beş

624 87 63
                                    

minyoongi:
neredesin

jiminpark:
burda da mı rahat vermeyeceksin
nasıl buldun burayı da

minyoongi:
seni almaya geleceğim
neredesin jimin

jiminpark:
delirdin herhalde yoongi
git başımdan

minyoongi:
bulmam zor olmaz jimin
ben zorlamadan söyle
neredesin

jiminpark:
sen diyorsun ki beni buradan da engelle

minyoongi:
istediğini yap
ama bana nerede olduğunu söyle

jiminpark:
artık oradan değilim

minyoongi:
neredesin şimdi

jiminpark:
evimdeyim yoongi
evimde
tamam mı
oldu mu
ev kelimesini de açmamı ister misin
ah ama pardon sen ev ne demek onu da bilmezsin

minyoongi:
evinin adresini ver

jiminpark:
hayır
uzak dur

minyoongi:
pekâlâ
sana aşağıya in dediğim zaman inersin

jiminpark:
siktir git başımdan

minyoongi:
kapıya gelmemi istemiyorsan tabii

jiminpark:
zorun mu var senin ya
anlama kıtlığı mı çekiyorsun

minyoongi:
hayır
sadece yıllar önce yapmam gereken şeyi yapıyorum

jiminpark:
yapma yoongi
yıllar önce yapmadın
şimdi hiç yapma

minyoongi:
hayır jimin
sen tekrar geri bana dönene kadar yapacağım

jiminpark:
biliyor musun yoongi
bunu rüyanda bile göremezsin

Bu kişiyi engelledin.

namjoon izlediğimiz filme her kahkaha attığında onun göğsünde uzanan beni unutuyor ve resmen yerlere yatacak kadar gülüyordu. her güldüğünde ise göğsünden kalkmak zorunda kalıyordum çünkü beni kesinlikle o kaslı vücuduyla ezmeye çalışıyordu.

onun kaslı vücuduna göre miniciktim ben bir kere!

onun gülümsemesiyle bende kocaman gülümserken kafamı iki yana doğru salladım ve sehpaya bıraktığımız meyve tabağına uzanarak doğradığım elmalardan bir tane kendime bir tane de namjoon'a alarak ona uzattım.

kahkahaları sonunda dindiğinde ve toparlandığında elmayı almış ve yarısını ısırmıştı çoktan. tekrar ona yaslanmak yerine sırtımı koltuğa verdiğimde elmamdan küçük ısırıklar alıyordum.

film oynamaya devam ederken bakışlarım hemen yanımdaki telefona kaydığında ne bir arama vardı ne de bir mesaj. tabii ki de yoongi'den beklediğim yoktu, zaten onu engellemiştim fakat buraya kadar gelecek diye de içimde felaket bir korku vardı.

benim tanıdığım yoongi bazenleri kafasına eseni çok rahat bir şekilde yapar ve geride bıraktığı enkazı maalesef umursamazdı.

umarım dediği gibi buraya gelmiyordu çünkü buraya gelirse onu geri göndermekte zor olurdu.

oflayıp kafamı koltuktan geriye doğru attığımda oturma odasının tavanına bakmak yerine namjoon'a doğru dönmüş, ona bakmıştım. pür dikkat televizyona bakıyor ve filmi izliyordu. bu filmi ben seçmiştim, aslında daha önce iki kere izlemiştim, izlemeyi de sevdiğim için tekrar izlemek istemiştim fakat izleyemiyordum.

abandoned house : yoonmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin