, tekrar peluşla konuşmaya devam etti.

"Seni seviyirum."

"Hayır olmaz sen gerçek Jisungum değilsin"

Ayağa kalkıp peluşu yastığa bıraktı, odamı hayranlıkla göz gezdiriyordu aslında sade bir tasarımı vardı sadece çok fazla dekorda bulundum. Hyunjin'in her bir köşesini incelemesi hoşuma gitmişti gözleri elektronik gitar koleksiyonuma kaydı, yavaşça yaklaşıp heycanla bakındı alev ve siyah renkleri olan gitarımın tellerine ellerini sürdü. Yanına yaklaşıp yavaşça parmağını çektim gitar teli elini acıta bilirdi. Bana sorgular şekilde bakınca ne demek istediğini anladım.

"Parmağın acır, bak bununla çala bilirsin böyle elin ağrımaz"

Elime ona uzattığım üçgen şeklindeki cismi alıp tellere vurdu akortları düzgün bıraktığım için, ses kötü çıkmıyordu. Uzun sapı kavrayıp astığım yerden aldı kucağına alıp bir kaç melodi üstünde oyalandı, bende tam arkasına olmayacak şekilde yanına oturdum.

"Çalmayı biliyormusun?"

"Hm..eskiden akustik gitar çalıyordum bir kaç şey biliyorum"

"Akustik demek ki ben ikiside çalabiliyorum"

"Waow cidden mi? bana bir kaç nota öğretsene Ji"

"Tabikii Jinnie"

Sevgilisinin yanağına ilk önce dudaklarını bastırmış sonra Hyunjin'in ellerini kavrayıp tellerin üstünde konumlandırdı. Bir kaç tele vurararak noktaların nasıl çalındığını anlatıyordu, çenesini Hyunjin'in beyaz boynuna yerleştirip akortların nasıl ayarlandığı anlattı. Tabi Hyunjin pek dikkatini veremiyordu Jisung'un ondan bir kaç santim kısa ama aşırı kemikli olan eli ve boynuna değen sıcak nefes, dikkatini dağıtıyor.

"Anladın mı gelinciğim?"

Hyunjin odanlanamayıp yarı yarıya anlasa bile kafasını aşağı yukarı salladı, Jisung'un yüzünde bir gülümseme oluştu ardından sevgilisinin boynuna dudaklarını değdir.

"Aferin benim sevgilime~"

Hyunjin'in boynuna değen dudaklar ile huylanıp kıkırdadı, Jisung Hyunjin'in kucağındaki gitarı alıp yerine astı. Hyunjin sevgilisini izlemeye koyuldu sevgilisi onun yanına gelip beline sarılarak onunla beraber çift kişilik yatağa uzandırdı. Jisung kafasını Hyunjin'in göğsüne yerleştirmiş sakin ama biraz düzensiz atan kalbi dinlemeye koyulmuştu. Hyunjin ise üstündeki bedenin saçlarını okşuyordu, Jisung mutlu olduğu için bir kaç kez kafasını sevgilisinin göğsünde iki üç kere sürtünce. Hyunjin'in minik kahkahası duyuldu odada ardından Jisung'un Jisung'un kedi gibi davranışları ikisinide güldürmüştü.

"İlgi istiyor yoksa sincap?"

"Hıhı"

Tekrar gülümsemesine sebep olan mırıltı ile üstündeki beden'in ince belini tek eliyle kavrayıp diğer elinin desteği ile doğrulmayı başardı. Artık Jisung'un kafası Hyunjin'in boynunda yer etmişti Hyunjin arada Jisung'un saçlarını okşuyor bazen ipeksi boyası azda olsa akmaya başlayan saçlara dudaklarını değdiriyor. Jisung yaban mersini kokusunu arada içine çekiyordu, Jisung bu andan olabildiğince mutluydu şuan biri Jisung'a dokunsa ağlayabilirdi o kadar yumuşak hissediyordu Hyunjin'in dokunuşları arasında. Gözlerini kapadı uyumayacaktı sadece huzurlu hissediyordu sırtında gezen eller gözlerinin dolmasına sebebiyet verdi. Eller sırtından çekilince göz yaşları sadece gözlerinde tutmayı başardı Hyunjin'in sevgisi arasında kötü anılar gezemezdi, mutlu anılarla gecenin en derinlerine karışmak istiyordu.

Bu bölümü kendim yazdım knkma yazdiracaktim ama olmaz dedim okuyucularim benim yazımı seviyor o yüzden yazdırmadım ehehehe
Neyse bu arada yazarınız aşırı yoğun aşırı yorgun aslında bölmü sabah dörtde kalkıp yazdım daha yeni yayınlaya bilme şansım oldum arada sizide bölümsüz bırakmamaya çalışacağım tamamen ara vermemeye karar verdim tekrar yeni bir bölümde belki bir hafta belki iki hafta sonra görüşme dileği ile

Hyunsungla kalın

Mutlu kalın^^

Love me /Hyunsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin