abandoned house : yoonmin ✓

on

pislik herif:
ne yaptın sen
neden öyle söyledin

kalp yarası:
ne yapmışım
ne söyledim ki

pislik herif:
yapma jimin
anlamamazlıktan gelme sakına
neden öyle bir şey dedin namjoon'a

kalp yarası:
sevgilim değil mi?
üstelik biz de herkes gibi evlenmeye hazırlanan bir çiftiz

pislik herif:
siktir
gerçekten de siktir ama
sen delirdin mi
orada bana inat yaptın onu

kalp yarası:
asıl sen delirdin herhalde
sana inat falan yapmadım

pislik herif:
jimin
sana gerçekleri yüzüne vurmamı mı istiyorsun

kalp yarası:
sus aptal herif sus

pislik herif:
biz öpüşüyoruz jimin
bulduğumuz her boşluk anında yapıyoruz bunu ve sen itiraz dahi etmeden üzerime çıkıyorsun

görüldü

kalp yarası:
kes sesini

pislik herif:
gerçekler bunlar ama
sen benimsin
başkasının değil

kalp yarası:
bunu bana eunchae ile evlenecek olan sen mi söylüyorsun
ya sizin bu hafta sonu resmen bunun için kutlamanız var
ve gelip beni de davet ettiniz
orada gıkını bile çıkarmadın

pislik herif:
çünkü sandığın gibi bir evlilik yapmıyoruz tamam mı

kalp yarası:
çocuk muyum ben yoongi
karşında o eski çocuk mu var

pislik herif:
o yok
bunun farkındayım ama jimin bir kez olsun bu seferlik bana inanamaz mısın?

kalp yarası:
istemiyorum
ne dersen de yapmayacağım
bundan sonra karşıma çıkma bile
bu saatten sonra yüzünü dahi görmek istemiyorum

pislik herif:
çok geç güzelim
ben artık senin hayatına dahil oldum

görüldü

pislik herif:
bu işin geri dönüşü yok

•

sinirle telefonu masanı üzerine fırlattığımda saçlarımı yolmak istermiş gibi geriye doğru tarıyordum. bu adam bana sinir krizi geçirtiyordu ve bir de psişik gibi yaptıklarından sonra kıkır kıkır gülüyor gibi cevaplar veriyordu ya... delirmemek elde bile değildi.

"salak herif, aptal, nefret ediyorum senden." Kafamı bir kez masama vurduğumda kendime de söylediğimi biliyordum bu sözleri. mesela namjoon'a öyle demem ne alakaydı, yoongi bir yönden elbette ki haklıydı. ona inat yapmıştım, benim canım yandığı için onun da canı yansın istemiştim fakat salak gibi düşünmeden hareket ettiğim için bu hafta sonu cumartesi günü namjoon'un ailesi ile bir görüşme dahi ayarlamıştık.

"off.. tam bir aptalım, ondan ne farkım var ki-"

"kimden ne farkın var ki?" duyduğum sesle yerimden sıçradığımda kafamı kaldırdım ve ofisimin kapısını açıp hızla kapayan yoongi ile göz göze geldim. sırtını kapıya yasladığında hızla ayağa kalkıyor ve birilerinin görmüş olabileceği korkusuyla hemen onun yanına uçuyordum.

"tanrım, yoongi!" dedim sinirle ve kapıyı kilitleyerek hızla boydan camdan dışarıya baktım, pek kimse gözükmediği için etrafta hızla perdeyi de çekip odamı tamamen kapattığımda kapıya yaslanmış beni izleyen gözleri ile karşılaşmıştım.