Gülhan'la vedalaştıktan sonra, Sarahan dedenin yanına çıkıp görevin sonlandığını belirttim. Benim en büyük kazancım sevdiklerimi ve kaybettiklerimi son kez görmek oldu. Kulübeden çıktıktan sonra, ormanın sessizliğine kendimi bırakıp evin yolunu tuttum. Göleti görmek için gelmiş olduğum kasabada bile gölete yakından bakma fırsatım olmadı. Uzaktan gölete de bakmıştım.
***
Eve yaklaştığımda annemle , Gülhanın annesini görmüştüm .
Öylece yumruğunu sıkmış ağlıyordu. Yanlarına yaklaşmıştım, annem bir korkuyla koşarak yanıma gelip sarılmıştı. "Neredeydin 1 gündür? Seni bulamayınca çok korktuk." dedi.Demek sadece 1 gün olmuştu.
Ben düşünmeye devam ederken, annem tekrar konuştu.
"Gülhan çıktı... Alyanın'ın yanında git bak."Hala Gülhan'ın yaşadığına inanarak bütün umudumla Alya teyzenin yanına gitmiştim, yanında da kefenle sarılmış Gülhan...
Günler sonra Gülhan çıkmıştı, beni en mutlu eden şey belki de bir mezarının olabilecek olmasıydı. Özlediğimizde Gülhan'ın yanına gidebilecektik, belki de hissederdi bizi yanına gidince. Çok isterdim Gülhan'a o gün şaka yapmamayı, "gelemiyorum uçak arızalandı" dememeyi
ne kadar da üzülmüştür değilmi?
bilseydi geleceğimi çok mutlu olurdu...***
Ne bastırırdı bu acıyı ?
Son kez gülhanın cansız bedenini görmüştüm.
Buz kesilmiş yüzüne dokundum.
Kulağına eğilerek
" ben görevimi yerine getirdim ruhun rahat uyusun" son sözlerimi söyleyerek oradan hızlıca uzaklaşmıştım , henüz kabul edilen bir kayıp değildi , daha sonra çıkacaktı bunun acısı biliyorum .
Daha sonra özleyecek , belkide sesini bile, en ufak ayrıntılarını unutmak istemeyecek ama unutacaktım.Bir yerde ansızın aklıma gelecek, yada bir sokakta yürürken birini ona benzetecek saatlerce ağlayacaktım .
Her yerde bir süre o olacaktı ama zamanın iyileştirmediği bişey yoktu eminim .
***
Ölüm, hayatın kaçınılmaz bir gerçeği ve sevdiklerimizi kaybetmek acı verici bir deneyim olabilir.Özlemek, sevgi ve bağlılıkla dolu olan insanların ardından duyduğumuz derin bir "yoksunluk" duygusudur.
Ölen bir insanı özlemek, onunla geçirdiğimiz anıları hatırlamak, onu düşünmek ve onun yokluğunda duyduğumuz boşluğu hissetmek demektir.
Bu duygu, zamanla hafifleyebilir, ancak sevdiğimiz birini kaybettiğimizde ömür boyu sürebilir.
Ölen insanı özlemek, onun hatırasını yaşatmak ve onun bize öğrettiklerini unutmamak anlamına da gelir.
Özlemek, sevdiklerimizi kaybetmenin bir parçasıdır, ancak onların hatıralarını canlı tutarak ve onları kalbimizde yaşatarak bu özlemi hafifletebiliriz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARAHAN
Short Story"Kayıplar, yüreğimizi sarsar ama aynı zamanda içimizde yeni umutlar da yeşertir."