on bir

575 82 27
                                    

kalp yarası:
odamdaki çerçeveyi çöpe sen atmış olamazsın değil mi?
sadece yapmadığını söyle

pislik herif:
pekâlâ
yapmadım...?
demeliyim o zaman?

kalp yarası:
inanamıyorum
sen delirmişsin

pislik herif:
delirmedim tabii ki de
sadece onun orada ne işi vardı anlayamadım
bende ortadan kaldırmayı düşündüm ve kaldırdım

kalp yarası:
benim odamda benim çöp kovama atman ortadan kaldırmak olmuyor yoongi
onu zaten orada buldum

pislik herif:
sen yine de yok et onu

kalp yarası:
istemiyorum
etmeyeceğim

pislik herif:
iyi ben yok ederim

kalp yarası:
odama gizlice girmeyi kes
insanlar seni sapık sanacaklar

pislik herif:
tamam
sen odadayken girerim o zaman

kalp yarası:
iflah olmaz bir pisliksin

pislik herif:
sana daha nasıl pisleşeceğimi göstermemiştim oysaki

kalp yarası:
seninle uğraşmayacağım😒

pislik herif:
kaçıyorsun
kaçma güzelim😉

kalp yarası:
siktir git

pislik herif:
istediğin buysa eğer bunu da her zaman yaparım

kalp yarası:
sözüm bile yok sana...

pislik herif:
biliyorum güzelim
bu yeter

görüldü

başım çatlıyordu. kafa tasım sanki ortadan ikiye ayrılmıştı ve ben kendime gelemiyordum artık. içtiğim onca ağrı kesici bir fayda sağlamazken bile başım öyle bir ağrıyordu ki kafamı vücudumdan atıp koparasım geliyordu.

"hastaneye gitmeye ne dersin?" namjoon ise tüm gün üzgün bir şekilde bana bunu söyleyip durmuştu. ilk başlarda kabul etmemiştim fakat şimdi gerçekten de bir doktora gözükmeye ihtiyacım vardı. yaşadığım tüm olayları kaldıramadığımı bildiğim için baş ağrısı çekiyordum aslında, nedeninin de farkındaydım ama işte kendime bir şekilde bunu yedirememiştim.

"bilmiyorum," yine de hastaneye gitmeyi reddetmek istiyordum çünkü oradan gerçekten nefret ediyordum. sanki oranın havası beni daha da hasta hissettiriyordu ve ben bundan hoşlanmıyordum. "ilaç aldım, birazdan geçmez ise gideriz. olur mu?"

namjoon her ne kadar kabul etmek istemese ise kafasını sallamış ve dudaklarını alnıma bastırmıştı. gözlerim anın getirdiği huzurla kapanırken parmaklarımı koluna sardım ve sıkıca tutundum ona.

biraz uyumaya, belki de bir kaç gün boyunca dinlenmeye ihtiyacım vardı. bedenim yorgundu ve bu yorgunluk bana ağır dönüşler sağlıyordu.

"senin için yapmamı istediğin bir şey var mı?" bir süre sorusunu düşündüm, ne isteyip istemediğimi tarttım fakat bir isteğim olmayınca kafamı iki yana doğru sallayarak onu reddettim.

abandoned house : yoonmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin