Üç

26.3K 1.5K 231
                                    

Yarabandı sevdiğin için kendini kesmemelisin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yarabandı sevdiğin için
kendini kesmemelisin.

🩹🩹🩹

"Benim saçlarım lanetli değilmiş. Benim saçlarım annemden bir hediyeymiş."

Kendimi toparlayarak, anın etkisinden uzaklaştım. Arkamı dönerek çişimi daha fazla tutamayacağımı anladığımdan lavaboya doğru koşarak gittim.

İşimi hallettikten sonra aynaya döndüm. Annemin resmi duvarda asılı olduğuna göre onu çok seviyor olmamalılardı.

Turuncu saçlarıma gülümsedim.

Acaba annemin adı neydi? Bunu bilmemek beni her ne kadar üzsende, öğrenirdim er ya da geç. Gerçekten annem vefat mı etmişti?

Onu görmeyi çok isterdim. Kanlı, canlı karşımda görmeyi.

Derin bir nefes alarak yüzümü yıkadım. Kurulayıp, lavabodan çıktım. Karnım ağrıyordu. Genelde üşüttüğüm zaman böyle olurdu.

Halsizliğim gitmiş olsa da, karnımın ağrısı beni salmıyordu. Hem acıkmıştım da.

Rüzgar'ı bulup ona mutfağı kullanıp kullanamayacağımı soracaktım. Koridoru geçerken, gözüm tekrar resme takıldı ve tekrar gülümsedim.

Annem beni sever miydi? Ne zaman vefat etmişti ki?

Derin bir nefes alıp yüzümdeki gülümsemeyi yok ettim. Yavaş adımlarla merdivenlerden inmeye başladım. Mutfak ne taraftaydı? Burası da bayağı büyüktü.

Salon olan yere gittim. Rüzgar'ı orada bulabilir miydim ki?

Gri koltuklarda gördüğüm iki yüzse görmek istediğim kişi değildi.

Gözleri ilk bana çarpan Erkin olmuştu. Barış'ın da bakışları bana kaydığında ona hiç bakmamaya çalıştım.

Erkin, 'ne derdin var?' der gibi kaşını kaldırmıştı.

Dudaklarımı aralayarak konuşmaya başladım. "Rüzgar nerede?"

"Sana ne Rüzgardan?" diyen Barışla dişlerimi sıktım.

"Bir şey soracağım ona sadece."

Kaşlarını kaldırdı. "Bize sor."

Kafamı duvara sürsem, kıvılcım çıkaracak kadar sinirliydim. Olduğum yerde kriz geçiriyordum. Tırnaklarımı elletime batırdım.

Erkin'e döndüğümde o bakışlarını ikisi de sargılı dizime indirmişti.

"Dizine ne oldu?"

Barış da bakışlarını dizime indirmişti. Aşırı öfkeli olan bakışları hafiften düzelse ve yerini meraka bıraksa da ben hâlâ gergindim.

"Bana Rüzgar'ın yerini söyleyecek misiniz, söylemeyecek misiniz?"

Erkin konuştu bu sefer. "Rüzgar'a sorup bize soramayacağın ne var? Sorsana işte."

Seren ¦ Gerçek AileHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin