on iki

559 77 33
                                    

namjoon:
jimin
ne hata yaptım gerçekten bilmiyorum ama özür dilerim sevgilim

jimin:
özür dileme namjoon
lütfen
sana bağırmamalıydım
ben sadece o adamdan haz etmiyordum ve sen öyle söyleyince biraz sinirlendim

namjoon:
keşke ondan önce sana danışsaydım

jimin:
bana danışmana gerek yoktu
bay min senin arkadaşın ve ne yapıp yapmayacağın tabii ki de sana kalmış bir şey
sadece öyle davrandığım için asıl ben özür dilerim

namjoon:
sorun değil
sende sakına özür dileme
neredesin şu an
gelip seni almamı ister misin?

jimin:
biraz daha burada kalmama izin ver
geleceğim ben

namjoon:
pekâlâ
seni sıkmayacağım
istediğin zaman gel
ya da beni ara
gelirim ben
bilmiyorum
kapıyı kilitlemeyeceğim de

jimin:
namjoon

namjoon:
efendim bebeğim
neden soğuk gibisin|

jimin:
iyi ki varsın

namjoon:
sen de iyi ki varsın
seni çok seviyorum birtanem

jimin:
bende seni
sende sakına unutma olur mu bunu?

namjoon:
unutmam bebeğim
asla unutmam

"kiminle mesajlaşıyorsun?" yoongi yandan bana kısa bir bakış attığında mesaj kutumdan çıkmış ve telefonu kilitleyerek kucağıma bırakmıştım.

"namjoon ile," dediğimde ise derin bir nefes almış ve direksiyonu tutan parmakları olduğu yerde daha da sıkılaşmıştı. "mesajlaşıyordum."

"onunla ne zaman ayrılacaksın?" kaşlarım sorduğu soruyla çatıldı. bakışlarım onun yan profilini incelerken kafamı iki yana doğru salladım.

"cevap ver güzelim."

"yoongi," gözlerimi sımsıkı kapadım ve derin bir nefes aldım. "lütfen böyle şeyler söylemeyi veyahut sormayı bırak artık-"

"benimle birlikte olmak istiyor musun?"

"yoongi-"

"cevap ver sadece." diyerek sözümü kesti yeniden.

"bilmiyorum- ben emin değilim... bunu yapmak istemiyorum da- ama... ama yine de içimde bir yerlerde bir şeyler var, emin olamıyorum... ne istiyorum kestiremiyorum.."

"seni seviyorum." söylediği şeyle hızla ona döndüğümde bana baktığını gördüm. yol boş olduğu için mi bir şey diyemedim yoksa o an şaşkın olduğum için mi bilmiyorum fakat dudaklarımı aralayıp hiçbir şey söylemedim. "bu söylediğimi düşünerek bir fikre var güzelim, sakına aklından da çıkarma."

yol boyunca hiç konuşmamış ve sürekli aklımda bana söylediği şeyleri düşünüp durmuştum. kafamı karıştırmak için söylediği o iki cümlenin beni nasıl yerle bir ettiğinden ise bir haberdi. kendimi paraladım durdum, bir şekilde aklım hep bulandı, sürekli onun yan profilini izledim, seni seviyorum derken ciddi olup olmadığını tarttım ve bir bakıma aslında bu cümleyi kurarken gözlerini bana nasıl baktığını bildiğim içinde içimde bir şeyler kopup beni terk etti... yoongi bana hep böyle bakmıştı aslında ve eskiden nasılsa şimdi de aynıydı, bakışları hiç değişmemişti.

yoongi aracı sonunda durdurduğunda artık seul'un çıkışına gelmiştik. ne diye buraya gelmiştik ve bana ne gösterecekti, ne göstermek istiyordu, merak ediyordum.

abandoned house : yoonmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin