2.5

10K 809 271
                                        

"N'aber?"

Bakışlarımı yanımda dikilen alfaya çevirdiğim sırada bir koruma misali iki yanıma oturmuş olan Namjoon ve Yoongi ayaklandı. Bu yüzden hemen dikkatimi yarış pistinde çevirdim yeniden.

Jungkook gruptaki mesajlar dışında da onlara bir şeyler demiş olmalıydı ki beni koruma işini çok ciddiye alıyorlardı. Ben onlar kadar takılmıyordum doğrusu. Bana laf atan herhangi bir kişiye cevap vermediğim sürece bir şey olmaz diye düşünüyordum. Yine de yabancı olduğum bu ortamda önlem almakta fayda vardı tabii.

Çoktan motorlarına binmiş olan yarışmacılar gaza basarak sesler çıkarırken çıkan her sesle izleyicilerin çığlıkları birbirine karışıyordu. Oldukça yakından izliyorduk. O kadar ki, Jungkook'a seslenirsem beni duymak ihtimali vardı.

Onları yönlendirmek için elinde küçük bir tabancayla piste ilerleyen omegayı gördüm. Kot bir şort ve beyaz bir crop giymişti, kırmızı saçları bukleler halindeydi ve o kadar güzeldi ki... Kıskançlıktan ölecek gibi hissettim.

Acaba sarılırken yeterince koku bırakabilmiş miydim?

Tabancanın ateş edilmesiyle yarış başladığında aynı anda esen rüzgarla saçlarım dağıldı. Buraya gelirken ne giydiğime hiç dikkat etmemiştim. Gri bir eşofman ve beyaz bir tişört giyiyordum. Odaklandığım şey babama fark ettirmeden kaçabilmekti daha çok.

Neyse ki şimdi buradaydım ve son hızla yarışan ruh eşimi izleyebiliyordum.

Ellerimi yanaklarıma koyarak yerinden çıkacak gibi atan kalbimi dinlemeyi bıraktım. Yoongi'nin yanında oturan Jimin uzanıp elimi tuttuğunda bir anlığına ona bakıp gülümsemeye zorladım kendimi. İtiraf etmek gerekirse endişe etmeden duramıyordum.

Buradaki kimse sakin, sessiz insanlar gibi görünmüyordu ve dahası, diğer yarışçılar da neredeyse Jungkook kadar iri insanlardı. Bir kavga çıkması ihtimalinde burayı nasıl savaş alanına çevireceklerini düşünmemek elde değildi.

Sunucu yarışmacılar hakkında bilgiler verirken Jungkook'un ikinci sırada yer aldığını söyledi. Ne zaman önümüzden geçseler alfa kısa bir anlığına kafasını çevirip doğrudan bizim bulunduğumuz yere bakıyordu kontrol etmek ister gibi.

Ayağımı sallayarak son tur için önümüzden geçişlerine odaklandım. Birinciyle aralarında neredeyse santimler vardı. O kadar hızlı gidiyorlardı ki neredeyse takip edemeyecektim onları.

Arkamızdan gelen tezahürat sesleri, ıslıklar ve çığlıklar birbirine karışıyor, bitiş çizgisine yaklaştıkları her saniye gerginliğim artıyordu.

Herkesle beraber ben de ayağa kalktım. Son virajda Jungkook o kadar hızlı bir hamle yaptı ki araya fark koyarak öne geçti. Sevinçle kollarımı kaldırdım ve "Kookie~" diye bağırdım.

Bitiş cizgisinden geçtiği an herkes büyük bir coşkuyla bağırmaya başladı. Ben de onlara eşlik ettim. Motorundan inen Jungkook kaskını çıkardığında tıpkı Hoseok'un dediği gibi terli saçları dağıldı. Onları parmaklarıyla geriye doğru yönlendirirken nefesimin kesildiğini hissettim. Bir yerlerim sızladı ve o yerler hiç de hoş yerler değildi.

Onun için tezahürat yapanlara el sallayıp teşekkür edişini izledim. Arkasında kalmış olan diğer yarışmacılar ona nefretle bakıyordu.

"Üst üste dördüncü yıl! Bu yıl da Jeon Jungkook şampiyon!"

Gülümseyerek tam önümüzde duran alfayı izledim. Tehlikeli dahi olsa başardığı her şey için gurur duyuyordum onunla. Tutkularının peşinden gitmeyi seviyordu. Çok çalışmak onun için hiç sorun değildi ve gerçekten sevdiği bir iş için yapmayacağı şey de yoktu.

leaving tonight ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin